YURT MÜDÜRÜ SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Yurtta 2015'ten itibaren müdürlük yaptığını belirten Genç, "Görevim yurdun işleyişiyle ilgili bütün sorumlulukları yerine getirmektir. Yangında öğrencilerimi kaybettim. Ayrıca 6 yaşındaki çocuğum da yaşamını yitirdi, kaybettim. Bu olayın içinde olmayan durumumuzu anlayamaz. Öz yavrumu toprağa vermeye gidemedim. Bu çok acı bir durumdur. Göreve geldiğim günden itibaren tüm denetimleri eksiksiz yaptık. Yurt içinde ve dışında tadilatlar yapıldı" diye konuştu.
Genç, hazırlanan bilirkişi raporunu kabul etmediğine dikkati çekerek, "Biz yurda itfaiyeyle aynı anda geldik. İtfaiyeci 2 kişi vardı. Yurdun duvarına merdiven dayadık ve zehirlenme tehlikesi bulunanları tahliye ettik. Battaniye açtık. Yangın asla 3. katta çıkmamıştır. Bunu öğrenciler de söylüyor. Rapora yanlış yazılmış. Yangın yurdun girişindeki elektrik panosundan çıkmıştır. 3. kata yetişecek merdiven bulamadık ve camları taşla kırmak zorunda kaldık" ifadelerini kullandı.
UĞUR: BU OLAYDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜZ
Yurdun bağlı olduğu Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği'nin Başkanı İsmail Uğur da yangın çıktığı anda evde olduğunu kaydetti.
Yangın haberini duyunca yurda gittiklerini bildiren Uğur, "Hemen tahliye etmeye başladık çocukları. 3. kata müdahale edemediler. Biz o yavrularımızın hepsini kurtarabilirdik. Bu olaydan dolayı çok üzgünüz" şeklindeki görüşlerini dile getirdi. Dernek üyelerinden Kılıç ise yaşanan üzücü olay nedeniyle ailelere başsağlığı dileyerek, yurtta herhangi bir görevinin bulunmadığını vurguladı.
Sanıklardan yurdun sahibi ve derneğin yönetim kurulu üyesi Mahir Kılınç "Yurt 45 yıldan beri hizmet veren bir yer. Cumali Genç orada Yurt Müdürü olarak görev yapıyordu, yapılacak tadilatlar, alınacak kişileri o belirliyordu 17 yıl yurtlarda müdürlük yaptığını biliyorum, kendisine bu yüzden yetki verdik. Elektrik dağıtımını yapan firma yetkilileri Benim de iş yerime olayın olduğu gün gelip sayacını değiştirip inceleme yapacaklarını söylediler. Bu sayaçları aldıktan sonra ilçede 3 yangın daha meydana geldi" dedi.
ÖZTAŞ: İTFAİYENİN SPEETLİ MERDİVENİ OLSAYDI KURTULACAKLARDI
KELEŞ: YURTTA ZAMANINDA ÇOCUKLARIM DA KALDI
Keleş de Adana'da ikamet ettiğini ve olay günü polisin kendisini aradıktan sonra teslim olduğunu vurguladı. "O gün yüreğimiz yandı. Acı olayı yaşayan ailelere başsağlığı diliyorum." diyen Keleş, "Yurttaki ana amacım yardıma muhtaç ve kimsesiz öğrencilere yardım edebilmek, onların güzel bir eğitim almalarını sağlamaktır. Benim yanan yurtta kendi çocuklarımda kalmıştı zamanında. Benim çocuklarım da ölebilirdi." şeklinde konuştu.
BAHÇE HORTUMUYLA MÜDAHALE ETMİŞ
Dernek yöneticisi sanıklardan Mahmut Deniz, yurttan kendisine telefon edildiğini, itfaiyeye telefonla ulaşamadıklarının söylendiğini söyledi. Deniz, "Bahçe hortumu ile çıkan alevlere müdahale etmeye çalıştım fakat bahçe hortumundan çıkan su alevlere etkisiz kaldı. Yangında yaralı kurtulanların arasında hem torunum hem yeğenim vardı. Eşim de bu yangında ağır yaralandı. Hatta hala tekerlekli sandalye kullanıyor" diye konuştu.