Tarafların Suriye'de çözüm konusunda mutabakata varmaları ve ortak noktalarda uzlaşmaları, Türkiye'nin ABD'nin füze saldırısına destek vermiş olmasının ardından Moskova ve Ankara'nın ticari ilişkilere uzanan bağını yeniden güçlendirebilir. Keza görüşmeden çıkacak olası bir mutabakat Erdoğan'ın 16-17 Mayıs tarihlerinde Washington'da görüşeceği ABD Başkanı Donald Trump karşısında Suriye meselesine ilişkin olarak elini güçlendirebilir.
Erdoğan ve Putin'in 3 Mayıs'ta yapacakları görüşmeye ilişkin Sputnik'e değerlendirmelerde bulunan TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve AK Parti Samsun Milletvekili Hasan Basri Kurt, görüşmenin hem Türkiye hem de Rusya açısından olumlu sonuçlar doğuracağını belirtti. Kurt, "Bölgenin çok ciddi problemleri var. Bu problemleri iki devlet başkanının görüşmesi hem Türkiye hem de Rusya açısından çok olumlu bir şey. Hem enerjiyle ilgili konular var, hem terörizmle ilgili konular var. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili süreç devam ediyor. Bu görüşmede bunlarla ilgili adımlar atılacağını düşünüyorum" dedi.
Türkiye ve Rusya'nın, İran'ın da yer aldığı Astana süreciyle Suriye'de çözüm için bir aşama kaydedildiğini ifade eden Kurt "Bir defa Astana'nın sürdürülmesi lazım, buna sahip çıkılması gerekiyor. Farklı noktalarda fikir ayrılıkları olabilir ama bu görüş ayrılıklarını tamamen izole etmek, tamamen silmek de mümkün olmayabilir belki ama belli ortak paydalar bulmak gerekiyor. Çünkü Suriye bölge açısından kriz üreten, istikrarsızlık üreten bir yapı olarak önümüzde. Bu krizin çözülmesi için öncelikli olarak bölge ülkeleri tarafından adımlar atılması gerekiyor. Bu açıdan Astana süreci çok çok önemli. Hem Rusya'nın hem Türkiye'nin buraya katkıları çok çok aşikâr. Bu sürece sahip çıkma ve Suriye konusundaki krizin artık terör üretmekten çıkması, kriz üretir halde bölgeyi istikrarsızlaştıran halinden kurtarılması gerekiyor. İki ülkenin de amacının bu olduğunu düşünüyorum. Bu konuda daha ileri adımların atılması gerekiyor, beklentimiz o yönde, çünkü orada bir insanlık dramı yaşanıyor, buna son verilmesi gerekiyor" diye konuştu.
'TİCARET HACMİNİ GELİŞTİRECEK ADIMLAR ÖNEMLİ'
Kurt, Erdoğan-Putin görüşmesiyle iki ülke arasındaki ekonomik yaptırımların kaldırılması konusunda atılacak adımların hızlanabileceğini de ifade ederek şöyle konuştu:
"Türkiye'nin Rusya ile olan ekonomik ilişkileri, herhangi uzaktaki bir ülke ile olan ilişki gibi değil. Hem bu bölgeyi paylaşıyoruz, bu bölgede ortak bir kültürümüz var, ortak bir tarih geçmişi var, ortak bir sosyoloji var ve bu sosyolojinin üretmiş olduğu bir ekonomi var. Türkiye, ciddi bir enerji ihtiyacı olduğu için enerjinin büyük bir kısmını Rusya'dan alıyor ve bu bizim açımızdan bir dış ticaret açığı oluşturuyor. Buna rağmen biz sürekli bu ilişkinin geliştirilmesi üzerinden bir şey inşa etmeye çalışıyoruz. Bu sadece basit bir ekonomik ilişki değil, Türkiye ve Rusya bölge barışına katkı sağlayacak adımları atacak bir ilişki tarzını geliştirmeye çalıştı. Bu artarak devam edecek. Konjonktürel bazı sıkıntılar yaşanacaktır ama iki ülkenin özellikle ticaret hacmini daha da geliştirmek üzere atacağı adımların çok çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Kurt, Türkiye ile Rusya'nın ilişkilerinin iyileştiği dönemlerde çeşitli çevrelerde gündeme gelen "Türkiye'de eksen kayması mı yaşanıyor" tartışmalarına da değinerek " Türkiye ‘eksen kayması' tartışmalarını aşmak zorunda. Bunu neo-oryantalist bir bakış açısı olarak görmek lazım. Türkiye'ye dayatılan bir söylem olarak bunu görüyorum. Türkiye, kendi menfaatleri çerçevesinde farklı ülkelerle farklı ilişkiler kurabilir. Türkiye'nin elini daraltmak adına konuşulan şeyler bunlar" dedi.
Sputnik'e açıklama yapan bir diğer isim Eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin, Rusya ve Türkiye'nin Ortadoğu ve Doğu Akdeniz'de ortak paydada buluşmasının gereğine işaret ederek 3 Mayıs'ta gerçekleşecek görüşmeyi "oldukça önemli" olarak niteledi.
Türkiye'nin Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın görevi bırakması yönündeki ısrarlarından vazgeçmesi halinde Ankara-Moskova ilişkilerinin yakınlaşacağını ifade eden Pekin "Türkiye Esad'ın devrilmesini istiyor. Rusya ise bölgenin Irak Şam İslam Devleti'nden (IŞİD) temizlenmesi ve ülkenin bütünlüğünün korunmasına öncelik veriyor" dedi.
Pekin "Görüşme Rusya'nın Baltık ve Doğu Avrupa'daki gücünü arttırıp hem de Sayın Erdoğan'ın ABD Başkanı Trump karşısında daha ayağı yere basan tedbirler almasının önünü açabilir" ifadelerini de kullandı.
ABD'nin asıl hedefinin bölgenin sınırlarını yeniden çizmek olduğunu ifade eden Pekin "ABD'nin bölgedeki planı 23-24 devletin sınırlarını değiştirmek suretiyle yeni devletler yaratmak, İsrail'in güvenliğini sağlamak ve İran'ı bölgesel güç olmaktan uzaklaştırmak" diye ekledi.
Rusya'nın bölge ülkelerinin çözüm konusunda etkin olmasına önem verdiğine değinen Pekin "Sayın Putin muhtemelen bölge ülkerinin çözümde etkin hale gelmesini söyleyecektir. Türkiye de Esad'la ilgili tartışmaları bir kenara bırakmalı. Bunun yerine bölgedeki terörist örgütlerin saf dışı bırakılmasının gereği unutulmamalı" dedi ve ekledi:
"Türkiye Esad konusunda tavır değiştirse, Rusya ile olan ikili ilişkiler daha iyi seviyeye gelebilir. Üstelik böyle bir gelişme Ankara'yı bölgede inisiyatif sağlayacak bir takım olanaklara kavuşturur. Türkiye böylelikle en büyük kaygılarından biri olan Suriye'nin kuzeyinde Kürt devleti oluşumu tehdidi ilgili önemli bir mevzi kazanır."