Erdoğan'ın da taraf olduğu yargılamada, sanıkların her biri için 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Duruşmanın yapılacağı Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Salonu çevresinde de polis kuş uçurtmadı.
Bu arada sanıklar da suikast girişiminde sonra ilk kez görüntülendi.
Vatandaşlar ellerinde Türk bayrakları taşıdı. 'Game over (oyun bitti) FETÖ' ve 'İdam isteriz' yazılı pankartlar açan vatandaşlar, darbeci askerler içeri alınırken 'İdam isteriz', 'FETÖ gelecek hesap verecek' diye slogan attı.
ERDOĞAN'IN TARAF OLDUĞU TEK DAVA
Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Necip Topuz "15 Temmuz süreciyle ilgili bundan daha büyük davalar var ama Türk tarihi açısından özgül ağırlığı bundan daha ağır olan dava yok. Sanırım, Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın taraf olduğu tek dava" diye konuştu.
'DURUŞMAYI 15 MART'A KADAR DEVAM ETTİRECEĞİZ'
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ "15 Mart'a kadar duruşmayı devam ettireceğiz. İkinci celseyi 24-28 Nisan arasında yapmayı planlıyoruz. Daha sonra 5-9 Haziran arasında ikinci duruşma yapılacak" dedi.
GÖREVSİZLİK TALEBİ REDDEDİLDİ
Duruşma sanıkların kimlik tespiti ile başladı. Sanıklar sabit ikametgahlarının bulunmadığını ve gelirlerinin olmadığını söyledi. Kimlik tespitinin yapılmasının ardından sanık avukatları, Erdoğan'ın Ankara'da ikamet ettiğini, ayrıca olayın planlanma yerinin yine Ankara olduğunun ifadelerde belli olduğunu, bu nedenle de Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı verip Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne görevi vermesini talep etti. Tutuklu sanıkların hepsi de görevsizlik kararı talep etti. Buna karşılık mağdur avukatları, duruşma savcısı olayın işlendiği bölgenin Muğla sınırlarında olmasından dolayı talebinin reddini istedi. Mahkeme de oybirliği ile CMK'nın 12. maddesi uyarınca görevsizlik talebini reddetti.
Erdoğan'ın kaldığı oteli basmaya giden timin başındaki isim olan Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş 'operasyona katıldığını ve bedelini ödediğini' ifade ederek, "Emri Semih Terzi verdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yönetime el konduğu söylendi. Emrin Genelkurmay'dan olduğu söylendi. FETÖ'yle alakam yok. Biz orada tuzağa gönderildik. Kalkıştan önce 4 saat bizi kim bekletti?" diye konuştu.
'GÜLEN'İN MESİH VEYA PEYGAMBER OLDUĞUNA İNANMIYORUM'
Sönmezateş şöyle devam etti: "Bütün dünya Cumhurbaşkanının İstanbul'a gittiğini bilirken, biz tuzağa düşürülerek oraya gönderildik. Ben yaverle görüşmedim. Bu görevi ben planlamış olsaydım, ya başarılı olurduk ya da görevi iptal ederdim. Fethullah Gülen'in 'mesih' veya 'Peygamber' olduğuna inanmıyorum. Bu sapkın bir düşünce. Şu andaki hesabım 'Bizi kim yanılttı ve 4 saat bekletti?' sorusunun cevabını bulabilmek. Bütün sorumluluğu üzerime alıyorum ama olmadığım yerlerle ilgili sorumlulukları kabul etmiyorum."
BİNBAŞI SEYMEN: BEN DARBE YAPTIM, BUNUN CEZASI İDAM BİLE OLSA CANIM YANMAZ
İkinci savunması alınan Özel Kuvvetler timinin başındaki Binbaşı Şükrü Seymen ise, "Ben hiçbir şeyden korkmuyorum. Ben darbe yaptım. Bunun cezası idam bile olsa hiç canım yanmaz. İntihar olmayacağını bilsem sandalyeyi ben düşürürüm. Benim yaptığım tek şey Gökhan Paşam ve Semih Paşam tarafından bana verilen görevi yapmaktı. Bize verilen görev Cumhurbaşkanını sağ salim Ankara'ya götürmekti" dedi.
GÜLEN'İ HİÇBİR AVUKAT SAVUNMAK İSTEMEDİ
Öte yandan Baştoğ, davanın bir numaralı sanığı Fethullah Gülen'i, Muğla Barosu'ndan hiçbir avukatın savunmak istemediğini bu nedenle avukat bulunamadığını, ancak ilerleyen duruşmalarda bu sorunun giderilmeye çalışılacağnı söyledi.
ERDOĞAN'IN AVUKATI: ALIKOYMA İRADESİ DEĞİL, VARLIĞINI ORTADAN KALDIRMAK KONUSUNDA TEREDDÜTÜMÜZ BULUNMAMAKTADIR
Bu arada Erdoğan'ın avukatı Hüseyin Aydın da duruşma arasında açıklamalarda bulundu. Davanın aynı zamanda darbe davası olduğunu da söyleyen Aydın, "Sadece Cumhurbaşkanımıza suikastten değil, darbe teşebbüsünden de yargılanıyorlar. Cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik eylem doğrudan doğruya bu dava kapsamında işlenmiş durumda. Cumhurbaşkanımıza suikast bu davada olacak. Biz cumhurbaşkanımızın şahsına yönelik saldırı olduğundan savcılık aşamasında şikayetçi olduk, müdahil olmak, takip etmek için buradayız. Davayı sonuna kadar takip edeceğiz" dedi.
Davanın en kısa zamanda sonuçlandırılmasını istediklerini de söyleyen Aydın, "Sanıkların savunmaları Cumhurbaşkanımızın alıkonulup başka bir yere götürülmesi yönünde. Ancak dosyayı incelediğimde, delilleri dikkatle değerlendirdiğimizde alıkoyma iradesi değil, varlığını ortadan kaldırmak, suikast iradesinin olduğu konusunda tereddütümüz bulunmamaktadır. Davanın en kısa sürece sonuçlandırılması için kesintisiz olarak devam etme iradesi var. Davanın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Savunma stratejilerini görmek lazım. Şu aşamada kestiremiyoruz. En kısa sürede sonuçlanacağını bekliyoruz ümit ediyoruz" dedi.