Berlin'de, Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ve Ekonomik İşler ve Enerji Bakanı Brigitte Zypries ile bir araya gelen Bakan Zeybekci, ziyaretini ve temaslarını bir basın toplantısıyla değerlendirdi.
Artık iki tarafın da son zamanlardaki karşılıklı olumsuz gelişmelerden rahatsız olduğunu kaydeden Zeybekci, "Görüşmelerimiz çok olumluydu. Türkiye-Almanya ilişkilerinde iyileşme süreci yaşanacağına inanıyorum. Yavaş da olsa bundan sonra ilişkilerimizin olumlu bir gidişata evirileceğini tahmin ediyorum. Bir dönüm noktası olarak adlandırılabilir mi derseniz, evet adlandırılabilir. Bundan sonra iki ülke menfaatleri için yeni şeyler söylemek lazım, diye ortak bir kararımız var. Siyasi ilişkiler ne kadar güçlü bir ekonomik temele dayanıyorsa diğer taraflardaki olumsuzluklar, problemler o kadar kolay çözülebiliyor. O nedenle amacımız şu anda 40 milyar dolar olan ticari ilişkilerimizi 50, 60 ve daha yukarılara çekmek olacak" dedi.
'TÜRKİYE, AB SÜRECİNDEN ASLA KOPMAMALI'
"Biz bunu önemsiyoruz. Bu her iki tarafın da menfaatine. Teknik analizler gösteriyor ki bu AB'nin de menfaatine Türkiye'nin de menfaatine. Bunu onlar da biliyor biz de biliyoruz ki bu pozitif gündemin üzerinde daha çok çalışacağız. Avrupa Birliği'yle ilişkilerde Gümrük Birliği'nin güncellenmesinde Almanya'nın tam desteğini gördük ve bundan sonra da desteklerinin devam edeceğini açıkça beyan ettiler."
'FRANSA'DAKİ SONUÇ, AB VE TÜRKİYE İÇİN OLUMLU'
Gelen bir soru üzerine Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçimlerini de değerlendiren Zeybekçi, sonuçları hem Avrupa Birliği için hem de Türkiye için olumlu bulduğunu vurguladı.
Zeybekçi, Berlin ziyareti kapsamında, Türkiye'ye yeni yatırımcılar çekmek amacıyla Türk ve Alman işadamlarıyla da bir araya geldi.
ALMAN MEVKİDAŞLA ORTAK BASIN TOPLANTISI
Zeybekci, Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Brigitte Zypries ile bir araya geldikten sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, Almanya ile Türkiye'nin yüzyıllara dayanan bir dostluk ilişkisine sahip iki ülke olduğunu belirtti.
"Birbirinin rakibi değil, birbirini tamamlayan iki ülke bölümünün altını da özellikle çizmek istiyorum. Çünkü Türkiye'de olmayan birçok, hemen hemen her şey Almanya'da var. Almanya'da olmayan hemen hemen her şey Türkiye'de var. O anlamda da aklı selim bize diyor ki iki ülke çok daha önemli işler yapabilir. Türkiye'nin en büyük ticaret ortaklarından bir tanesi, yani ihracatındaki bir numaralı pazar Almanya, ithalatında da ikinci ülke Almanya. Bunu çok daha açıp ileri götürebiliriz. 37 milyar avroluk şu andaki ticaret hacmi, 50'ye, 60'a, 70'e, çok daha üst düzeylere doğru ikisinin de çıkabilir. Bu potansiyel, yani dünyadaki ticaret hacmi aşağıya doğru giderken, dünyanın ihracatı aşağıya doğru giderken 2016 yılında Türkiye'deki maalesef üzücü terör eylemleri, yani Türkiye'deki darbe girişimi, ihanet örgütlerinin o üzücü terör eylemlerine rağmen aramızdaki ticaret hacmi eğer yüzde 6.5 arttıysa bu bizim gerçek ticaret kapasitemizin altındadır aslında, yani bizi şartlar ileriye doğru itiyor."
'DOSTLARIMIZLA EL ELE YÜRÜYECEĞİZ'
Türkiye'de olağanüstü durumlar yaşandığına işaret eden Zeybekci, "Olağanüstü günler yaşadık Türkiye'de. Türkiye'de yaşananların üstesinden geldik ve çok hızlı bir şekilde de dostlarımızla yan yana, el ele tutuşarak, onlarla birlikte hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve özgürlüklerde en üst standartlara doğru birlikte yürüyeceğiz. Sizlerle beraber olacağız. Bugün söylediğim gibi uzaktan birbirimize bağırarak değil, yan yana gelerek, konuşarak" ifadelerini kullandı.
ALMANYA'YA TEŞEKKÜR
Zeybekci, Alman mevkidaşına özellikle Türkiye ile AB ilişkilerindeki desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti:
'GELECEĞE DOĞRU YENİ ADIM'
Türk Alman Enerji Formunu, Türkiye'deki Enerji Bakanlığı'nın katılımıyla teknik seviyede yazdan önce gerçekleştirmek istediklerini belirten Zeybekci, "Sayın Bakan'a, geleceğe doğru açmış olduğumuz bu pozitif, yeni adım için teşekkür ediyorum. İnşallah Türkiye ile Almanya yeni ufuklara, yeni hedeflere doğru birlikte çok güçlü bir şekilde yoluna devam edecektir" dedi.
