CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdal Aksünger, anayasa değişikliği referandumu ve kesin olmayan sonuçlarla ilgili CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Aksünger’in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
‘YSK, DELİLİ YOK ETTİ’
- Ben, Güneydoğu’da çok sorun çıkacağını zaten biliyordum. Yapılan muhtarlık toplantıları arkasından o muhtarlarla ilgili partimizin kafasında istatistiksel bir değer vardı. 800 bine yakın insan aslında bulundukları bölgelerden kaydırılmıştı. Onların oy kullanmalarıyla ilgili şu anda şaibe var zaten. Biz bunlarla ilgili ispata gideceğiz zaten. Hukuksuzluktan bahsediyorum. Sahtecilikten bahsediyorum. Bunları ispatlayacağız.
YSK, delili yok etti. Şikayetler sabah 8’de, 9’da başladı. Peki kaçta kendilerine göre karar vermişler? 3.5, 4’e 20 kala veya daha sonrasında; zaten Doğu’da sandıklar kapandı. ‘Önce verdik, sonra verdik’ yapamazsınız. Seçim Kanununda bu mühür neden basılıyor, diye herkes kendine bir sorsun? Sebebi şu. Dışarıdan olabilecek olan manipülasyonu, sahte oyları önlemek amacıyla. Açıklamalarda görüyorum. Filigranlı kağıtların nereden getireceğine dair; üzerlerinde kodları mı var? Yok. Basit bir filigranlı kağıt.
‘BIRAKIN ÖYLE TASNİF EDİLSİN, BİZ DE İTİRAZIMIZI YAPALIM’
Bize gelen bir sürü şikayetten biri de şuydu. Eksik oy pusulası olan sandıklar, fazla oy pusulası olan sandıklar. Peki, bunları nasıl sayıyorlardı? ‘Biz bunları tartarak, sayıyoruz’ diyorlar. Peki, bu kadar büyük fark olabilir mi bu tartının içerisinde? 400 tanede 20 tane, 30 tane eksik ya da fazla tartılabilir mi? Diyelim ki öyle bir şey oldu. Dışarıdaki insanların bunu elde etmesi çok mu zor? Zaten bu mührün basılmasının amacı bazı şekil şartlarını yerine getirmek ve gerçekten o seçimin güvenliğini sağlamak için yapılıyor bunlar. Bunları oy birliğiyle kabul ettiyseniz neden sandıklar kapandıktan sonra sandık başkanları bunları mühürleme yoluna gitti? Zaten siz geçerli sayacaktınız bunları, neden gittiler? Bırakın öyle tasnif edilsin, gelsin. Biz de itirazımızı yapalım. Kaç tane olduğunu belirleyelim. Bunun adı delili yok etmektir.
‘SAHİL KASABASINDAKİ SEÇMENLERİN OYU GÜNEYDOĞU’DAN ÇIKTI’ İDDİASI
Ülkemizin batısında bir yerde, herhangi bir sahil kasabasında, mevsim işçilerinden 100 kişinin olduğu ve Güneydoğu’da yaşayan bu 100 kişi mevsimlik işçi olarak batıya gelmiş. 700 seçmenin olduğu bu 3 köyden 100 kişi şu anda bizde tespitli. Bunların hepsi dün itibariyle batıdaki bir sahil kasabasındalar; ama Güneydoğu’da o sandığa bunların oyları atılmış. 800 bin seçmenin kaydırıldığını söylediğimiz zaman o muhtarlık bölgelerinde özellikle o insanların 600 bine yakınının seçmen kağıtlarının nerede olduğu noktasında ciddi bir soru işareti olacağını daha önce de ifade etmiştik. Bunlarla ilgili hukuki işlemleri tek tek, isim isim yapacağız.
