Deniz Yücel'in yaşadığı süreci uzun zamandır takip eden CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, tutuklanmayla sonuçlanan süreci ve nedenlerini anlattı:
'ARTIK FIKRA YAZDIĞI İÇİN TUTUKLANAN BİR GAZETECİ VAR'
"Deniz Yücel yaklaşık 1 aydır hükümete yakın medya tarafından ‘Redhack ile ilişkili' diye hedef gösteriliyordu. Yandaş medya, hakkında bir soruşturma açıldığını yazınca Deniz Yücel kalktı İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gidip, ‘Benimle ilgili bir soruşturma açılmış, ifade vermek istiyorum' dedi. Ancak Yücel'le 14 gün boyunca tek bir soru bile sorulmadı. Uluslar arası çapta ciddiye alınan bir gazeteciyi hukuksuz bir şekilde 14 gün gözaltında tutarak savcılığa çıkarıyorsunuz. Savcı birkaç soru sormuş. Redhack'le ilişkin varmı sorusuna ‘Hayır' yanıtı veriyor. PKK propagandası yaptığı iddia ediliyor.
Tutuklama Almanya'da gündeme oturdu. Die Welt Gazetesi, Yücel'in fotoğrafını tam sayfa açarak haberi Almanya'nın gündemi haline getirdi. Alman Adalet Bakanı tutuklamaya ilişkin ‘kabul edilemez' açıklaması yaptı. Almanya Başbakanı Merkel'in açıklamaları var. Deniz Yücel'in de tutuklanmasıyla birlikte Türkiye, herkesin kafasına gazetecileri yazdıkları için tutuklayan ülke olarak yerleşti. Bunu uluslararası etkileri olacak."
'TÜRKİYE İLE İLGİLİ UZUN ZAMANDIR ÇOK CİDDİ RAHATSIZLIKLAR VAR'
Gazeteci Deniz Yücel'in tutuklanması, Alman gazete manşetlerinden Adalet Bakanı'na hatta Başbakan Merkel'e kadar geniş bir yelpazenin tepkisine neden oldu. RS FM'de 'Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle' programına katılan gazeteci Elmas Topçu, tutuklama kararının, Almanya'da yarattığı etkiyi anlattı:
"Türkiye ile uzun süredir ilişkiler krizde ve bekletiliyordu. Ancak Deniz Yücel olayı krizi bir aşama daha ileriye taşıdı. Almanya Başbakanı Merkel, alışık olmadığımız bir saatte, gece yarısı yaptığı açıklamayla tutuklama kararını eleştirdi. Merkel'in satır aralarında ince eleştirirleri de vardı. Tutuklama için ‘Bizim anladığımız anlamda demokratik değerler ve basın özgürlüğü ile bağdaşmaz' dedi ve Deniz Yücel için 'bağımsız bir yargı ve süreci" diledi.
"Deniz Yücel olayında Merkel dışında hükümet partileri kadar muhalefet partilerin de desteği var. Hür Demokratların genel başkan yardımcısı, Türkiye'den hiçbir hükümet yetkilisinin Almanya' ya alınmamasını talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin Almanya'da, Referandum kampanyası ve mitingi yapmaması yönünde ciddi talepler var. Almanya'da tam 12 kentte Deniz Yücel'le dayanışma amaçlı otomobil konvoyları etkinliği başlatıldı. Berlin'deki Türkiye Büyükelçiliğinin önünde çok sayıda akademisyen, gazeteci, sanatçı ve entelektüeller bir araya gelerek tepkilerini dile getirdi. Almanya'daki gazetecilerin Türkiye'deki basın özgürlüğüyle ilgili rahatsızlıkları var zaten.
Yabancı gazetecilerin Türkiye'ye alınmaması, akreditasyonlarının ve basın kimliğinin uzatılmaması. Bu durum o gazetecilerin oturum izni de alamaması demek, iş akdini uzatamaması demek. Böylesi bedellerden dolayı Türkiye ile ilgili çok ciddi bir rahatsızlık var. Herkes korkuyor, tutuklama kararı, bir uyarı sinyali olarak anlaşılıyor. Türkiye'den eleştirel haber yapmaya cesaret edecek gazetecilerin susturulması yönünde bir sinyal olduğu eleştirileri yapılıyor. Deniz Yücel'in temsilcisi olduğu Welt gazetesi ve tabloid yayınlanan bir versiyonu baş sayfasına Deniz Yücel'in fotoğrafı basıldı. Türkiye'deki eylemlerden hatırladığımız bir slogan olan ‘Hepimiz Deniziz' kampanyası başlatıldı."
Gazeteci Elmas Topçu, tutuklama kararına tepki gösterenlerin karşısında destekleyenlerin de olduğunu söylüyor. Peki, kimler bunlar? Elmas Topçu şöyle tarif ediyor:
"Deniz Yücel'in tutuklanmasına sevinen bir kesim var, o da Almanya'daki aşırı sağcılar ve ırkçı kesimler. Zira Deniz Yücel Türkiye'de gazetecilik yapmaya başlamadan önce, Almanya'da sağcıların, ırkçıların, faşistlerin yaptığı eylemleri her zaman yaptığı gibi nükteli bir şekilde haberleştiriyor, iddialarını çürütüyordu. Bu yüzden ırkçılar ve faşistler çok seviniyorlar. Onlar dışında Almanya'dan yoğun bir destek var. Ama aynı zamanda Türkiye'de olanlara karşı toplumda sabrın taştığı da hissediliyor."