İngiliz parlamentosu, Perşembe günü, 16 Nisan referandumu öncesinde Türkiye'deki son durumun ele alındığı 90 dakikalık bir oturum yapıldı. Parlamentodan İngiliz hükümetine 'Türkiye'ye yönelik tutumu sertleştirme' çağrısı geldi. Oturuma katılan 20'ye yakın milletvekili, hükümete 15 Temmuz darbe girişiminin ardından insan hakları ihlallerinin arttığı gerekçesiyle Türkiye'ye yönelik tutumunu sertleştirme çağrısı yaptı.
Oturum, başkent Londra'nın kuzeyinde, Türk, Kürt ve Kıbrıs kökenlilerin yoğun bir şekilde yaşadığı Enfield North'un İşçi Partili Milletvekili Joan Ryan'ın girişimi ile toplandı. Milletvekillerinin oturumda hükümete yönelttikleri eleştirilerin odağında, olağanüstü hal döneminde (OHAL) kapatılan medya kuruluşları, görevden alınan kamu görevlileri ve akademisyenler ile ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar yer aldı.
'TİCARET ANLAŞMALARI, İNSAN HAKLARININ YERİNİ ALAMAZ'
Ryan, oturumda yaptığı konuşmada, Başbakan Theresa May'i Ankara ziyareti sırasında silah anlaşmasına imza atarken, insan hakları ihllaleriyle ilgili iddialar konusunda sessiz kalmakla eleştirdi.
İşçi Partili milletvekili, "Ticaret anlaşmaları asla insan haklarının yerini alamaz. Hükümet, Türkiye ile ilişkilerinde insan haklarını gündemine almıyor" diye konuştu.
'ARKADAŞLARIMIN CAN GÜVENLİĞİ YOK'
Clwyd, "Dört Türk arkadaşım buraya sürgüne geldiler. Çünkü Erdoğan tarafından mitinglerde hedef gösterildiler ve can güvenliklerinden endişeliler. Türkiye'de birçok akademisyen, gazeteci ve yazar, sıranın kendilerine ne zaman geleceğini soruyor" dedi.
'TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR NATO MÜTTEFİKİ'
Oturuma katılan iktidardaki Muhafazakâr Parti Milletvekili Sir Edward Garnier, Türkiye'nin önemli bir NATO müttefiki olduğuna ve Suriyeli mültecilere kucak açtığına dikkat çekti.
Ancak Garnier de ikili ilişkilerde ticaretin, insan haklarından daha çok ön plana çıkması yönündeki eleştirilere katıldığını belirterek, "Türkiye, bir ölçüye kadar değerli bir ticari ve ekonomik ortaktır. Buradaki bir ölçüye kadar ifadesine dikkat çekmek istiyorum. Bunlar muhalefeti baskı altına almak ve hukukun üstülüğünü akamete uğratmak için bir bahane olamaz" diye konuştu.
'KOMİK OLMAKTAN SAÇMA OLMAYA DOĞRU'
Kendisinin Türkiye ile ilgili 2015 yılında yayımlanan bir raporun yazarları arasında olduğunu anımsatan Garnier, o dönem Türkiye'deki bazı basın organlarının ve yorumcularının kendisini 'Fethullah Gülenci olmakla suçladığını' belirtti.
Garnier, Türkiye'de yaşananların 'komik olmaktan saçma olmaya' doğru evrildiğini de sözlerine ekledi.
HÜKÜMETTEN ELEŞTİRİLERE CEVAP
'ÇOK GEÇ KALMIŞ OLABİLİRİZ'
Oturumun sonunda yeniden söz alan İşçi Partili Ryan, hükümetin yanıtını 'hayalkırıklığı' olarak nitelendirerek, "Türkiye konusunda hükümet yeterince eleştirel değil. İleride daha sert bir tutum takınmadığı için pişman olabilir. Sesimizi yükselttiğimizde Türkiye için çok geç kalmış olabiliriz" diye konuştu.