‘BU SÜRECE SAYGI GÖSTERMİYORUM, SAYGI DA DUYMUYORUM’
Ben, bu sürece saygı göstermiyorum. Saygı da duymuyorum. Burada insanların kafasındaki soru işaretleri giderilmediği sürece, toplumun vicdanı rahatlatılmadığı sürece; bence bu referandumun üzerine gölgenin ötesinde hikaye düşmüştür. Çağrımız nedir bununla ilgili? Ya bu hileleri düzeltin ya bu referandumu iptal edin. İkisinden birini tercih edin; çünkü şu anda kamu vicdanı gerçekten yaralanmış vaziyette ve insanlar soru işaretleriyle duruyor. Resmen yolsuzluk yapılıyor. Oy yolsuzluğu yapılıyor göz göre göre. Bunu kabul etmek mümkün değil. Elimizden geleni ardına koymayacağımız şekilde devam edeceğiz.
‘DEMEK Kİ DAHA ÖNCESİNDEN BUNUN TEZGAHINI KURMUŞLAR’
Üsküdar meselesi neresi, bilmiyorum, ama atla gidilmiyor. Demek ki daha öncesinden bunun tezgahını kurmuşlar. Bu ne demektir aslında? Siz ne yaparsanız yapın, biz gereğini yaptık. Torbayı kaptık, geçtik; tarzında bir yaklaşım. Bir cumhurbaşkanına yakışır mı böyle ifadeler kullanmak? Anayasa değişikliği yapıyoruz. Tarafsızlığını yitirmemesi gereken bir cumhurbaşkanı var. Sen toplumu karpuz gibi ikiye böldün zaten, hedef gösterdin bir sürü insanı. Hayırcılara yapmadığınız kalmadı" diye yanıt verdi.
‘VATANDAŞ NEREDEN BİLEBİLİR? SEN ÜZERİNE ‘EVET’ VEYA ‘HAYIR’ YAZMAMIŞSIN’
Üstünde ‘Evet’ veya ‘Hayır’ yazmıyor, pusulada boş çıkmış. Aslında matbaa hatası, geçersiz sayılmış bunların hepsi. Arkadaşlarımız Çankaya’da da görmüşler. Bunlar geçersiz saymışlar. Bunun mümkün olmaması lazım. Vatandaş nereden bilebilir? Sen üzerine ‘Evet’ veya ‘Hayır’ yazmamışsın. Kahverengi ve beyaz var. Üzerine damgayı vurmuş ‘Hayır’a atmış, bunları geçersiz saygılar. İki tane verinin olduğu yerde bu kadar geçersiz olması gerçekten çok şüphe uyandıran bir konu. Dengeyi değiştiriyor çünkü. Tek tek bu geçersiz oyların hepsine bakacağız. Hepsine itiraz edeceğiz"
‘İPTALİ, BUGÜN — YARIN HALLEDECEĞİMİZ BİR KONU’
- İptaliyle ilgili konu, bugün — yarın halledeceğimiz bir konu.
‘EY AVRUPA DİYE BAŞLAYAN NUTUKLAR ATMANIN HİÇBİR ANLAMI YOK’
Bu anayasa değişikliği geçtikten sonra Türkiye’nin Avrupa Birliği ile olan tüm müzakereleri bence sona ermiştir. Bu anayasa değişikliği uygulandığında Türkiye’nin Avrupa Birliği hayali, diye bir şey olamaz. Yarın, öbür gün ‘Avrupa Birliği, Hristiyan kulübüdür’ demesinler; diye söylüyorum. Venedik Komisyonu raporu önümüzdeki süreçte gelecek. Ön raporu gördük, bu düzenlemenin tamamen buna aykırı olduğunu söylediler. Bunu bile bile yaptılar. Yarın, öbür gün bununla ilgili yine bağırıp ‘Ey Avrupa’ diye başlayan bazı nutuklar atmanın hiçbir anlamı yok. Memleketi başka yere götüren, bugün bunu getirip, buna kılıf uyduranlardır. Çok büyük sıkıntı yaşayacağımız kesin. Sen Avrupa ile artık mesafeyi iyice aştın, demektir.
