Sırbistan’da devlet başkanlığı adaylarının AB’ye ilgisi azaldı

Yugoslavya eski lideri Slobodan Milosevic'in devrildiği 2000 yılından bu yana ilk kez Avrupa Birliği (AB) üyeliği, Sırbistan'da seçim kampanyasının ana konusu olmaktan çıktı. Hatta 11 adaydan 5'i, AB karşıtlığıyla biliniyor ve Rusya'yla bütünleşmeye destek veriyor.

Bunlardan biri de, geçenlerde parlamentoda AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politkası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini'ye ‘sıcak karşılama' organize eden Sırp Radikal Partisi lideri Vojislav Šešelj.

Sputnik'e konuşan uzmanlar, Sırbistan'da AB konusunun neden solduğunu farklı görüşler dile getiriyor.

'ÜLKENİN AB POLİTİKASI RADİKAL ŞEKİLDE DEĞİŞECEK'

Sırp dergisi Ekspress'in Genel Yayın Yönetmeni Ivan Cvejic, AB entegrasyonunun devlet başkanlığı seçimlerinden çok önce ikinci plana çekildiğini belirterek, "Çünkü zaten birçok madde açılmış durumda ve adaylar, bu konuda, onları diğer adaylardan farklı kılacak yeni bir şey söylemeyeceğini anlıyor. Adaylar, AB üyeliğini artık rayına oturtulmuş bir şey olarak algılıyor. Bu bağlamda, 2 Nisan'dan sonra, ülkenin AB politikasını radikal biçimde değiştirecek devlet başkanıyla karşı karşıya kalacağımıza inanmıyorum."

'AB'Yİ KONUŞMAK İÇİN İYİ BİR ZAMAN DEĞİL'

Diğer yandan siyaset uzmanı Dragomir Andjelkovic, AB'siz kampanyanın ön koşullarının, Sırp toplumunun AB coşkusunda ilk düşüşün yaşandığı 5-6 yıl önce oluşturulduğunu belirterek, "Devlet başkanlığı adayları, şimdi AB'yi konuşmak için iyi bir zaman olmadığına karar vermiş olmalı, çünkü nasıl olacağı, olacak mı ve Sırbistan'a ne getireceği anlaşılmıyor. Jeopolitik durum çok ağır. Planlar karıştı. Ne olacağı belirsiz. Bu durumda, adayları AB ve Kosova'yı konuşmamayı tercih etti" dedi.

İlk turdan zaferler çıkabilecek Başbakan Aleksandr Vucic ve eski Dışişleri Bakanı Vuk Jeremic gibi temel adayların AB üyeliğine kesinlikle bağlı olduğunu söylemenin yanlış olacağını kaydeden Andjelkovic, bu iki adayın AB konusunda pragmatist olduğunu belirterek, "Onlar, Sırbistan'ın AB üyeliğine, bu üyeliğin ülkeye ne kazandıracağı merceğinden bakıyorlar. Onlar, bedeli ne olursa olsun AB üyeliğine hazır değiller. Diğer yandan, anketlerde ikinci çıkan eski ombudsman Sasa Jankovic'in seçmenleri net bir şekilde AB taraftarı" diye konuştu.

'FANATİKLER İÇİN SİYASİ FETİŞ'

"Seçim açıklamaları başka, gerçek yönetim bambaşka" diye kaydeden Andjelkovic, "Sanırım AB üyeliği, ideolojik seçim olmaktan çıkıp soğukkanlı hesap konusu oldu. Bu üyelik ne kazandıracak, zararı ne olacak diye değerlendiriliyor. AB üyeliğinin bir fikir olarak artık eskisi gibi iç enerjiye sahip olmadığını ve sadece fanatikler için siyasi fetiş olarak kaldığını görüyorum" diye ekledi.