‘SARRAF’IN AVUKATLARININ ÜCRETLERİNİN KENDİSİ VE AİLESİ ÖDÜYOR’
31 sayfalık belgeye göre, savunma avukatı Benjamin Brafman, Berman’ın, ‘Sarraf’ın bütün bu avukat paralarını kim ödüyor?’ sorusuna “Kendisi ve ailesi ödüyor” yanıtını verdi. Giuliani de ifadesinde avukatlık ücretinin Sarraf tarafından muhasebecisi aracılığıyla ödediğini belirtti.
Öte yandan Giuliani, Sarraf’a verdikleri hukuk danışmanlığı hizmeti kapsamında üst düzey Türk ve Amerikalı yetkilerle görüşmeler yapmanın da bulunduğunu kaydetti. Giuliani, amaçlarının ABD’nin ‘güvenlik çıkarları’ doğrultusunda, Ankara ile Washington arasında ‘Sarraf lehine’ bir anlaşma sağlamak olduğunu da söyledi.
Giuliani, Sarraf’a yöneltilen suçlamaların niteliği her ne olursa olsun, hem Türkiye’nin önemli bir müttefik olarak görülmesi hem de ABD’nin ulusal güvenlik çıkarları nedeniyle iki ülkenin de davanın diplomatik yollardan çözülmesine yakın durduklarını savundu.
Bu çerçevede Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştüklerin belirten Giuliani, bu görüşmelerden hem ABD Adalet Bakanlığı’nın ve New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın önceden haberdar olduğunu ifade etti. Giuliani ayrıca ‘Ankara’da ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcisinden’ brifing aldıklarını söyledi.
Giuliani ifadesinde, Erdoğan ile yapılan görüşmede kendisi dışında Mukasey ve avukat Larry Levy’nin de olduğunu belirterek, “Her ne kadar gizlilikle yürütülen bazı şeyler ortaya çıksa da Amerikan yönetiminin üst düzey yetkilileri bu konuda bir anlaşma sağlamak için kararlılıklarını sürdürmeye devam ediyor” dedi.
Bu arada Giuliani, Sarraf’ın nükleer madde veya silah satmak yerine tüketim ürünleri ticareti yaptığını savundu. Bağlı şirketin Türkiye adına ABD’de faaliyetleri yaptığını ancak kendisinin şirketin bu çalışmalarında yer almadığını belirtti.
Giuliani ve Mukasey’in ifadelerinin de yer aldığı belgenin savcılıkla paylaşılmadığı, ABD medyası da davanın ‘esrarengiz bir yola girdiğini’ iddia edilmişti.
Mukasey de mahkemeye sunduğu ifadede, Sarraf davasındaki rolünü, ‘Amerikan ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda Türkiye ile bir uzlaşma sağlamak’ şeklinde açıkladı.
Davada Sarraf’ın lehine gelişmeler sağlanması halinde Türkiye’nin Amerikan ulusal çıkarlarını daha fazla savunabileceğini öne süren Mukasey, avukatlık ücreti ve çeşitli masraflarının Sarraf tarafından ödendiğini söyledi.
Mukasey Türk ve Amerikalı üst düzey hükümet yetkililerinin Amerikan ulusal güvenlik çıkarları doğrultusunda olası bir anlaşma konusunda istekli olduğunu kaydetti.
