Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın medya temsilcileri için verdiği iftara katılanların birbirine yaptığı ‘sigara şakasını’ hem Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk hem de Habertürk yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesine taşıdı.
Öztürk’ün yazısının ilgili bölümü şöyle: “Erdoğan’ın konuşmasına kadar bizim masanın yakınındaki köşe, sigara içme alanı oldu. Erdoğan oturduğu yerden o açıyı göremiyordu çünkü. Muzırın teki ‘Cumhurbaşkanı geliyor’ diye pis bir espri yapıp, yürekleri hoplattı.”
Altaylı ise köşesinde şunları yazdı: “İftarlıklar lezzetli ama son derece sadeydi. Özellikle kuru patlıcan dolmasını çok beğendiğimi söyleyince yanımda oturan Murat Bardakçı, ‘Beştepe’deki yemekler daha iyi’ dedi.
Cumhurbaşkanı müthiş bir sigara karşıtı olmasına rağmen, iftar sonrası kalabalık bir grup hemen sigara içmek için bahçenin gizli bir köşesine koştu. Bunlar arasında daha önce defalarca sigarayı bıraktığını beyan edenler de vardı. Hepsiyle dalga geçtim. Cumhurbaşkanı istedi diye sakal bırakanlar, belli ki sigarayı bırakamıyorlardı.
Türkiye’nin en iyi tekke musikisi yapan müzisyenlerinden oluşan saz heyeti yemek boyunca çok güzel bir musiki icra etti. Murat Bardakçı bir ara heyete katılıp tanbur çalmaya başlamıştı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan kürsüye çıkıp konuşmasına başladı ve Murat’ın da hevesi kursağında kaldı.”
Bu arada Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş da Erdoğan iftar yemeğine davet edilmesiyle ilgili köşesinde şu ifadeleri kullandı: “Herkes çok iyi bilir ki Millî Gazete bir konjonktür gazetesi değildir. Davet edildiğimiz yerde her zaman olmaya çalıştık. Davet edilmiyoruz diye de davet sahiplerine küsmedik, düşmanlık yapmadık. Kimseye karşı en küçük husumet içerisinde olmadık, olamayız. Bu milletin cumhurbaşkanı, başbakanı Millî Gazete’yi davet etmediği zamanlar hiç mi üzülmedik? İhanet şebekesinin içinde olup, bugün darbeci ve terörist olarak anılan nice isim ‘gazeteci’ diye… Hatta ‘iyi gazeteci’ diye baş tacı edilip uçak seyahatlerinin ‘kadrolu gazetecileri’ yapılırken Erbakan Hocamızın, Milli Görüş’ün gazetesine yapılan ambargo karşısında üzülmemek mümkün olamazdı.
Dün davet edilmiyoruz diye ağlayıp sızlanmadığımız gibi bugün de davet ediliyoruz diye ‘Hak geldi batıl zail oldu’ düsturumuzdan taviz verecek ya da manşetlerimizin istikametini değiştirecek değiliz. Millî Gazete neyse odur; ‘kırk yıllık Kani, olur mu Yani.’ Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım da, Millî Gazete’yi, bizleri medya iftarlarına davet ederken Millî Gazete manşetlerini değiştirsin, kendilerinin çizgisinde yayın yapsın düşüncesiyle davet de etmiş değiller.”