Stress and Health dergisinde yayımlanan makaleye göre, IŞİD korkusunun hayatlarına yansıdığı bu kişilerde, cihatçı örgütlerin saldırı gerçekleştirmesine yönelik endişe seviyesi, araştırmaya katılan diğer kesimlerden kat kat fazla.
'EN BÜYÜK ETKEN MEDYA PROPAGANDASI VE İYİMSERLİK DUYGUSUNUN DÜŞÜK SEVİYELERİ'
Endişenin yayılmasındaki en önemli etkenler, medyada çok sayıda propaganda materyalinin yayınlanması ve iyimserlik duygusunun düşük seviyelerde olması olarak gösterildi.
'IŞİD KÜÇÜK OLSA DA TERÖRÜ VE MEDYAYI ÇOK İYİ KULLANABİLİYOR'
Örgütlerin toplumun psikolojisi üzerindeki etkisinin ortadan kaldırılması için tedbir alınmasını öneren Hoffman, "IŞİD küçük bir örgüt olsa da terörü ve medyayı çok iyi kullanabiliyor. Varlığı, birçok Batı ülkesinin güvenlik konusundaki yaklaşımını değiştirmesine yol açtı. Bu nedenle IŞİD'in varlığının İsrailliler üzerindeki endişe düzeyini araştırmak istedim" dedi.
Hoffman, çalışmasında İsraillileri baz almasının nedenini de, ülkesinin sınırlarındaki bölgelerin uzun süre IŞİD'in kontrolünde kalması ve terör tehdidinin Avrupa ile ABD'den daha yüksek olması olduğunu belirtti.