AK Parti’den ‘Partili Cumhurbaşkanlığı’na karşı çıkanlara yanıt: Buna da alışacaklar, alışırlar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip 16 Nisan referandumu ile kabul edilen anayasa değişiklikleri doğrultusunda kurucusu olduğu AK Parti’ye yeniden üye oldu. Erdoğan, 21 Mayıs’ta gerçekleşecek olağanüstü kongrede de AK Parti Genel Başkanlığı’na gelecek. AK Parti’deki kongre sürecini ve ‘Partili Cumhurbaşkanlığı dönemini’ AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş Sputnik’e değerlendirdi.

'KURUCU GENEL BAŞKANIMIZA YARAŞIR BİR KONGRE YAPACAĞIZ'

“Kurucu genel başkanımıza, liderimize yaraşır bir kongre olması için her türlü çalışmayı planladık, yapıyoruz” diyen Ataş, daha önceki kongrelerde görev yapanların ekiplerini kurarak çalışmaları sürdürdüğünü söyledi. AK Parti’nin 3. Olağanüstü Büyük Kongresi’nin Ankara Arena Spor Salonu’nda gerçekleşeceğini ifade eden Ataş, kongrenin konsepti için de ajanslar ile AK Parti’nin Tanıtım ve Medya Başkanlığı’nın çalışma yaptığını vurguladı.

'GENİŞ KATILIM OLACAK, YABANCI MİSYON ŞEFLERİ DE DAVET EDİLECEK'

Tüm teşkilatlar ve partililerle geniş katılımlı bir kongre düşündüklerini anlatan Ataş, kongreye Türkiye'de görev yapan yabancı misyon şeflerinin de davet edileceğini söyledi.  AK Parti’de olağanüstü kongrenin ardından olağan kongre sürecinin de başlayacağını vurgulayan Ataş, belde, ilçe, il kongrelerinin ardından muhtemelen 2018 yılında da olağan büyük kongrenin toplanacağını bildir.

'PARTİ YÖNETİMİNİN YENİLENMESİ DOĞAL, KABİNE KENDİ TAKDİRLERİDİR'

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın partinin genel başkanlığa geleceği olağanüstü kongrede parti yönetimi (MKYK)  seçiminin de yapılacağını ifade eden Ataş, “Yenilenmesi doğaldır. Cumhurbaşkanımız, liderimiz kiminle çalışacaksa o insanlarla bir ekip oluşturması son derece doğal hakkıdır. Her yerde her yönetim de bu böyledir. Bir dernek de bile normal bir kuraldır zaten” dedi. Peki parti yönetiminin ardından AK Parti’nin TBMM yönetiminde ve kabinede de bir değişiklik olabilir mi? Ataş, bu soruya ise, “Onları bilemiyorum, onları Sayın Başbakanımızın, kurucu genel başkanımızın takdirinde olan konular” yanıtını verdi.

'BUNDAN SONRA DA BAŞARILI BİR YÖNETİM SERGİLEYECEKTİR'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş, ‘partili Cumhurbaşkanlığı’ dönemini anlatırken, Erdoğan’ın  hep ilkleri Türkiye’ye yaşatan bir lider oluğunu söyledi. Ataş,  sözlerini şöyle sürdürdü:

“İlk defa partili bir cumhurbaşkanı olma özelliğini de taşıyacak. Bu anlamda da önümüzdeki süreç içerisinde tabi ki partinin genel başkanı olduğu zaman partinin yönetimi, Cumhurbaşkanlığı görevi tüm bunlar birlikte yürüyecek. Ama kuracağı ekiple bu yönetimi en doğru şekilde sergileyeceğini düşünüyorum. Çünkü bugüne kadar Cumhurbaşkanımız her el attığı işi başarıyla sonuçlandırmış, hiçbir işte başarısızlık yok, yani onun hayatında başarısızlık yok. Hep başarılar var hep ilkler var. İnanıyorum ki bundan sonraki süreçte de başarılı bir yönetim sergilemek suretiyle yoluna devam edecek” diye konuştu.

'ONLAR İSTESE DE CUMHURBAŞKANI, İSTEMESE DE CUMHURBAŞKANI'

Cumhurbaşkanı’nın AK Parti üyesi ve genel başkanı olmasına itirazlar da var. Referandumda ‘hayır’ cephesinde yer alan partilerden ‘Artık partili Cumhurbaşkanı, benim cumhurbaşkanım diyemeyeceğiz” eleştirileri de geldi. AK Partili Mustafa taş bu eleştirilere ise, “Onların bileceği bir iş. Yani onların deyip dememesi bizi çok alakadar etmiyor. Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır. Onlar istese de cumhurbaşkanı, istemese de cumhurbaşkanıdır. Milletin oyu ile seçilmiş bir cumhurbaşkanı. Buna da alışacaklar. Dönüp kendi siyasi tarihlerine baksınlar. Atatürk partili bir cumhurbaşkanı değil miydi, İnönü partili bir cumhurbaşkanı değil miydi? Bunları görmeyip de bugün farklı şeyler söyleyenler doğru söylemiyorlar, doğru düşünmüyorlar, doğru konuşmuyorlar. Onun için alışacaklar, onlar da alışırlar” yanıtını verdi.

'HAYIR VEREN DE, EVET VEREN DE BU ÜLKENİN VATANTAŞLARIDIR'

AK Partili Mustafa Ataş, referandum da hayır oyu kullananın da evet oyu kullananın da bu ülkenin vatandaşı olduğunu belirterek, “Biz bu perspektiften bakıyoruz. Hiçbir zaman için ayrım yapma cihetine hiç gitmedik. Demokrasinin gereği bu. Herkes aynı kalıptan çıkmış gibi bir şey içerisinde olma zorunda değil İnsanların farklı görüşleri var, farklı inançları var, farklı düşünceleri var, farklı giyip tarzları var, farklı yaşam tarzları var ama biz birbirimizi o farklılıklardan değil müşterek yönlerimizden bakarak kabullenmeye mecburuz. Bu ülkede hep birlikte yaşıyoruz. Hiç kimseyi ötekileştirmeden ne inancından dolayı ne siyasi görüşünden dolayı, eğer bu ülkeye ihanet etmemişse vatan hainliği yapmamışsa onların hepsi bu ülkenin öz evlatlarıdır. Biz bu cepheden bakıyoruz ve ortak değerlerde buluşacak yapı içerisinde, söylem içerisinde geleceğe yürümeye gayret ediyoruz” dedi. Ataş, özellikle referandum sürecindeki  siyasi gerilim bundan sonra artamayacağı görüşünde olduğunu da kaydetti.