"Vatandaşlarının bugün uyanacağı Türkiye — Başkanlık için yeni yetkiler verme üzerine yapılan referandumdan bir gün sonra — daha fazla gücü elinde toplamak kariyeri boyunca itici güç olan bir lider tarafından yönetilen, daha farklı bir yer olacakmış gibi duruyor" sözlerinin yer aldığı yazı şöyle devam ediyor:
‘1996'DA 'DEMOKRASİ BİR AMAÇ DEĞİL, BİR ARAÇTIR' DİYEN BİR ADAM İÇİN HEDİYE OLACAK’
"(Cumhurbaşkanı Recep Tayyip) Erdoğan'ın zaferinin kesinleştiğini varsayarak, Türkiye'nin hastalıklı demokrasiden artan bir şekilde otokrasiye geçmesi kararının halkın arzusuyla verilmesi, 1996'da 'Demokrasi bir amaç değil, bir araçtır' diyen bir adam için hediye olacak."
BBC Türkçe'nin aktardığına göre, modern Türkiye'nin yüz yıllık ömründe geçen yılın belki de 'en çarpıcı ve baş döndürücü' yıl olduğu belirtilen yazıda, bu süreçte ülkede yaşananların 'sivil özgürlükleri ufalayan bir kişi için fırsat yarattığı' belirtiliyor.
Yazıda, "Geçen Temmuz'daki başarısız darbe girişimi özellikle Erdoğan'ı kendini, kuşatılmış bir ülke ve onun korunmasız halkının tek uygun koruyucusu olarak ilan etmesine izin verdi" deniyor.
Yazıda ayrıca, "Eğer yeni kanunlar kabul edilirse, denetim ve denge zayıflatılacak, güçler ayrılığı neredeyse hiçe indirgenecek" ifadeleri yer alıyor.
'KENTLİ MUHAFAZAKARLAR İSTENİLENDEN DAHA AZ HEYECANLIYDI'
"Meclis denetimi yerine bir kişinin isteği geçecek, bu kişi de mevcut dönemi haricinde 5 yıllık iki dönem için başkan olarak seçilebilecek. Eğer Meclis ikinci döneminde erken seçim çağrısı yaparsa, başkan üçüncü bir dönem için tekrar aday olabilecek. Bu onu, 14 yıllık görev süresinin üstüne, 2034'e kadar görevde tutabilir."
Yazıda ülkenin giderek daha fazla bir şekilde yakında ve uzakta düşmanlarının olduğuna inandığı, Avrupa'ya şüpheyle baktığı ve ABD'yi de Fethullah Gülen'i iade etmemesi nedeniyle iç huzuru bozan bir ülke şeklinde gördüğü belirtiliyor.
'AK PARTİ'DE BEKLENEN COŞKU YOKTU'
Yazıda aynı zamanda Erdoğan'ın çevresinde yeni rolü için ezici bir zaferin kazanılmamasının endişe yarattığı da belirtiliyor. 'Evet' kampanyasının İstanbul ve Ankara'da kaybedildiği belirtilen yazıda "Ülke genelindeki kentli muhafazakarlar da yeni kanunlar için istenilenden daha az heyecanlıydı" deniyor.
Yazıda "AK Parti kademelerinde dün gece coşku yoktu" ifadesi yer alıyor.