Öte yandan kumpas davaları olarak bilinen Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi davaların mağdurları tekrar sahneye çıktılar ve "O zaman hukukun temel ilkeleri zedelendi ama bu sefer aynı şeyin yapılmaması için biz o dönemin mağdurları olarak yine bu konuya dikkat çekeceğiz" dediler.
Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a değerlendirmelerde bulunan o dönemin avukatlarından Hüseyin Ersöz'e göre son 10 sene içerisinde Türkiye'deki hukuk sistemi oldukça örselendi.
Hüseyin Ersöz, "Geçmişte cemaat yapılanması olarak adlandırabileceğimiz yapı, onun öncesinde adaletten uzak olan mahkemelerin verdiği kararlar yargıya olan güvenin ciddi oranda azalmasına neden oldu" açıklamasında bulundu ve ekledi:
"Bu son 10 yıllık sürecin içerisinde özel yetkili mahkemelerle ilgili gerçekleştirilen birtakım adil yargılanma hakkı ihlalleri vardı. Bu ihlaller sadece Türkiye'de değil aynı zamanda hukuksal platformda da tartışılır hale gelmişti. Özellikle Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'nde keyfi tutuklamaları önleme çalışma grubunun vermiş olduğu bir ihlal kararı vardı. Bu süreçte hırpalanan başka bir kurum gazetecilik mesleğiydi. Çünkü ifade hürriyeti kapsamındaki birçok eylem ne yazık ki suç olarak adledildi ve başta iktidarı eleştiren muhalif gazeteciler olarak adlandırabileceğimiz gazeteciler maalesef bu yargılama süreçlerinin bir parçası haline geldiler.
Bütün bunlar şüphesiz ki kamuoyunda yargının güvenilirliği noktasında çok ciddi eleştirileri de beraberinde getirdi. Bizler tam 2014 senesinden itibaren yargının içerisindeki bu yapılanma kaldırılacak derken bir anda 15 Temmuz'dan sonra yaşanan gelişmelerle beraber olağanüstü halin (OHAL) Türkiye'de egemen olması ve OHAL'e göre şekillenen hukuk sisteminin egemen olmaya başlaması tekrar adil yargılanma hakkı ihlallerini gündeme taşımaya başladı. Bütün bunların hepsi bugün bu yargılamaların ne ölçüde savunma hakkına tam olarak uygun hareket edildiği, hakimlerin tarafsızlığı ilkesinin ne ölçüde korunduğu ve adil yargılanma hakkından kaynaklanan güvencelerin ne ölçüde sanıklara kullandırıldığı noktasında da ciddi endişeler mevcut."
‘GEÇMİŞİN ZALİMİNDEN İLERİDE MAZLUM YARATILMASIN'
"Son olarak CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması daha önce Kadri Gürsel, Ahmet Şık ve diğer gazetecilerin tutuklanması da bu süreci sorgulamamıza neden oluyor" diyen Ersöz, "Bu noktada bizler tabii geçmişte Ergenekon, Balyoz gibi davalarda görev üstlenmiş avukatlarız. O tarihlerde de bizim söylediğimiz tek şey ‘Mesele yargılanmak değil, mesele adil bir şekilde yargılanmak' demekti. Çünkü bunun bir hukuk devleti olmanın ön koşulu olduğunu her zaman ifade ediyorduk" ifadelerini kullandı.
Ersöz, "Bu süreçlerin çok sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ‘geçmişin zaliminden ileride mazlum yaratılmaması' açısından da önemli. Diğer taraftan Türkiye'nin yargı sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi için de önemli" değerlendirmesinde bulundu.