Alman Rheinische Post gazetesine konuşan Juncker, 16 Nisan referandumu sonrasında AB'nin Türkiye ile müzakereleri kesmesi yönündeki görüşleri "Bu sembolik siyaset olur" dedi. Türkiye-AB müzakerelerinin zaten defacto olarak donmuş durumda olduğunu kaydeden Juncker, ilişkilerin kesilmesine AB Komisyonunun değil, üye ülkelerin karar verdiğini söyledi. Juncker, kendisinin ise diyalog kanallarının açık olmasından yana olduğunu vurguladı.
'NATO ZİRVESİNDE GÖRÜŞECEĞİZ'
'KIRMIZI ÇİZGİLERİN EN KIRMIZISI'
"Bu tüm kırmızı çizgilerin en kırmızısı. İdam cezasının yeniden getirilmesi söylemden öteye geçerse, bu çok net olarak Türkiye'nin Avrupa ailesini reddi olacaktır. İlişkilerin kesilmesine yol açacaktır çünkü; Birliğimiz demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygıyı öngörüyor. Aynı şekilde Avrupa Konvansiyonu insan hakları ve temel özgürlüklerin korunması ilkesine dayanıyor. Bu değerler ölüm cezasını yasaklıyor."
'AB YARDIMLARI REFORMLARA BAĞLI'