CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına tepki gösteren SETA Üyesi Yrd. Doç. Dr. Veysel Kurt "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına çok çok şaşırdım. Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına baktığınızda izlediği strateji ve yaptığı şey tam olarak, oradaki krizi alıp Türkiye'nin ortasına getirmek. Kılıçdaroğlu'nun meselesi başka. Müslüman Kardeşler üzerinden iktidarı, bir şekilde hükümeti terörle ilişkilendirme niyeti ve amacı hissettim" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun Katar Krizi'yle ilgili açıklamalarını değerlendiren Veysel Kurt "Zaten Ortadoğu'da karışmayan yer veya tartışma olmayan bir bölge kalmadı, biz olaya dışarıdan bir ülke olarak gerginliğin tırmanmaması için kimi zaman arabulucu rolü oynayarak bu yangını söndürmeye çalıştık, kimi zaman da Türkiye bu rolü oynayamadığında yangın Türkiye'ye sıçramasın diye, bazı siyasetler izledik ve çabalar sarf ettik. Hem taraf tutmayalım diyor, hem de ihvanla ilişkileri kesin diyor, bu nasıl taraf tutmamak olacak? Esas tutarsızlık burada. İhvanla ilişkinizi kesin ne demek? İhvanla ilişkiyi kesin demek, tam da bu süreçte sizi bir tarafa itelemek demek. İhvanla ilişki kesersiniz yada kesmezsiniz bu bir devlet politikasıdır. Fakat olayın en sıcak anında Kılıçdaroğlu'nun böyle bir cümle sarf etmesi, Türkiye'yi doğrudan olaya taraf olmaya itmek demektir. Suud ve Suudi etrafında kümelenen bloğun söylediği en önemli şeylerden bir tanesi, terör örgütleri şeklindeki açıklamalarında derken, muhtemelen İran'ı da öyle görüyorlar. Tarif ettikleri şeyler çok geniş ve bunu içine ihvanı da katmaya çalışıyorlar. Orada Müslüman Kardeşler'in avukatlığını yapacak değiliz ama Kılıçdaroğlu'nun ihvanla ilişkinizi kesin sözü Suud ve bir bloğun tarafı olun demek anlamına geliyor. Biz eğer biz bu tartışmadan ve krizden uzak duracaksak bu tarz meselelerin içine hiç girmememiz gerekiyor" diye belirtti.
Katar krizinin Türkiye'ye etkilerini ve Türkiye'nin tutumunu değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Veysel Kurt, "Olayın doğrudan Türkiye'yi etkilemesini beklemiyorum ama ortaya çıkardığı etkiler dolayısıyla Türkiye'nin de bazı tedbirleri alması gerekebilecek. En basit örneği bu olayın akabinde Katar borsası yüzde 6 düştü. Doğrudan Türkiye'ye bir etkisi olmasa da, bu başlı başına bir etki yaratıyor. Türkiye'ye yansıyan tarafları olacak. Katar'la iyi bir ekonomik ilişkilerimiz var. Orada askeri üs kuracak kadar stratejik ilişkimiz var. Fakat körfezdeki ayrılmanın Türkiye'ye herhangi bir getirisi yok. Buradan hareketle Türkiye'nin yapacağı şey bu tansiyonu mümkün olduğunca dindirmeye çalışmak. Bu olayın Katar'da bir iktidar değişimine yol açmaması, oraya varmaması için Türkiye'nin yapabileceği şeyler var ve Türkiye bunu yapıyor. Bu olay Katar'da uluslararası destekli bir darbeye dönüşürse veya iktidar değişimine zorlamaya doğru giderse, Türkiye ilkesel olarak bir tavır takınacak" açıklamasında bulundu.