NATO zirvesine katılmak üzere Brüksel'e gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO toplantısı öncesinde AB'nin en önemli iki kurumu olan Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in yanı sıra Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Donald Tusk ile bir araya gelecek ve Türkiye-AB ilişkilerinin seyrini değerlendirecek.
Zafer Arapkirli ile Seyr-ü Sabah'a değerlendirmelerde bulunan gazeteci Zeynel Lüle'ye göre AB ‘Türkiye'yi uzaklaştırırsak, AB ülkelerinde yaşayan Türkleri de karşımıza alırız. O yüzden Türkiye'yi idare edelim' yaklaşımında.
Zeynel Lüle "Avrupa Birliği ile öyle bir ilişki içindeyiz ki Avrupa Birliği, ‘Aman Türkiye'yi yanımızdan uzaklaştırmayalım, yanımızda tutalım' diyor. Türkiye'de bir şekilde AB'den kopmuyor. Bu kopmama haline rağmen AB'nin her söylediğine itiraz edip hiçbir söylediğini yapmama kıvamındayız. İki tarafında ‘miş gibi' davrandığı bir dönem" ifadelerini kullanarak AB ile yaşanan dönemi özetledi.
Cumhurbaşkanının Brüksel'e gittiği bu dönemin referandum sırasında karşılıklı sert konuşmalara, gerginleştirdiği ilişkilerin sonrasına rastladığını hatırlatan Zeynel Lüle "Şimdi AB'deki hava şu: hem AB'nin lokomotif ülkesi Almanya ve başbakan Angela Merkel'in söyleminden yola çıkarak hem de Fransa'da yeni seçilmiş olan Macron'un söylediklerinden yola çıkarak Türkiye bir şekilde bir sorun yaşıyor ve bu sorunun biz farkındayız. Ama halk AB'den uzaklaşmak niyetinde olmayan bir halk. Onları cezalandırmayalım. AB ‘Türkiye'yi yanımızdan uzaklaştırırsak, AB ülkelerinde yaşayan Türkleri de karşımıza alırız. O yüzden Türkiye'yi idare edelim' yaklaşımında" dedi.
Lüle, "Bu idare etme yaklaşımı sonrasında ortaya çıkan tabloda AB; ‘Hadi gel konuşalım ama senin sorunların var. Biz bunu Avrupa halkına anlatamıyoruz. Sen kendi halkına çoğu zaman eziyet ediyorsun. Ama gözünü seveyim bir şekilde uzakta durma fakat bunları da dikkate al' şeklinde mesaj veriyor. Bu idare etme dönemini yaşıyoruz" açıklamasını yaptı.
Zeynel Lüle, "İdam, bırakın AB'yi bu Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) için kırmızı bir çizgidir" dedi ve ekledi: "Referandum döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu çok sefer dile getirdi ama bundan sonra o kadar sıklıkla dile getireceğini zannetmiyorum. Ondan sonra Türkiye ‘Hala neden bu adamları bize iade etmiyorlar' diyor. İdam sözcüğünden sürekli bahsederseniz, üstelik yakaladığınız insanların işkence görüntülerini basına sızdırırsanız, kimse size bu insanları iade etmez. Avrupa'daki mantık budur."
Zeynel Lüle Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden kopmasının olumsuz yansımaları olacağının altını çizdi: "Türkiye'nin Avrupa Konseyi'nden kopması demek AİHM'e başvurunun da bitmesi demektir, oradaki birtakım komitelerin buraya gelip denetleme yapamaması demektir, işkenceyi önleme komitelerinin gelip hem psikiyatri kliniklerini hem karakolları ziyaret edememesi demektir."