Mecklenburg Vorpommern eyaletinin Demmin kentinde yaptığı geleneksel konuşmasında Merkel, “Bu akşam Türkiye’de tutuklu bulunan Deniz Yücel’i anıyor ve serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye konuştu. Merkel, federal hükümetin Yücel’in serbest bırakılması için elinden gelen her türlü çabayı göstereceğini ifade etti.
Yücel’in ‘kendi mesleğini icra etmekten başka bir şey yapmadığının’ altını çizen Merkel, bu nedenle serbest bırakılması gerektiğini vurguladı. “Bağımsız gazetecilik var olabilmelidir, gazeteciler işlerini yapabilmelidir” diyen Merkel, basın özgürlüğünün önemine de vurgu yaparak “Almanya’da özgür ve bağımsız basının olması, bizim demokrasimizin bir parçasıdır ve rahatsız edici olsa bile hiçbir zaman için sorgulanamaz” dedi.
Almanya’da kutlanan karnaval sonrasındaki çarşamba günü ‘Kül Çarşambası’ olarak anılıyor. Bu günde ülkedeki siyasi partilerin önde gelen isimleri destekçilerine siyasi konuşmalarla hitap ediyor. 2. Dünya Savaşı sonrasında Hristiyan Sosyal Birlik’in Bavyera eyaletinde canlandırdığı bu eski gelenek, diğer partiler tarafından da benimsenerek Almanya’ya yayıldı.
Federal hükümet sözcüsü Steffen Seibert de dün Berlin’de yaptığı açıklamada, Türkiye’nin basın özgürlüğünü sağlamakla yükümlü olmasına karşın Yücel başta olmak üzere basın mensuplarının ‘gazetecilik eylemleri nedeniyle takibata’ uğramasını eleştirdi. Yücel’in Emniyet Müdürlüğü’ne kendi isteğiyle gittiğini hatırlatan Seibert, bu nedenle Yücel’in tutuklanmasının ‘son derece orantısız’ olduğunu söyledi.
Federal hükümetin Yücel’in ‘adil ve anayasal’ çerçevede muamele görmesi beklentisi içinde olduğunu belirten Seibert, ayrıca Alman Başkonsolosluğu memurlarının Yücel’e yardımcı olması konusunda hükümetin ısrarlı olduğu vurguladı. Seibert, bunun Türkiye’de cezaevinde bulunan diğer Alman vatandaşları için de geçerli olduğunu söyledi.
Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schäfer’in verdiği bilgilere göre, Türkiye’de 6 Alman vatandaşı cezaevinde bulunuyor. Bunlardan 4’ünün aynı zamanda Türk vatandaşı olduğunu kaydeden Schäfer, bu kişilerin 15 Temmuz darbe girişimi ile bağlantılı eylemlerle suçlandıklarına işaret etti. Sözcü Schäfer ayrıca Türkiye’nin ‘yaklaşık bir düzine’ Alman’a da çıkış yasağı koyduğunu söyledi.