"CHP liderine önce, '15 Temmuz'un kontrollü darbe olduğu sözünü söylediniz mi? 15 Temmuz'un kontrollü darbe olduğu kanaatinde misiniz?' diye sordum. Kılıçdaroğlu sözlerini inkâr etmedi, bilakis arkasında durdu. 15 Temmuz'un kontrollü darbe olduğu yönündeki iddiasını birkaç madde halinde sıraladı.
1- Meclis'te kurulan komisyonunun darbenin ana boyutunu ortaya çıkarması iktidar tarafından engellendi. Darbenin kilit bürokratları Meclis'e gelmedi. Bu bizi kuşkulandırdı.
2- FETÖ'yle ilgili ana iddianameyi hazırlayan savcı görevden alındı.
3- Ana çatı iddianamesine dair önemli kuşkular var. İddianamede bazı bölümler arasında kopukluklar var. Nokta nokta gidiyor, sonra üst akıl diye bir bölüm başlıyor. Bu, darbe girişimini kapatma çabası olduğu kuşkusunu ortaya çıkardı.
4- 6 Haziran tarihli FETÖ terör örgütüyle ilgili iddianame var. Orada FETÖ'nün darbe yapacağı söyleniyor. Darbe yapacak güce eriştiğine dikkat çekiliyor. Peki, bu biline biline darbe niye önlenemedi?
'Kontrollü darbe dediniz o zaman…'
İnkar etmedi. Hatta, Bunu daha önce de söyledim. Grup toplantısında da söyledim" dedi. "O zaman bir itiraz gelmedi. Şimdi ise Anayasa işini başka yere götürebilir miyiz diye itiraz ediyorlar' diye ekledi."
'MAİL'LERİM İZLENİYOR MU?'
'Ben de merak ediyorum' diye söze başladı. 'Bana gelen mail'leri takip ediyorlar herhalde. Bu sözle beni, mail'lerimi izlediklerini itiraf etmiş oluyorlar. Madem izliyorsunuz açıklayın o zaman. Ey Kılıçdaroğlu sana şu mail'ler geldi diye açıklasınlar, böylece ben de öğreneyim bana ne geldiğini' dedi.
Adalet Bakanı Bozdağ'a, 'Bana gelen böyle bir mail yok. Adalet Bakanı böyle bir şey varsa açıklasın' diye çağrı yaptı. Kılıçdaroğlu, 'Mail'lerim izleniyor o zaman?' sözleriyle büyük bir iddia ortaya attı. Bu ciddi bir durum demektir. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ bir açıklama yapmak isterse, sütunlarımızın kendisine açık olduğunu belirtmek isterim."