Rusya'da yaşayan Victoria Trukhanova, 6 yıl önce tatil için geldiği Antalya'da Adnan Kaya ile tanışarak evlendi.
Trukhanova, Rusya'daki ilk evliliğinden olan 8 yaşındaki oğlu Artem İvanov'u da alarak Antalya'ya yerleşti. Antalya'nın Kemer ilçesinde bir ilkokulun 3'üncü sınıfında eğitime başlayan İvanov, daha sonra Manavgat'ta eğitime devam etti. İlk zamanlar Türkçe kursuna giderek Türkçe'yi öğrenen İvanov, kısa zamanda yeni okuluna adapte oldu.
HİÇ TÜRKÇE BİLMİYORDU
Artem İvanov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'ye geldiğinde hiç Türkçe bilmediğini, daha sonra Türkçe kursuna gittiğini ve kursta 300 kelime öğrendiğini anlattı.
Üvey babası Adnan Kaya ve arkadaşları sayesinde kısa sürede Türkçe'yi geliştirdiğini ve 2 yılda akıcı bir şekilde konuşmaya başladığını belirten İvanov, "İlk başlarda benim için zor olmuştu. İlk Türkçe sınavımdan da 75 almıştım. Sınıftaki diğer öğrenci arkadaşlar bu sonucu almama şaşırmıştı. Ben bu sonucu o dönemlerde kötü olarak biliyordum ve ağlamıştım. Öğretmenim teselli etmişti. Daha sonraki sınavlarda ise daha iyi başarı yakaladım" dedi.
'ANNEM YATAĞIMA ZORLA GÖTÜRÜYORDU'
Sınavlar için çok çalıştığını dile getiren İvanov, "Sınavlara çok çalıştım. Bazen gece saat 12'lere kadar çalıştığım oluyordu. Annem yatağıma zorla götürüyordu. Kolay bir süreç olmadı. Bütün okullardaki arkadaşlarım da çok çalıştı. Bazıları istediğini alamadı, bazıları üzüldü, bazıları güldü" diye konuştu.
HEDEFİ UZAY VEYA UÇAK MÜHENDİSİ OLMAK
Artem İvanov, aslında pilot olmak istediğini ancak gözlerinde rahatsızlık olduğu için uzay ya da uçak mühendisi olmayı hedeflediğini söyledi.
Anne Victoria Trukhanova da 2011 yılında Türkiye'ye geldiklerini, Artem'in 3. sınıftan okula başladığını belirterek, "2-3 ay Türkçe kursu gördü, ders aldı. Daha sonra da okula başladı. O zaman sınıf öğretmeni de nasıl çalıştıracağım, öğreteceğim diye korkmuştu, zorlanmıştı. Artem, okulda 2 ay çok zorlandı, eve bazen ağlayarak geliyordu. Çünkü Türkçe'yi çok iyi bilmiyordu, dersleri yapamıyordu. Ama yavaş yavaş her şey düzene girdi" dedi.
Artem'in çalışkan ve yaptığı her şeyin mükemmel olmasını isteyen bir çocuk olduğunu anlatan Trukhanova, "Mesela 100 puan almazsa çok üzülüyor. Derslerine çok iyi çalıştı. Öğretmenleriyle çok iyi iletişim kuruyordu. Bir şeyi anlayamadığı zaman onlara sorular soruyordu. Haftada 4-5 gün akşamları etüt merkezine gidiyordu. Böyle çalıştı ve kazandı" açıklamasında bulundu.