Rusya'nın St. Petersburg kentindeki metrodaki terör saldırısı 14 insanın ölümüne 49'unun yaralanmasına yol açtı. Saldırı, Batı'da Rusya'nın Suriye politikası üzerinden değerlendiriliyor. Batı ülkeleri de bir koalisyon şemsiyesinde Suriye'de varlık gösterirken ve son iki sene içinde cihatçı saldırıların hedefi olurken, Rusya için de aynı olasılık öne çıkartılıyor. St. Petersburg saldırısı ve olası sonuçlarını Rusya'da uzun yıllar yaşamış gazeteci ve yazar Cenk Başlamış ile konuştuk.
'90'LARDAKİ KORKU İKLİMİ GERİ GELDİ'
Rusya'da uzun zamandır St. Petersburg patlaması gibi bir saldırının yaşanmadığına dikkat çeken Başlamış, patlamadaki can kaybının yanında toplumda yarattığı korku, huzursuzluk ve tedirginliğe vurgu yaptı.
"1990 sonları ve 2000'lerin başında Moskova da dahil olmak üzere, Rusya'da çok yoğun olarak, terör eylemleri düzenleniyordu ve bu eylemler canlı bomba şeklindeydi" anımsatması yapan Başlamış, "İnsanlar sokağa çıkmaya, metroya binmeye korkar olmuştu ya da karşılarında kara çarşaflı birini görünce paniğe kapılıyordu çünkü bu tarz eylemleri o tür kişiler düzenliyordu. Ama bütün bunlar geride kalmıştı çünkü en son eylem 2011 deydi. Birden bire metroda böyle bir saldırı düzenlenmesi ve 14 kişinin hayatını kaybetmesi ister istemez o korku dolu günleri geri getirdi" dedi.
'FELAKETLER ZİNCİRİ TESADÜF DEĞİL'
Rusya'nın bu tarz bir saldırı konusunda endişeli olduğuna ve önlemler aldığına dikkat çeken Başlamış, sonuç olarak bu tür eylemleri yüzde yüz engellemenin mümkün olmadığını ifade etti.
Rusya'nın başına son dönemde çok fazla kaza geldiğine dikkat çeken Başlamış şu değerlendirmeleri yaptı: "Bana böyle bir zincir var gibi geliyor. Son terör eylemi 2011'deydi ama 2015'te Mısır'dan Rusya'ya giden ve Rus turistleri taşıyan yolcu uçağı havada infilak ettirilmişti. Geçtiğimiz Aralık ayında Suriye'ye giden, içinde Rus Kızılordu Korosu'nun da bulunduğu uçak kuşkulu bir şekilde düştü. Tüm bunlara şunu da eklemek gerekiyor ki, son 4 ay içinde, toplam beş Rus diplomatın şüpheli bir şekilde Hindistan'da, Atina'da, New York'da öldüğünün açıklandığını gördük. Altıncı olarak bir suikaste kurban giden Karlov'u da eklersek sayı altıyı buluyor."
Başlamış, Rusya tarafının bu ölümlerin cinayet olduğuna yönelik bir açıklama yapmadığını belirtirken, "Fakat bu kadar kısa süreye bu kadar çok Rus diplomatın ölümünün sığması akla ister istemez soru işaretleri getiriyor. Bu açıdan bakıldığında St. Petersburg'daki eylem, uçak olayları ve Rus diplomatlar ve bunları bir araya getirmeye kalktığımızda da ortaya Suriye bağlantılı kuşkular çıkıyor" vurgusu yaptı.
'PUTİN SURİYE'YE SAVAŞMAYA GİDEN 7 BİN CİHATÇIDAN SÖZ EDİYORDU'
'BATI'NIN ÇİFTE STANDARDI'
Avrupa'da yaşanan terör saldırılarının ardından dayanışma eksik olmazken, St. Petersburg saldırıları sonrası Avrupa'nın bunu esirgemesi de Rusya'da dikkat çekerken, Başlamış, benzeri bir durumun 'Türkiye'ye yönelik olarak da yapıldığını' anımsattı.
Başlamış, duruma şu sözlerle dikkat çekti: "Avrupa ülkeleri kendi başlarına bir şey geldiği zaman ortalığı ayağa kaldırıp, devlet başkanları, başbakanları bir araya gelip, ortak yürüyüşler yapabiliyorlar. Fakat o halkanın dışında gördükleri Rusya, Türkiye gibi ülkeleri kendilerinden kabul etmedikleri için, böyle bir şey olduğu zaman uzaktan bakıyorlar. Hatta ders vermeye kalkar şekilde yani, Suriye'ye müdahale edersen böyle olur der gibi eleştiriyorlar. Şunu unutuyorlar ki kendileri de Suriye'ye müdahale etmiş durumda. İşin özü açık bir çifte standart var."
'ÜNLÜ RUS SÖZÜ, İNTİKAM SOĞUK YENEN BİR YEMEKTİR DER'
Ancak bu saldırı sonrası Rusya'nın tutumunda radikal değişiklikler olmayacağı görüşündeki Başlamış, "Çünkü bunlar Rusya'nın öngörebileceği ve tahmin edebileceği tehditler ve risklerdi. Rus yetkililer ne zaman ve nerede olacağını bilemeyebilirler ama bu tür saldırılarla karşı karşıya kalabileceklerini biliyorlardı. Rusların genel yapısını da hatırladığımız zaman, o ünlü ‘intikam soğuk yenen bir yemektir' sözünde olduğu gibi, Rusya'nın bir anda ortalığı birbirine katacağını düşünmüyorum" vurgusu yaptı.
Rusya'nın kendi politikası ne ise onu devam ettireceğini ifade eden Başlamış, "Hiç kuşku yok ki Rusya, St. Petersburg'daki saldırıyı düzenleyen kişi ve arkasındaki örgüt veya devletin yakasına yapışacaktır" diye ekledi.
'UÇAK OLAYI İKİ TARAFA DA BAZI DERSLER VERDİ'
Rusya'nın Suriye sahasında ABD ile işbirliğini önceleyen bir tutum belirlemiş olduğuna dikkat çeken Başlamış, fakat ‘taktiksel' diye nitelediği bu işbirliğinin çerçevesini de Rusya'nn çizdiğine dikkat çekti. Başlamış, St. Petersburg terör eyleminde Rusya'yı en iyi anlayabilecek ülkelerin başında ise Türkiye'nin geldiğini söyledi.
'SURİYE'NİN GELECEĞİNDE TÜRKİYE'DEN BEKLENTİLER'
Rusya'nın Türkiye'den bazı beklentileri bulunduğuna da dikkat çeken Başlamış, bunların başında da Suriye meselesinin geldiğini belirtti.
"Rusya Suriye'de sahada ipleri eline almış durumda" diyen Başlamış, şu değerlendirmede bulundu: "Ortada, Türkiye'nin Suriye'nin komşusu olduğu gibi şöyle değiştirilemez bir gerçek var ve bu şekilde devam edecek. Dolayısıyla Türkiye ile bir şekilde işbirliği yapılması gerekiyor. Rusya'nın kendi dış politika çıkarları ve Suriye'nin geleceği açısından, Türkiye'nin bir şekilde devrede olması gerekiyor. Buna karşılık Türkiye'nin bazı beklentileri vardı. Bunların başında, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bir bölge oluşturulması geliyordu. Rusya bunu anlayışla karşıladı ve belli bir yere kadar göz yumdu ve olumlu karşıladı. İdlib konusunda da Rusya kendi çizdiği çerçeve dahilinde Türkiye'yle mümkün olduğu kadar işbirliği yapmak istiyor."