Son dönemde artan sığınmacı akını karşısında AB'nin ortaya koyduğu göçmen politikası için bir test niteliği taşıdığı belirtilen karar, Adalet Divanı Savcılığı'nın geçen ay yaptığı ve 'AB müktesebatının bu vizelerin verilmesini zorunlu kıldığının' kaydedildiği açıklamasıyla da çelişti.
FRANCKEN: EVEET! KAZANDIK!
Kararın fotoğrafını Twitter hesabından paylaşan Belçika Mülteci ve Göç Bakanı Theo Francken, "Eveeet! Kazandık!" diye yazdı.
Yesss! Gewonnen! pic.twitter.com/OgMFW6F1Oe
— Theo Francken (@FranckenTheo) March 7, 2017
Francken, 'bu hayati davada, Adalet Divanı kararında Belçika'yı destekleyen 13 AB üyesi ülkeye' teşekkür ettiğini dile getirdi.
Belçika Başbakanı Charles Michel da kararın açıklanmasının ardından Twitter hesabından paylaştığı mesajda, "Çalışmalarımız devam edecek" ifadesini kullandı.
Les choix du #begov en matière d'asile sont confortés par la @EUCourtPress. Le travail continue.
— Charles Michel (@CharlesMichel) March 7, 2017
NE OLMUŞTU?
Suriye'nin Halep kentinde yaşayan üç çocuklu bir aile, Ekim 2016'da Lübnan'ın başkenti Beyrut'taki Belçika Büyükelçiliği'nden vize başvurusunda bulunmuş, ancak başvuruları geri çevrilmişti. Belçika göç bürosunun kararın, Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni kaynak göstererek yargıya taşımıştı.
Yerel mahkemelerin aile lehine verdiği kararlardan sonra Belçika Sığınma ve Göçmenlik Bürosu, Avrupa Adalet Divanı'ndan görüş istemişti.
Ortodoks aile, vize başvurusunda silahlı bir grup tarafından kaçırıldıklarını, kurtulabilmek için fidye ödemek zorunda kaldıklarını ve rehin tutuldukları sürede işkence gördüklerini belirtmiş, inançları nedeniyle tehdit altında olduklarını vurgulamıştı.