Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, İki Toplumlu Barış İnisiyatifi-Birleşik Kıbrıs heyetini Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda kabul etti.
Akıncı, BM Genel Sekreteri Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin dünkü olaylı görüşmede, Rum Meclisi’nin ‘Enosis referandumunun okullarında kutlanması’ kararını eleştirdiğini ve Kıbrıslı Türkler arasında haklı bir kaygının bertaraf edilmesi için adım atılması gerektiğini söylediğini aktardı.
Bu sırada Eide’nin sözünü kesen Kıbrıs Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Nikos Anastasidadis’in “Benim artık söyleyecek bir şeyim yok” diye bağırarak yerinden kalktığını ve kapıyı vurup çıktığını anlatan Akıncı, Rum liderin toplantıyı terk etmesi üzerine yapılacak bir şey kalmadığına belirtti. Akıncı, “Rum liderin kapıyı arkasından sert bir şekilde vurarak çıktığı o toplantının o halini gördükten sonra oradan ayrıldık” ifadelerini kullandı.
Anastasiadis’in “Birkaç dakika ara istedim, geri döndüğümde Akıncı gitmişti” sözlerini de değerlendiren Akıncı, “Şimdiye kadar hiçbir toplantıda böyle ara verilmedi. Rum lider sigara içmek istediğinde, sigara paketini gösterir ve ara veririz, biz de öyle çıkarız” ifadelerini kullandı.
‘EİDE’NİN BU GERÇEĞİ NEDEN SAKLADIĞINI KENDİSİNE SORMAK GEREKİR’
Toplantının adabının bozulduğu noktayı Eide’nin açıklaması gerektiğini söyleyen Akıncı, bu gerçeği neden sakladığını kendisine sormak gerektiğini söyledi.
Akıncı, Eide’nin “Toplantıdan Akıncı çıktı” ilişkin açıklamalarının sorulması üzerine ise şunları söyledi:
“Toplantıda Eide’nin, ‘Bu soruna bir çare bulunması lazım. Kıbrıslı Türklerin bu kararla ilgili algısını düzeltmemiz lazım’ dediği esnada Rum lider, Eide’nin sözünü kesti. Ardından da kapıyı vurup çıktı gitti. Biz ne yapacaktık? Hiçbir şey olmamış gibi devam mı edelim? Bu toplantılara bir saygı temelinde yaklaşırız. O çerçevede hareket ederiz. Muhataplarımızın böyle davranması da şarttır. Kim çıktıydı, kim kaçtıydı noktasında tartışma çıkarıp asıl sorunu da kimse unutturmaya çalışmasın. Bütün bunlar neden yaşanıyor? Ortada 67 yıl sonra ve tam müzakerelerin en yoğun bir noktasında ELAM gibi bir partinin peşinden sürüklenip giderek bu şekildeki bir durumu yaratan biz mi olduk? Onun için bu konuda herkes elini vicdanına koyup değerlendirme yapsın ve bu adanın geleceği için samimiyetle çalışsın.”
Gerçeğin sadece yarısının anlatılmasının doğru olmadığına işaret eden Akıncı, Eide’ye Kıbrıs Türk tarafının beklentilerini ve Enosis kutlama kararının düzeltilmesi gerektiğini söylediklerini belirtti.
Anastasiadis’in dünkü toplantıda Rum meclisinin kararının yanlış bir karar olduğunu söylediğine işaret eden Akıncı, “Anastasiadis, bu düşüncesini sadece kapalı kapılar arkasında değil, toplumuna da söylemeli ve gereğini yapmalıdır” dedi.
Rum toplumunda da bu konuda doğru seslerin yükselmekte olduğunu gördüklerine dikkati çeken Akıncı, bu kararı düzeltebilecek bir zeminin mevcut olduğunu belirtti.
‘BEKLENTİMİZ, SARSILAN GÜVEN ORTAMININ TAMİR EDİLMESİDİR’
Akıncı, Eide’nin kendisiyle görüştükten sonra Anastasiadis ile de bir araya geldiğini ve ardından görüşmelerin perşembe günü devam edeceğini açıkladığını dile getirerek, beklentilerinin bu olmadığını, beklentilerinin daha da sarsılan güven ortamının tamir edilmesi olduğunu vurguladı.
Bu şartlar altında müzakerelere devam etmenin zor olduğu kaydeden Akıncı, “Bizim bu ülkede en çok yapmamız gereken zaten az olan karşılıklı güveni yeniden tesis edecek adımlar atmaktır, kırıntısı bulunan güveni daha fazla berhava etmek değildir. Bu yapılanlar, ortamı daha da gerdi ve düzeltilmemesi halinde güven konusunda daha da kötüye gidilecek” diye konuştu.
Akıncı, Kıbrıs’ta iki kesimli, iki toplumlu bir federal çözümden yana olduklarını belirterek, bu yaşananlardan dolayı bu hedeften vazgeçmediklerinin altını çizdi.
Bir sonraki liderler görüşmesiyle ilgili bir soruya karşılık Akıncı, “Perşembeye kadar önümüzde bir haftaya yakın bir zaman var” diyerek atılacak adımları görüp değerlendireceklerini bildirdi.
“Biz bu adada çözüm isteriz, barış isteriz. Gelecek kuşaklarımızın barış ve huzur içinde yaşamalarını isteriz” diyen Akıncı, şunları kaydetti:
“Bu hedefi ilk günden beri gerek bu tarafta gerekse diğer tarafta benimsemeyen çevreler de zil takıp oynamasınlar. Toplumlarımızın gelecek belirsizliğinden kurtarılmasını isteriz. Bu olaya bu kadar tepki duyuşumuz bundan dolayıdır. Yoksa biz çözüm hedefi olmayan insanlar olsaydık bu yaşananlardan üzüntü duymazdık. Belki de bundan sevinç duyardık. Ama öyle değil. Bundan kaygılıyız, üzüntülüyüz çünkü bu adanın, bu toplumların geleceğini düşünüyoruz. Onların barış kültürüyle yetişmesini istiyoruz. Bütün bu infialimiz ondan dolayıdır. Bu noktada Rum lidere de söyledim. Kendilerine bu konuda ilettiğim toplumsal bir mesajdır. Ben kişisel bir mesaj iletmiyorum. Ama sayın Rum lider bunu yapacağına önceden hazırlanmış 5 sayfalık bir metinle geldi ve bunları bize okudu.”