Odatv'nin haberine göre, Yeni Şafak gazetesi yazarı Salih Tuna, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yanındaymış gibi hareket eden iki farklı gruba karşı' dikkat uyarısı yaparken, bir diğer Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan ise isim vermeden Cem Küçük'e sert çıkıştı. Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk de isim vermeden Cem Küçük'ü eleştirerek, bazı gazetecilerin 'insanları TV ekranlarından tehdit etmesinin' AK Parti'ye zarar verdiğini ifade etti. Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren bugünkü yazısında Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı eleştirirken, Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur ise Ahmet Taşgetiren'i eleştirdi.
TUNA: FETÖ'NÜN GÖLGESİNDE YOL ALMAYA ÇALIŞAN 'SİYASET HIRSIZI' KEMİRGENLERİN…
Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, bugünkü köşesinde polemiğe dahil olan tarafları ele aldı. Salih Tuna'nın yazısının ilgili bölümü şöyle:
"İki güruha dikkat et. Biri, (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'a 'Reis, reis' deyip Erdoğan'ın yanında duranlara çemkirenlerdir. (Bu tiplerden biri, 'Erdoğan, halife-i ruy-i zemindir ben de ona biat ediyorum' demişti. Bir diğeri, 'biz daha soru sormadan siz onu yapmış oluyorsunuz efendim' diye biatten de öteye geçmişti. İkisinin de hali meydanda şimdi.)
Bir diğer güruh; yeryüzünün tüm müstekbirlerinin saldırdığı, müstevlilerin alaşağı etmek için her yolu denediği Erdoğan'a güya 'İslami endişeler' üzerinden cart curt edenlerdir.
İçlerinde samimi olanlar da var; yani, kullanışlı aptallar.
Erdoğan nefretini takip edin, ipin ucu muhakkak kripto bir FETÖ mensubuna çıkacaktır.
Bir de FETÖ'nün gölgesinde yol almaya çalışan 'siyaset hırsızı' kemirgenlerin 'üfürüklerine' sakın ola inanma.
Fareler üfürdükleri yerden kemirirler, sakın unutma!"
KILIÇARSLAN: NUMAN KURTULMUŞ'A, SÜLEYMAN SOYLU'YA, METİN KÜLÜNK'E, BİNALİ YILDIRIM'A FALAN DA FETÖ DİYECEKLER YAKINDA
Yeni Şafak yazarı İsmail Kılıçarslan da isim vermeden Cem Küçük'ü eleştirdi.
"Sıra Yaşar Taşkın Koç'a geldiyse… Korkum şudur. FETÖ ile mücadele işi sonunda o kadar sulandırılacak ki ortada mücadele edilecek bir FETÖ kalmayacak. Ya da şöyle: Bir gün herkes birileri için 15 dakikalığına FETÖ olacak. Baksanıza, sıra şimdilerde TRT Haber Dairesi Başkanlığı yapan Yaşar Taşkın Koç'a da gelmiş. O meşum 'birileri' Taşkın Koç'a FETÖ diyor. Tutmayınca 'FETÖ'yü korudun' diyor, o da tutmazsa 'vaktiyle sen bu FETÖ'cülere selam verdiydin' diyecekler. Ama o 'birileri'nin olmaz olası iştahları hiç bitmeyecek. Hızlarını alamayıp Numan Kurtulmuş'a, Süleyman Soylu'ya, Metin Külünk'e, (Başbakan) Binali Yıldırım'a falan da FETÖ diyecekler yakında. Hatta belki de kapalı kapılar ardında diyorlardır da biz henüz bilmiyoruzdur. İnsanda izan kaybolup yamyamlık geçer akçe olunca… İnsan etinin tadı diğer etlere galebe çalınca… Allah sonumuzu hayretsin."
"Aslında hedef ben değilim, Erdoğan. Hiç öyle biri olamadım. Şöyle gerine gerine 'aslında bana saldıranlar Erdoğan'a saldıramadıkları için bana saldırıyorlar. Aslında beni eleştirenler, Erdoğan'ı eleştiremedikleri için beni eleştiriyorlar' yazamadım. Kendimi Recep Tayyip Erdoğan'la özdeş kılarak şahane bir 'dokunulmazlık zırhı' üretemedim. Hadi bunu yapamadım. Bari 'aslında bana saldırarak Recep Tayyip Erdoğan'ı yalnızlaştırmak istiyorlar' diyebilseydim. Kendimi Erdoğan'ın yalnızlaşması önündeki tek kale olarak görebilseydim. Göremedim. Fakat hiç olmazsa şu kadarını söyleyeyim ben de: 'A teres. Sen kimsin de birisi Erdoğan'ı eleştiremediğinde Erdoğan'ı eleştirmek yerine seni eleştirsin? Sen kimsin de sen olmasan Erdoğan yalnız kalsın? Bunca kibri, bunca şişik egoyu, bunca müstekbir bakışı ne ara biriktirdin?'"
