Sinan Özedincik'in 'Huber Köşkü’nde büyük medya buluşması' başlığıyla yayımlanan yazısından bazı bölümler şöyle:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, önceki gün Tarabya'daki Huber Köşkü'nde, Türk basının önde gelen isimlerine bir iftar daveti verdi.
(…)
Renkli anların yaşandığı geceden notlarım şöyle: Davete girişler, 19.30'da başladı. Tarabya Cumhurbaşkanlığı Huber Köşkü girişinde sıkı güvenlik kontrolü vardı. Köşkün kapısına kadar araçlarıyla gelen konuklar, davet alanına bagi araçlarla götürüldü.
(…)
Açık havada planlanan davet, yağmur nedeniyle son anda içeriye taşındı. Konuklar gelmeden gerçekleşen bu işlem, 21 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleşti.
Gecenin en ilginç yanı, köşelerinde sürekli olarak birbirlerine ağır eleştirilerde bulunan yazarların birbirleriyle selamlaşıp sohbet etmeleriydi.
Orucunu açan birçok gazeteci, köşkte sigara içebileceği bir alan aradı. Bazıları yağmur altında ıslanma pahasına sigara içti.
'ERDOĞAN'DAN GAZETECİLERE BIYIK YA DA SAKAL BIRAKMA TAVSİYESİ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise tanıdığı gazetecilere sigarayı bırakıp bırakmadıklarını sordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bazı gazetecilere bıyık ya da sakal bırakmalarını tavsiye etti. SABAH yazarı Melih Altınok'un "Efendim benim bıyığım kedi bıyığı gibi çıkıyor" sözüne Cumhurbaşkanı Erdoğan esprili yanıt verdi: "Niye kedileri küçümsüyorsun ki, onların bıyıkları gayet güzel!"
'FİLİPİNLİ DADILAR İŞİ BIRAKTI, NAGEHAN ALÇI O YÜZDEN GELEMEDİ'
Rasim Ozan Kütahyalı gece boyunca herkese, eşi Nagehan Alçı'nın neden davete katılamadığını anlattı. Kütahyalı, ikizlerine bakan iki Filipinli dadının işi bıraktığını söyledi. Konuşması biten Cumhurbaşkanı, herkes ile tek tek tokalaşarak vedalaştı. Saat 22.30 gibi konuklar yavaş yavaş dağılmaya başladı ve hepsi yine tek tek bagilerle, araçlarının olduğu yere bırakıldı.
(…)"