Schaefer, başkent Berlin'de düzenlenen basın toplantısında, Malta'da devam eden AB dışişleri bakanları gayriresmi toplantısı ile ilgili soruları yanıtladı.
Toplantıda AB ve Türkiye arasındaki müzakerelerin geleceğinin de ele alınacağına işaret eden Schaefer, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Malta'da üyelik müzakerelerinin kesilmesi ya da sona erdirilmesinin iyi bir fikir olmayacağını dile getirdiğini vurguladı.
AB ülkeleri arasında Türkiye ile müzakerelerin geleceği konusunda farklı düşünen ülkeler bulunduğunu ifade eden Schaefer, Malta'daki toplantıdan Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi yönünde bir kararın çıkmasını beklemediğini belirtti.
'KARŞILIKLI SUSKUNLUK DÖNEMİNE GİRMEYİ GÖZE ALAMAYACAĞIMIZ KADAR ÖNEMLİ'
Schaefer, "Tüm görüş ayrılıklarımıza ve sorunlara rağmen Avrupalı ortaklarımızla ve Türkiye ile nasıl yeni bir görüşme formatı bulabileceğimizi konuşmanın en doğru yol olduğuna inanıyoruz. Bir araya gelerek, yeniden birbirimizi suçlamak için değil yapıcı bir şekilde ortak yanlarımızı ve farklılıklarımızı ortaya koymak için" ifadesini kullandı.
AB LİDERLERİ YARIN BRÜKSEL'DE TÜRKİYE'Yİ ELE ALACAK
AB dışişleri bakanlarının yapacakları değerlendirmeler ve Malta'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşmelerin önem taşıdığını vurgulayan Seibert, Merkel'in Türkiye ile ilişkiler ve AB üyelik müzakereleri konusunda, birlik üyelerinin ortak tutum belirlemesinden yana olduğunu kaydetti.
Merkel, Bundestag'da yaptığı konuşmada, AB ile Türkiye arasında yapıcı diyaloğun sürdürülmesinin önemini vurgulayarak, "Türkiye'nin Avrupa'ya nihai bir şekilde sırt çevirmesi ve bunu düşünerek söylüyorum, Avrupa'nın Türkiye'ye sırt çevirmesi, ne Almanya'nın ne de Avrupa'nın çıkarına olacaktır. Yani akılcılık ve açıklık gerekiyor. Akılcılık ve açıklıkla, AB bünyesinde hangi kararı, hangi zamanda uygun göreceğimizi müzakere edeceğiz. Almanya bu konuda Avrupa kuruluşlarının ortak hareket etmesini istiyor." değerlendirmesinde bulunmuştu.