'BİR ŞARTLA HAREKET ETMEK İKİ ÜLKENİN DE MENFAATİNE DEĞİL'
Zeybekci, Almanya-Türkiye ilişkilerinde yeni bir dönem başlayıp başlamayacağı ve şartlara bağlı olup olmadığına ilişkin bir soru üzerine de "Bizim Türklerde bir söz vardır, Kişi sevdiğine verdiğini saymazmış. Sayı ile vermezmiş. Onun için Türkiye ile Almanya arasındaki bağları bu anlamda görüyorum. Türk Alman ilişkilerinde herhangi bir şartı ortaya koymak veyahut bir şartla hareket etmek Almanya'nın ve Türkiye'nin menfaatine değildir. Şartlı bir gelecek iki ülke ilişkilerinin menfaatine olmadığı gibi böyle bir şeyi de konuşmadık. Yani şöyle olursa bundan sonra şöyle olur gibi bir şey iki egemen ve bağımsız ülkenin birine söyleyecekleri nezaketin dışında olur. O anlamda biz ekonomi bakanları olarak bundan sonra Türkiye ile Almanya arasında ekonomik ilişkilerin ne kadar çok güçlü olması, bunun güçlü bir zemini olması, ne kadar kapsayıcı bir platform olmasının diğer problemlerinin çözümünde önemli bir araç olacağını düşünüyorum ben şahsi olarak. Sayın Bakanın da bu anlamda aynı sözleri de bana söylediği için burada hem fikir olduğumuzu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
DENİZ YÜCEL AÇIKLAMASI: YARGILAMANIN BİR AN ÖNCE YAPILMASINI DİLİYORUM
"Bağımsız mahkemelerin bu yargılamayı bir an önce yapmasını ben diliyorum, temenni ediyorum. Kişisel olarak söylüyorum bunu. Diğer taraftan da hiç kimsenin görüşleri itibarıyla tutuklu olmasını veya gözaltında olmasını ve yargılanmasına da şahsi olarak karşı olduğumu da bilmenizi istiyorum. Ama, en çok sevmediğim söz budur. 'Ama', 'fakat', 'ancak' gibi sözleri hiç sevmem. Onun için böyle genelde doğrudan bazı şeyleri söylemeye çalışırım. Türkiye gibi Avrupa'daki dostlarımızın anlaması hemen hemen imkansız olan bir darbe girişiminin olduğu, alfabedeki bütün harflerin kullanıldığı terör örgütlerinin 2016 yılında ellerinden gelen her şeyi yaptığı bir ortamda, insanların terör örgütlerini savunan ve onları destekleyen faaliyetler içinde olmaları da bizleri zor durumda bırakmıyor değil. Onun için biraz sabretmek lazım. Beklemek lazım diye düşünüyorum. Türkiye'nin hedefi bellidir. Avrupa'daki dostlarımıza, değerli bakana söylediğim hukukun üstünlüğü, insan haklarının ve özgürlüklerin en üst düzeyde hayat bulduğu bir Türkiye."
'HEDEFİMİZ AB İLE AYNI STANDARTLARDA OLMAK'
Türkiye'nin hedefinini Avrupa Birliği ile aynı aile içinde bulunmak olduğunu vurgulayan Zeybekci, "Bizim hedefimiz Avrupa Birliği ile aynı standartlarda olmaktır. Hedefimiz AB ile aynı aile içinde olmak derken, şu sakın yanlış anlaşılmasın, illaki AB'ye tam üye olmak değil. Bizim için öncelikli olan AB standartlarını tutturmaktır. AB standartlarını tutturduktan sonra her alanda, gerek ekonomik, gerek hukuk, gerek insani, gerek özgürlükler gerekse alt yapı, aklınıza gelen her alanda tutturduktan sonra bizim için AB'ye üye olup olmamak o günün meselesidir. O gün geldiği zaman bunu mesele ederiz. Ama Türkiye'nin bu anlamdaki kararı bellidir." dedi.
'TÜRKİYE'DE 7 BİN CİVARINDA ALMAN ŞİRKETİ VAR'
"120 bin civarında çalışan var Alman şirketlerinde. Türkiye Almanya İş Konseyi başkanı bir Alman dostumuz. Türkiye'de yaşayıp Türkiye'deki bir Alman şirketin genel müdürü Türk Alman İş Konseyi Başkanlığı yapıyor. Bu dostlarımızla da beraberdik biraz önce. Almanya'nın Türkiye'deki yatırıma olan ilgisi ile ilgili aşağıya gitmekle ilgili öyle bi şey yok. Evet ortamımız biraz anormal bir ortam oldu. Yaşadığımız şeyler normal değildi. Tereddütleri de anlayışla karşılıyoruz. Gördüğümüz o dur ki Türkiye yeniden çok önemli doğrudan yabancı sermaye girişinin olduğu bir ülke olacaktır. Şu an Türkiye'deki toplam Alman sermayesinin tutarı 10 milyar avro civarında. Biz bunu yeterli görmüyoruz. Çok daha artacağına inanıyoruz."