ÖZTÜRK: TETİKÇİLER, KİFAYETSİZ MUHTERİSLER
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı ve Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk de isim vermeden Cem Küçük'e yüklendi:
"28 Şubat döneminde en ağır darbeyi alan, saygınlığını ve güvenirliliğini kaybeden medya, benzer bir krizin içine girdi. Tetikçiler, kifayetsiz muhterisler, menfaatperestlerin hüküm sürdüğü bir medya düzeni, belki de referandumda AK Parti'ye en büyük zararı verdi. Herkes bundan şikayetçi.
İnsanları ekranlardan tehdit eden, parmak sallayan, hakaret eden, herkesi 'hain' ilan etmeye hazır bazı şizofren tiplerin hükümranlığı devam edecek mi, etmeyecek mi? Bunun için Erdoğan'ın kararını bekleyecek herkes.
Saygın, güvenilir, seviyeli, dünya medyasıyla rekabet eden, ülkesinin sesi olan bir medya düzenine geçecek miyiz, yoksa her geçen gün saygınlığını ve düzeyini kaybeden bu düzene devam mı edeceğiz?
Ve medya Erdoğan'ı bekliyor."
TAŞGETİREN'DEN KÜTAHYALI'YA: SADECE GÜLÜMSERİM
Star gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, bugünkü yazısının son bölümünde Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı eleştirdi:
"R. O. Kütahyalı iki yazı yazdı benim Kemal Gözler'in makalesinden yola çıkan değerlendirmelerimle ilgili. Kütahyalı benim o yazıyı neden yazdığımı anlamadıysa, onun adına üzülürüm. Yok anladı da, şu sıralar Taşgetiren'e saldırma komutuna uygun adımda bulunduysa, sadece gülümserim. Beni tanıdığını zannederdim çünkü.
Hayırların gerekçesini anlamak lazım. Hatta kemik sol itirazların gerekçesini bile."
FUAT UĞUR'DAN AHMET TAŞGETİREN'E: MAVİ SAKAL, ÇUKUR, AĞZI BOZUK BİR CANAVAR
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, Star yazarı Ahmet Taşgetiren'i ağır ifadelerle eleştirdi. Taşgetiren için, "FETÖ'nün yayın organlarında bu kadar çok çalışıp onlarla halvet olan biri" diye yazan Fuat Uğur, "Bugün Fetullah Hoca'sına bırakın 'çeteci'yi, 'terörist başı' denmesini nasıl karşılıyor acaba?" sorusunu yöneltti.
Fuat Uğur'un Ahmet Taşgetiren'le ilgili yazısının "Gönül insanı Şimendifer" ara başlıklı bölümü şöyle:
"Dün Fatih Selek yazınca öğrendim bu zatın geçmiş marifetini. Aslında ağzının malum çukurları hatırlatacak denli pis olmasından tahmin etmeliydim bunu. Çünkü geçen gün de programda söylediğim üzere FETÖ'nün yayın organlarında bu kadar çok çalışıp, onlarla halvet olan birinden beklenebilecek bir küfür literatürüne sahip.
Meğer bu çelebi görünümlü Mavi Sakal FETÖ gazetesinde kalem oynatırken 'Bir Gönül İnsanı' diye Fetullah Gülen'i anlatan kitaplar yazmış. Hatta bununla da kalmayıp 'Fetullah Hoca çeteci ise ben de şimendiferim' demiş.
Adı Ahmet Taşgetiren.
Bugün Fetullah Hoca'sına bırakın 'çeteci'yi, 'terörist başı' denmesini nasıl karşılıyor acaba? Bence hoş bulmuyor. Baksanıza her şey kabak gibi ortaya çıktığı zamanlarda bile 'Şimendifer' olacak kadar kefil olmuş 'Hocaefendi'sine.
Şimendifer, Fransızca Chemin de Fer (Şömendöfer) sözcüğünden bozuşarak Türkçeye girmiş bir kelime. Demir yolu demek. Ama bazı taşkafalar bu kelimenin tren ya da vagon anlamına geldiğini düşünüyor olmalılar ki durduk yerde 'O şöyleyse ben de şimendiferim' diyebiliyor.
Gerçi bizim muhterem daha çok şimendifer (Chemin de Fer)e yol kenarından, uzun uzun ve dalgın gözlerle bakanlara yakın duruyor.
Bir konuya açıklık getireyim.
Hep söylüyorum. Ahmet Taşgetiren'i çelebi ve mülayim bir adam sanırdım çehresine, haline ve takındığı edalara bakıp. Ne büyük bir yanılgı. İçinden ağzı bozuk bir canavar çıktığını görünce Mavi Sakal (La Barbe Bleu) demek de geldi içimden.
Ama şimdi Mavi Sakal'a mı yoksa demir yolu kenarı seyir terasından Şimendifer'e bakanlara mı yakın duruyor bilemedim.
Kararı siz verin."