PETROL İTTİFAKI
OPEC ile OPEC dışı ülkeler, petrol üretimini kısıtlama anlaşmasının süresinin 2018'in ilk çeyreğinin sonuna kadar uzatma konusunda anlaşma sağladı. Riyad, Moskova'ya petrol üretimini kısıtlama fikrini hayata geçirmesine yardım etti, dünya medyası ise bu işbirliğini ‘petrol ittifakı' olarak tanımladı.
Prens Muhammed Bin Selman'ın Moskova ziyaretindeyse taraflar, söz konusu ittifakı genişletmeye çalıştı. Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, iki ülkenin petrol alanındaki işbirliğinin yeni bir seviyeye ulaşabileceğini açıkladı. Rusya ile Suudi Arabistan arasındaki yeni anlaşmaların bir kısmının St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu (SPIEF) kapsamında imzalanması bekleniyor.
SİYASİ İHTİLAFLAR
Ancak ekonomik işbirliğinin, paralelinde siyasi işbirliği geliştirilmeden derinleştirilmesi imkânsız görünüyor. Aynı zamanda Moskova ile Riyad'ın arasında birçok siyasi konuda ihtilaf olduğu ortada. Siyasi ihtilafların başındaysa Suriye konusu var.
Bilindiği üzere Moskova, Suriye krizinin mevcut realiteye (yani Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın askeri ve siyasi zaferine) göre tüm tarafların katılımıyla siyasi yollardan çözülmesini istiyor. İran'ın Suriye'den dışlanacağı bir çözüm isteyen Suudi Arabistan ise ‘Esad'sız Suriye' formülünün uygulanmasını talep ediyor. Şu anda bu formülün uygulanması mümkün olmadığı için de Riyad hem Cenevre sürecini yavaşlatarak, hem de Esad'a karşı savaşan muhalifleri farklı biçimlerde destekleyerek Suriye'deki savaşın uzamasına neden oluyor.
Moskova'nın ise Arap NATO'su projesine sıcak bakmadığı biliniyor. Tahran ile ikili ilişkiler konusunda önemli ihtilafı bulunmayan Kremlin, İran'ı karşısına almak istemiyor. Rusya'nın projeye karşı çıkmasının ikinci nedeni ise birçok uzmanın düşüncesine göre Suudilerin pek te güvenilir bir ortak olamayacakları fikrine dayanıyor.
İKİNCİ BİR DENEME Mİ?
Prens Muhammed Bin Selman'dan sonra Suudi Kralı Selman Bin Abdülaziz el Suud da Rusya'yı ziyaret etmeyi planlıyor. Bu şekilde Riyad'ın Moskova'yı ikna etmek üzere bir adım daha atacağı tahmin ediliyor. Moskova şüphesiz bu değerli konuğu kabul edip, kendisiyle görüşmeye hazır. Ancak böyle bir girişimin Rusya'nın Arap NATO'su projesine dâhil olmasını sağlaması ya da Rusya'yı Suriye tutumundan vazgeçirmesi pek te mümkün görünmüyor.