Sputnik'e Bağdadi'nin Irak sınırı yakınlarında yakalandığına dair iddiaları değerlendiren Esad, "Hayır, bu doğru değil. Sınır şu anda IŞİD'in kontrolü altında. Sınır, Suriye, Rusya, ABD veya bir Batı ülkesi tarafından değil, sadece IŞİD tarafından kontrol ediliyor. Bu nedenle Bağdadi o bölgede tamamen güvende" dedi.
BAĞDADİ YAKALANDI İDDİASI
Daha önce basına yansıyan haberlerde, Bağdadi'nin Suriye'de Irak sınırına yakın bir noktada yakalandığı öne sürülmüştü. Ancak haberler teyit edilememişti.
'HAN ŞEYHUN'A HEYET İÇİN BM'YE MEKTUP GÖNDERDİK, YANIT ALAMADIK'
Öte yandan Esad, Birleşmiş Milletler'e (BM) mektup göndererek İdlib'in Han Şeyhun kasabasındaki kimyasal saldırının soruşturulması amacıyla bölgeye heyet göndermesini talep ettiklerini belirtti. Esad, mektuba henüz bir yanıt alamadıklarını vurguladı.
'ABD VE BATILI ÜLKELER ENGELLİYOR'
BM'nin şu ana dek bölgeye heyet göndermediğini çünkü 'ABD ve Batılı ülkelerin buna engel olduğunu' kaydeden Esad, "Uzmanlar, Han Şeyhun'a gelmeleri halinde kimyasal saldırıyla ilgili tüm iddiaların yalan olduğunu anlayacaklar" dedi.
'BM, HALEP SALDIRISI SONRASINDA DA HEYET GÖNDERMEMİŞTİ'
Teröristlerin birkaç yıl önce Halep'te Suriye ordusuna düzenlediği ilk saldırıdan sonra Şam, BM'ye başvurdu ve teröristlerin gaz kullandığının kanıtlanması için uzman gönderilmesini talep etti" diye devam eden Esad, başvurunun ardından benzer birkaç olayın daha yaşandığını ancak BM'nin her şeye rağmen heyet göndermediğini anımsattı.
Esad, "Aynı şeyler bugün de yaşanıyor" diye vurguladı.
'SADECE RUSYA VE BİRKAÇ ÜLKE ÇABA GÖSTERİYOR'
Diğer taraftan Suriye'deki ilgili bölgelere heyet gönderilmesi için sadece Rusya ve birkaç ülkenin temaslarda bulunduğunu aktaran Suriye Devlet Başkanı, şu ana dek bu konuda olumlu haberler alamadıklarının altını çizdi.
'HAN ŞEYHUN'DA KİMYASAL SALDIRI DÜZENLENMEDİ'
Han Şeyhun'da kimyasal saldırı olmadığını, bunun provokasyon olduğunu vurgulayan Esad, kimyasal saldırı iddialarının ABD tarafından Şayrat Üssü'ne saldırı düzenlemek için bir bahane olduğunu kaydetti.
Suriye hükümetinin Han Şeyhun'da cihatçılara ait depolarda kimyasal maddelerin bulunduğu yönünde bilgiye sahip olmadığını belirten Esad, "Bu bölge el Nusra'nın, yani gerçekte El-Kaide'nin kontrolünde. Dünyanın elde ettiği tek bilgi, bu örgütün, Nusra'nın Youtube, genel olarak internet ve Batı medyasının aracılığıyla yayınladığı bilgi. Bu yüzden, bu haberler temelinde değerlendirme yapamayız" dedi.
Esad, sözlerine devam etti: "Öncelikle Han Şeyhun'da saat 11.30'da vurduğumuz hedeflerin kimyasal madde depoları olup olmadığını bilmiyoruz. Onlar, saldırının sabah saat 6.30'da gerçekleştiğini iddia ediyor. Bu saatlerde hiçbir saldırı gerçekleştirmedik. Bu yüzden bunun yalancı bir provokasyon olduğuna inanıyoruz, hiçbir saldırı olmadı."
'BEYAZ MİĞFERLERİN 2 YILDIR YAYINLADIĞI GÖRÜNTÜLERİN AYNISI'
Han Şeyhun görüntülerinin, Beyaz Miğferler'in 2 yıldır yayınladığı görüntülerle aynı olduğunu kaydeden Esad, "Rus hava saldırısında çocukların öldüğünü gösteren fotoğrafların daha sonra sahte olduğu ortaya çıktı. Bir çocuğu alıp üzerini sahte kan ve çamurla kirletip fotoğrafını çektiler. Diğer görüntüler de buna benzer" diye konuştu.
'ŞAYRAT HAVA ÜSSÜ'NDE KİMYASAL SİLAH YOKTUR'
ABD'nin Şayrat Hava Üssü'nde kimyasal silah olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Esad, "Tüm depoları vurdular ama gaz yayılmadı. Asker ve personelden kimse gazdan zarar görmedi. Bu da Şayrat'tan hiçbir gaz saldırısının düzenlenmediğini gösteriyor. Olay, Şayrat'ı vurmak için bir provokasyondu" dedi.
'GÖRÜNTÜLER İDDİALARLA ÇELİŞİYOR'
Beyaz Miğferler'in Han Şeyhun'da çektiği görüntülerin sarin gazı kullanıldığı iddialarıyla çeliştiğini söyleyen Suriye lideri, "Görüntülerde, kurtarıcı olduğu iddia edilen kişilerin maske ve eldiven takmadan insanlara yardım ettiği görülüyor, rahat rahat dolaşıyorlar. Bu nasıl olur? Bu, sarin gazının özelliklerine ters. Bu mümkün değil, onların da diğerleri gibi ölmesi gerekiyordu. Gerçi görüntülerde yerde yatan kişilerin ölü olup olmadığını da bilmiyoruz. Bu görüntüleri montajlamak kolay. Bu yüzden özellikle El Kaide'nin görüntüleri temelinde karara vermek doğru değildir" ifadelerini kullandı.