Fransa'da 7 Mayıs'ta ikinci turu gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin galibi oyların yüzde 66'sını alan, En Marche (Yürüyüş) hareketinin 39 yaşındaki genç lideri Emmanuel Macron oldu. Ulusal Cephe'nin kadın lideri Marine Le Pen ise yüzde 34'te kalarak beklendiği gibi seçimin mağlubu oldu. Ancak katılım son 60 yılın en düşüğü olurken, yüzde 10'u aşan ‘boş oy' kullanımı Macron'un zaferinin burukluğunu ortaya serdi. Fransa seçimlerinin sonuçları ve Avrupa'ya etkilerini seçimleri Paris'te izleyen ve Lyon'da bulunan AB uzmanı gazeteci Sertaç Aktan ile konuştuk.
Emmanuel Macron'un seçim zaferinin Fransa için olduğu kadar tüm Avrupa için önemine dikkat çeken Sertaç Aktan, Avrupa'nın sonuçtan memnun olduğu görüşünde. "Macron AB, Euro taraftarı ve liberal bir adaydı, göçmenler konusunda ve birçok başka konuda aşırı sağdan farklı hareket ediyordu" diyen Aktan, "Bu seçim tüm kıtayı etkileyebilecek bir seçimdi. Eğer Le Pen kazansaydı, Britanya'nın yaptığı gibi AB'den çıkıp, bir ‘Frexit' söz konusu olacaktı ve bu da AB'nin sonu demekti. Çünkü AB Britanyasız devam edebilir ama Fransa'sız edemez. Dolayısıyla iş bu kadar ciddiydi Avrupa için" vurgusu yaptı. Diğer yandan Aktan, Macron kazansa da aslında Fransızların liberal siyasetçiyi seçmediklerine dikkat çekti. Aktan, "Macron devlette tasarrufa gitmek istiyor, 120 bin memuru işten çıkarmak istiyor, 60 milyar euroluk bir tasarrufa gitmek istiyor. Macron'un bu liberal politikalarına karşı Fransızların ciddi bir tepkisi var. Fransa'da çok ciddi bir sol geleneği bulunuyor ve en ufak bir meselede grevler, protestolar yoluyla hayatı durduruyor Fransızlar. Dolayısıyla Macron'a burada halk, ‘biz seni esasen istediğimiz için seçmedik, Le Pen nedeniyle sana oy verdik, yerini ve haddini bileceksin ve uygulamak istediğin politikaları sana kolay kolay uygulatmayız' mesajı verdi" ifadelerini kullandı.
‘LE PEN'E ORTAM HAZIRLAYABİLİR'
Yarı başkanlık sistemiyle yönetilen Fransa'da halkın ‘hangisi kendileri için daha az kötü ise ona meylettiklerini' anısatan Aktan, sadece Fransa'da değil Avrupa'da da aşırı sağ tehkilesinin geçici olmadığını da söyledi. Macron'un popülist politikalar ile halk-iş dünyası arasındaki dengeyi tutturmak zorunda olduğunu belirten Aktan şu tespitleri yaptı:
‘YENİ ELİT KESİM DOĞUYOR'
Aktan, Fransızların Macron'a alternatif olarak ve dengeleme işleviyle solun adayı Mélenchon'un güçlenmesi gerektiği kanaati taşıdığına da dikkat çekti. "Macron'un bazı söylemlerini Fransızlar ‘aşırı' bulmaktalar ve set çekmek isteyeceklerdir, bunu gerekirse Le Pen, gerekirse de Mélenchon yoluyla yapacaklardır" öngörüsünde bulunan Aktan, partisi bulunmayan ve siyaseten çok tanınmayan Macron için bu durumun uzun vadeli sorun olmayacağı görüşünde:
‘FRANSA REFORM DEĞİL DEVRİM YAPAR'
Fransa gibi ülkelerde kazanılmış haklarla oynamadının kolay olmadığına da dikkat çeken Aktan, şu değerlendirmede bulundu:
"Fransa'da nasıl bir geleneğin olduğu konusunda bugüne örnek olması açısından bir anekdot verelim. 19. yy ortalarında Britanya'da liberal ekonomi, serbest ticaret ve korumacılık arasında kavga oluyor. O dönemde Britanya serbest ticarete yöneliyor, kotaları kaldırıyor ve emperyal amaçla her tarafa ürünlerini satmak için böyle bir yola giriyor. Britanya'nın ardından diğer Avrupalı devletler de aynı reformları yapıyorlar fakat Fransa ağırdan alıyor. İngiliz bir parlamenter, Fransa'da Napolyon Bonapart'a benzer reformları yapıp yapmayacaklarını soruyor. Napolyon ‘bizim için reform yapmak zor iştir. Biz çok iyi devrim yaparız fakat reform yapamayız' diyerek çok enteresan bir cevap veriyor. Dolaylısıyla Fransa'nın geleceği enteresan olacak."
‘BREXİT'TEN TERS ETKİ YAPABİLİR
Diğer yandan Aktan Brexit sonrası Hollanda ve Avusturya'da avro bölgesi ve Brüksel eleştirilmekteyken ilk kez AB'nin kurucu ülkelerden birisinde AB taraftarı bir liderin seçilmesinin de önemli olduğunu vurguladı. Macron'un da toplumu yatıştırıcı ve birleştirici çağrılar yapmasının önemine değinen Aktan, "Macron, beş yıl boyunca Le Pen'e oy verenlerin gerekçelerini ortadan kaldırmak için çalışacağını belirtti. Onun politikaları eğer işe yararsa, özel sektörde ekonomi politikaları istihdamı arttırırsa, bu tıpkı Britanya'nın birlikten çıkmak konusunda birtakım ülkeleri etkilediği gibi, aynı etkiyi ters şekilde yapabilir" diye konuştu.
‘MACRON'UNKİ LİBERAL POPÜLİZM'
‘MACRON'UN FİKİRLERİ MERKEL'DEN İLERİ'
Aktan, Macron'un Almanya lideri Merkel ile ‘dizinin dibinde çekilmiş' fotoğrafının yarattığı tartışmalar eşliğinde itaatkar bir ilişkisi olacağı yorumlarına ise itiraz etti: