Dağlı, tutuklandığı Muğla 2. Sulh Ceza Hâkimliği'ndeki ifadesinde, Güvercinlik Üssü Komutanı Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un talimatı üzerine saat 22.00 gibi havalanan 4 helikopterle Çiğli'ye gittiklerini belirtti.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre, Dağlı'nın ifadesinden satır başları şöyle:
"Çiğli'de beklediğimiz esnada cep telefonlarından Türkiye'deki bir kısım gelişmelere vakıf olmuştuk. Bir kalkışma eyleminin olduğunu, Boğaziçi Köprüsü'nün tutulduğunu öğrenmiştik."
"Özel Harekat Kuvvetleri'nin başındaki Gökhan Paşa ile kuvvetlerini 3 helikoptere paylaştırdık. Helikopterlere doğru yürürken kimin alınacağı sorulunca Gökhan Paşa ‘Önemli birisini alacağız' dedi. 3 helikopter havalandık. Koordinata ulaştığımızda uygun bir yol kenarına personeli indirdik. Uçuş sırasında yol boyunca internete girdik. Whatsapp gruplarından gelişmeleri takip ettik. Cumhurbaşkanının İstanbul'a indiğini oraya vardığımızda biliyorduk. Elbette ki uçuş sırasında özel kuvvetleri, komutanı beyanları ile de değerlendirdiğimizde oraya Sayın Cumhurbaşkanını almaya gidildiğini tahmin ettik. Ancak oradan ayrıldığını öğrenince rahatladık. Bir süre sonra ikmal için Dalaman'a gitmeyi düşündük. Ancak Dalaman'daki görevlilerin bizden önce giden Sikorsky'i çevirdiklerini, alanın kırmızı alarma geçtiğini, personelin helikopterden inmesini ve gelen görevlilerin talimatlarına uymasını söylediklerini telsizden duyunca vazgeçtik. lmsık Meydanı'na iniş yaptık. Sikorsky pilotu Ali Aktürk beni arayarak Dalaman'dan yakıt ikmali yapıp tekrar Marmaris'e döndüklerini, çatışma çıktığını, bir personelin yaralı olduğunu söyleyerek ne yapacağını sordu. Gökhan Paşa lmsık'a gelmesini istedi. Ben de pilota bu şekilde talimat verdim."
"Bir süre sonra Sikorsky intikal etti. Gökhan Paşa yaralının durumuna baktı. Çiğli'ye gitmeye karar verdi. Bu sırada Fethi Şahbaz yani lmsık Meydan Komutanı bize Milas Meydan Komutanı'nın kendisini aradığını, radarlarında bizi kontrol ettiğini, kalktığımız anda F-16'ların bizi vuracağını söyleyerek kalkış yapmamamızı istedi. Bunu hem bizzat Gökhan Paşa hem de telefonla Ünsal Paşa'ya bildirdim. Gökhan Paşa bir süre sonra yanıma gelerek bir tehlike olmadığını söyledi. Aynı şekilde Ünsal Paşa da telefonla bana dönerek tehlike olmadığını belirtti. Bunun üzerine Çiğli'ye intikal etmek üzere havalandık. Yaralının durumu da ağırdı."