Milletin referandumu anlamadığını savunan Baykal, "İktidarın sözcülerine kulak versem, benim de feleğim şaşacak. Söylediklerinin tasarıyla hiçbir ilişkisi yok. Korkutma çabası, yıldırma çabası var. Bunun hayrı ne olacak, hiç öyle bir şey yok. 'Güçlü Türkiye için istiyorum' diyor. Bunu biz de istiyoruz. Bunlar slogandır, hedeftir. Bunun güçlü Türkiye ile ne alakası var. Güçlü Türkiye anayasa değişikliği ile olacaksa o zaman iş çok kolay, oturur bir anayasa yapar, güçlü Türkiye'yi sağlarız" dedi.
'KORKU REJİMİ HALİNE GELDİN'
Baykal, iktidarın 'Vesayet rejimini kaldıracağız' dediğini belirterek, “Senin döneminde olduğu kadar, Türkiye bir vesayet rejimi yaşamadı. Senin himaye ettiklerin, yoldaşların, ortakların yıllarca Genelkurmay Başkanı'nı içerde tuttu. 100 bin kişinin işine son verdin. Kurunun yanında yaş da yanabilirmiş, olmasın arkadaş. Bundan ala vesayet olmaz. Korku rejimi haline geldin sen" diye konuştu.
"Meclis'ten iktidarı, egemenliği, Meclis'in elinden cumhurbaşkanlığına aktarmayı gayret ediyor. Bütçeyi cumhurbaşkanlığı hazırlayacak. Meclis sadece onaylayacak. Onaylamazsa eski bütçe yürürlüğe girecek. Değiştirme imkanı yok, milletin temsilcileri milletin parasının nereye harcanacağına karar veremeyecek. Sesini çıkarana söyleyeceği şey, 'Ortada bir yanlış varsa, şu mahkemeye ver kardeşim' diyecek. 400 milletvekili bir araya gelecek ve mahkemeye götürecek. Ama 350 milletvekilini zaten sen yazıyorsun. O geriye kalanın içinden sen 400 imza bul diyorsun."
'MECLİS MUSTAFA KEMAL'E BİLE BU HAKKI VERMEDİ'
'TAPUYU KAPTIRMAYIN'
Kanunları Meclis'in yaptığına dikkati çeken, ve bu kanunlara saygı gösterilmesi gerektiğini söyleyen Baykal, “Meclisin yaptığı kanuna hiç yüksünmem, hiç onurum zedelenmez. 10 yıl önce Çorlu'da seçim konuşmasında saat 17.00'den sonra konuşmuşum. Birileri şikayet etmiş. Dokunulmazlık kalkınca tahkikat yapıldı. Geçenlerde ifademi aldılar. Kabul ettim, öyle oldu dedim. Cezam neyse çekerim dedim. Savcı, 'Eğer mahkumiyet olursa cezanızın açıklanmasının ertelenmesini talep ediyor musunuz' diye sordu. 'Hayır etmiyorum' dedim. Neyse cezam çekerim. Hüküm geldi 1500 liraya mahkum olmuşum. Ödeyeceğim, hiç yüksünmüyorum, o bizim koyduğumuz kural. Kanun benim kanunum. Ben öderim onu."
'MİLLET DEVLETTEN KOPACAK'
Başkanlık sisteminin geçmesi durumunda devlet memurlarının sözleşmeli personel haline döndürüleceğini anlatan Baykal, “Deniz söylemişti diyeceksiniz. Gel buraya, iki yıllık sözleşme yaparım. Gözlerimin içine bak, tamam seni yaparım. Sen git kardeşim başkası gelsin. Böyle bir devlet düzeni olur mu? Birbirimize girmez miyiz, kırılmaz, kopmaz mıyız? Bu devleti her an sahipleneceğiz. Oynamayın bu düzenle. Bu milletin başı dik olsun, en önemlisi bu" diye konuştu.
'PİŞMAN OLACAKLAR'
Baykal, iktidarın referandum konusunda istediği gibi bir tablo olmadığını kaydederek, "Hayırlar önde görünüyor. Cumhurbaşkanı devreye çıktı, yine olmadı. Her geçen an hayıra çalışıyor. Bu referandum Türkiye Cumhuriyeti'nin yeniden kuruluşu gibi bir olay haline dönüşecek. Bu yola çıkanlar pişman olacak" ifadelerini kullandı.