Gazeteci Tülin Daloğlu'na göre Türkiye-ABD ilişkilerinde Türkiye tarafından kaynaklanan farklı esneklikler olabilir.
"Bir hükümetten ötekine bazı şeyler daha hızlı değişebilir" diyen Daloğlu, "Ama Amerika'dan Türkiye'ye baktığımız zaman aslında bu o kadar hızlı değişen bir ilişki ağı değil" şeklinde konuştu.
Daloğlu, "İster Demokrat Parti'den ister Cumhuriyetçi Parti'den bir başkan adayı Beyaz Saray'da Oval Ofis'te işlerin başına geçsin Türkiye ile ilişkiler Amerika'nın kendi çıkarları için belirlediği stratejinin akışında ilerliyor. Bu bağlamda Trump yönetimi geçmiş yönetimlerden farklı olmayacak diyebiliriz" dedi.
"ABD başkanı Donald Trump'ın karakteri geçmiş Amerika başkanlarına kesinlikle benzemiyor. O yüzden tarz faklılıkları çok net olacak" diyen Daloğlu, Trump'ın ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn'in şubat ayında istifa ettiğini hatırlattı:
Ama The Wall Street Journal (WSJ) gazetesi geçtiğimiz mart ayında eski CIA Başkanı James Woolsey'e dayandırarak bir haber yazdı. Önemli bir iddiayı gündeme taşıdı. Washington'da biliyorsunuz Türkiye adına lobi yapan bir şirkette çalışıyordu ve Türkiye'den 530 bin dolar aldı. Ve bu ilişki ağında Türk yetkililer ve bakanlarla bir hukuk oluşturdu. James Woolsey, 19 Eylül tarihinde Amerika'da Türk bakanlarla Flynn'in bir toplantı yaptığını, kendisinin de bu görüşmeye katıldığını ve burada Fethullah Gülen'in üstü kapalı bir operasyonla Amerika dışına kaçırılmak için planlar yapıldığını işittiğini ifade etti. Bundan sonra Flynn görevden alındı.
Bunu neden gündeme taşıyorum? Bir Trump yönetimi var ve Amerika'da hukuka saygılı bir sistem var. Bu sistem esneyebilir ama Amerika'nın çıkarlarına karşı gelecek veya yönetimin hukuki olarak müsade etmediği bir şeyi böyle üstü kapalı operasyonlarla yapma ihtimali Amerika'da neredeyse sıfıra yakın bir şey artık."
Gazeteci Tülin Daloğlu, Rıza Sarraf davasının Amerika için büyük önem taşıdığını vurguladı:
"Trump iktidara geldikten sonra (New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet) Bharara'yı da görevden almıştı. Çünkü Türkiye'de bu, Trump'ın doğrudan Sarraf davasına müdahale ettiği şeklinde yorumlandı. Ama burada Trump yönetiminin hukuku esneteceği, olaylara siyasi olarak müdahale edeceği yorumunu getirmek yanlış olur. Çünkü bu dava Amerika için büyük önem taşıyor. Amerika'nın İran'a uyguladığı yaptırımların ihlali söz konusu. Amerika- İran ilişkileri bazında baktığımızda Amerika İran ile nükleer projeleri çerçevesinde bir anlaşma yaptı. Ama bu anlaşmayı Amerika yönetimi henüz içselleştirmiş değil, bununda Trump'ın ötesinde bir anlamı var. O yüzden bu o kadar hızlı karara bağlanacak bir dava değil."
Merkezi Fransa'nın Strasbourg kentinde bulunan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nin (AKPM), bugün yapılacak oylamayla Türkiye'nin siyasi izlemeye alınmasına karar vermesi, AB-Türkiye ilişkilerini nasıl etkileyecek?
Gazeteci Tülin Daloğlu'na göre, eğer Türkiye bu denetlenme sürecine alınırsa demokrasinin sınıfta kaldığı Avrupa makamları tarafından tescillenmiş olacak. Daloğlu, "Eğer iş bu noktada bugün itibariyle sonlanırsa bu Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkilerini doğrudan etkileyecektir. Bundan sonraki süreçte Tükiye'nin Avrupa Birliği ile sürdürdüğü tam üyelik müzakerelerini sonlandırmasının gündeme gelme olasılığı yüksek" şeklinde konuştu.
‘RUSYA VE AMERİKA SURİYE'DE BÜYÜK BİR BELİRSİZLİK İÇERİSİNDE'
Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini değerlendiren Tülin Daloğlu, Suriye'nin Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli konu olduğunun altını çizdi ve ekledi:
Türkiye kendi çıkarlarını çok doğru biçimde koruyabiliyor diyemem. Çünkü orada Kürt meselesi söz konusu. Kürt meselesine girdiğimiz zaman gerek Amerika, gerek Rusya tarafında ve bölgedeki diğer denklemde yer alan güçlerle çıkarlarını koruyabilmiş bir aktör olarak gözükmüyor Türkiye."