Mit, Adil Öksüz'ün Mit ajanı olduğuna ilişkin iddiaları reddetti. Doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu'nu muhatap alarak yapılan açıklamada ByLock kullanıcılarına ilişkin listede eleme yapılmadığı ve isimlerin hem adli hem idari makamlara iletildiği iddia edildi. İşte bu iki konu başlığı ve kontrollü darbe iddialarını emekli Albay Ahmet Zeki Üçok değerlendirdi:
‘ADİL ÖKSÜZ'ÜN AJAN OLMADIĞININ SOMUT KANITI VAR'
"Adil Öksüz'ün MİT ajanı olduğu veya çift taraflı ajan olduğu düşüncesine ben katılmıyorum. MİT, FETÖ'nün bu kadar üst düzey bir yetkilisini kendisine ajan yapabiliyorsa bundan çok mutlu olurdum açıkçası. Ama olmadığını MİT'in darbeyi sadece 3 saat önce, darbe günü saat 16.30' haber almasından anlıyoruz, bu olay böyle bir olasılığı ortadan kaldırıyor bence."
"Darbe yapacak olanları kontrol edecek bir gücünüz yok. Buna gücünüz yoksa, neyi kim kimi kontrol edecek bu soruya cevap veremezsiniz. Bu soruya cevap verecek hiçbir merci de yok. Çünkü şunu gördük özellikle de Akıncı iddianamesi, bu darbenin nasıl alçakça, haince planlandığının, kontrol dışı yapıldığının en somut kanıtı. 9 tane askeri Hava Üssü'ne gidiyorsunuz, hepsi darbeye katıldı. Bunları önleyebilecek bir hava gücü var mı? Veya bu komanda birliklerini, zırhlı tugayları, tank birliklerini çıkardığında bunların önüne geçebilecek kontrollünde olan bir askeri güç mü var? İşte gördük, Birinci Ordu Komutanı köprü üzerindeki 40 tane askere müdahale edemedi. Niye edemedi, çünkü kendisi emrinde bulunan 120 bin kişilik orduda 10 tane adamı çıkaramadı sahaya. O köprünün dibinde Uçaksavar Taburu var bir tane, sadece köprüyü korumak için 40 tane askere müdahale edemediler. Sabah da polisler teslim aldı biliyorsunuz köprüde, kontrollü bir darbeyse o zaman bunlara zamanı gelince müdahale edilir, orada alınırdı."
‘KILIÇDAROĞLU HAKLI SORULAR SORUYOR AMA BAĞLADIĞI YER YANLIŞ'
"Zaten Kılıçdaroğlu, çok haklı olarak sorular soruyor, bunu bağlamak konusunda yer yanlış. Sorular çok doğru sorular, kesinlikle bu soruların cevaplarının verilmesi lazım muhatap olanların bence bunları cevaplaması şarttı. Bu soruları hepimiz soruyoruz. Niye Genelkurmay Başkanını dinlemediniz, niye MİT Müsteşarını beklemediniz, niçin Genelkurmay Başkanı böylesine bir kanlı darbeden haberdar değildi. Bunlar niye görevden alınmadı. Burada bana göre komuta kademesinin büyük bir zafiyeti var. Zekai Aksakallı Paşa'nın söylediği doğru değil mi? Yani böyle bir ihbar aldığınızda en azından birliklerin dışarı çıkmasına izin vermezseniz yerinde kalır, darbe yapacak olanlar da bu ortam içinde yapamazlar. En azından böyle bir şeye cesaret edemezler."
Kontrollü darbe olmadığının bir kanıtı olarak da bu gücü polis mi kontrol edecek ne ile kontrol edeceksin diyen Üçok: "Polisin elindeki silahla belli zaten. Bakın bizim 8 tane Ana Jet Üssü'müz var, yaklaşık bunlarda 200 küsür tane uçağımız var. Yani savaş uçağımız var. 5 tane uçak Ankara'yı darmaduman etti. 2 tane uçak İstanbul'daki bütün halkın aklını aldı. Şimdi böylesi bir ortamda, sizin ilk uçağınızı Hava Kuvvetleri Komutanlığı 4 buçukta kaldırabiliyor. Düşünebiliyor musunuz? Neyi kontrol ediyorsun? Nasıl bir kontrollü darbe bu?" diyerek, iddiaya itibar etmediğini ortaya koydu.
‘İRTİBAT BULUNSAYDI SAVCILAR ZATEN İHRAÇ EDİLİRDİ'
CHP lideri ile ByLock meselesinde benzer düşündüğünü aktaran Ahmet Zeki Üçok, "Ben Kılıçdaroğlu'na katılıyorum tabii hiç mi siyasetçi yok" dedi ve ekledi:
"Yani bu güne kadar açılan iddianamelerde bu en azından köylerdeki kasabalardaki veya küçük ilçelerdeki bir takım siyasetçiler hariç üst düzeyde siyasetçiler görmedik. Bu kişi farklı bir şey, bunları açıklayın demek ayrı bir şey, böyle bir şey vardır demek ayrı bir şey. Ben açıklanmasının yasal olarak mümkün olmadığını söylüyorum MİT tarafından veya savcılık tarafından. Ama bu varsa burası Türkiye yani dediği gibi bakkal çakkal ByLock kullanıyor da, hiç mi siyasetçiler bu Fettullah'a bulaşmadı. İşte muhtemeldir ki benim tabii şahsi kanaatim, bu önümüzdeki anayasa değişikliği süreci siyasi alanlara pek girilmemesine veya bu konuda varsa bile bu soruşturmaların 16 Nisandan sonra yapılacak veya bırakılacak olma ihtimali bana daha yüksek geliyor. Yani mutlaka siyasetçi vardır. Hükümet, siyasi otorite kendisinin bu süreçte, işte Fetullahçı olmasının bu oylama sürecini etkileyeceğini düşünerek hareket ediyor da olabilir."