“Uluslararası toplum, Suriye’nin, kimyasal silahlarını tamamen ortadan kaldırdığına ilişkin anlaşma ve açıklamalarını ihlal ettiğinden şüphe duymuyor” diyen Mattis, istihbarat kaynaklarını açıklamamak için, Suriye’nin sahip olduğunu iddia ettiği kimyasal silahların miktarına ilişkin detay vermekten kaçındı.
‘SURİYE, HAVA GÜCÜNÜ FARKLI NOKTALARA DAĞITTI’
“Resmi bir şekilde şunu söyleyebilirim ki ellerinde tuttukları bir miktar (kimyasal silah) var. Bu da BM Güvenlik Konseyi kararlarının ihlalidir ve bununla diplomatik yollardan ilgilenilecek. Yeniden kimyasal kullanmaları akılsızlık olur, saldırımızla bunu belli ettik” diyen Mattis, Suriye’nin hava gücünü farklı noktalara dağıttığını da öne sürdü.
Mattis’in bu iddiası Suriye’nin, ABD’nin benzeri bir saldırı düzenleyebileceği endişesi duyduğunu yorumlarının yapılmasına neden oldu.
LİEBERMAN: ESAD REJİMİNİN KİMYASAL SİLAH KULLANDIĞI BİLGİSİNE YÜZDE 100 SAHİBİZ
Lieberman ise konuşmasında İsrail Savunma Bakanlığı kaynaklarından gelen ‘Suriye’nin halen yaklaşık 3 ton kimyasal silahı var’ açıklamasına ilişkin detay vermedi. Ancak, “Esad rejiminin isyancılara karşı kimyasal silah kullandığı bilgisine yüzde 100 sahibiz” dedi.
Öte yandan Mattis, Tel Aviv’deki temaslarının ardından Kudüs’e geçerek burada İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu görüştü.
Görüşme öncesinde gazetecilere kısa bir açıklama yapan Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasının ardından yeni yönetimin politika değişikliğine gittiğini belirtti. “Amerikan politikasının yönünde büyük bir değişim seziyoruz” diyen Netanyahu, ABD’nin Suriye ordusuna Şayrat hava üssüne düzenlediği saldırıyı hatırlattı ve bu saldırının yeni yönetimin kimyasal silah kullanımına karşı ‘samimi eylemleri’ için ‘önemli bir örnek’ olduğunu söyledi.