Ortaca Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Mehmet Keza Kundakçı, portakal, limon ve nar üreticilerinin ürünlerini ellerinden çabuk çıkarmak için fiyat düşürdüğünü belirtti. Bölgede soğuk hava deposu ihtiyacı bulunduğunu ifade eden Kundakçı, "Gençler enerji içeceğine çok para veriyor ama meyveyi manavdan satın alıp yemiyor. Artık tane ile portakal satışımız olmalı. 'Portakalı soydum başucuma koydum' sözleri sadece lafta kaldı. Ortaca'da yıllık ortalama 20 bin ton portakal, 60 bin ton limon ve 60 bin ton nar üretiliyor. Dalaman'da portakal ve nar 15'er bin ton, limon ise 20 bin ton yetişiyor. Köyceğiz'de portakal 30 bin, nar ve limon 15'er bin ton civarında. Küçük çiftçimiz ürününü 3 ay saklayabilse para kazanır" dedi.
Ortaca'daki Dereköylü portakal, nar, limon ve domates üreticisi Zafer Aydın, bu yıl limonu 90 kuruş, Washington portakalı ise 25-30 kuruştan sattığını belirterek, yüzde 5 fireyi de göz önünde bulundurduklarında portakalın kilosundan 20 kuruş kazandıklarını dile getirdi. Gübre, ilaçlama, mazot ve diğer masrafları karşılayamadıklarını söyleyen Aydın, "10 dönümlük yere 2 bin liralık gübre harcadık. Hastalıklara karşı ilaçlama yapıyoruz. Bunların masrafı belli. Kısacası elimize hiçbir şey kalmıyor. Parayı aracı götürüyor. İhracat yapılıyor ama üreticinin eline geçen para çok düşük. İstanbul'da pazarda portakal en düşük 3 liradan, marketlerde ise iki katı fiyata satılıyor. Neden çiftçiye sahip çıkılmıyor?" diye konuştu.
Köyceğiz'in Hamitköy Mevkii'nde mandalina ve portakal üreticiliği yapan Güler Çetinkaya, mazot ve gübre giderlerinin sürekli arttığını, ürün fiyatlarının ise aynı kaldığını savundu. Çetinkaya, "7 yıldır portakal 25- 30 kuruş. 15 dönüm portakal ve mandalina dikili arazim var. Şu ana kadar 10 bin lira para harcadım. Sattığım ürünümden de 10 bin lira aldım. Ağacımız kurumasın diye çalışıyoruz. Emeği düşünmez olduk" dedi.
Üreticilerden Sultan Aydın ise işçi parası vermemek için ilaçlamayı bile kendilerinin yaptığını anlattı.