Uzmanlar keşfedilen mağaranın, Hristiyanlığın ve Museviliğin en eski yazılı kaynaklarından biri olarak kabul edilen Ölü Deniz Parşömenleri'ni bir dönem barındırmış olduğu tespit edilen 12. mağara olduğunu kaydetti.
Ölü Deniz'in kuzeybatı kıyısındaki Kumran'ın batısında kazı çalışması yapan Dr. Oren Gutfeld ve Ahiad Ovadia liderliğindeki ekip tarafından keşfedilen mağarada yazı yazmaya hazır hale getirilmiş bir parşömen parçası, mağaranın duvarlarındaki bölmelerde ise 2. tapınak dönemine ait saklama kapları ve kapakları buldu. 2 bin yıllık saklama kaplarının hepsinin kırılmış ve içindekilerin alınmış olduğu vurgulanarak, 1950'li yıllardan kalma bir çift kazma başının da mağaranın yağmalandığına dair bir kanıt niteliğinde olduğu kaydedildi.
12th Dead Sea Scrolls cave discovered in Israel via the @FoxNews App https://t.co/D25eDlhH5m
— Chris Coon (@ChrisCoon4) 9 February 2017
Elde ettikleri bulguların bir zamanlar mağarada yazmaların bulunduğunu ancak bunların çalındığını tespit ettiklerini ifade eden Gutfield, "Parşömenleri bulamadık fakat bunun yerine sadece yazma için hazırlanmış bir kapta bir parşömen parçası bulduk. Dolayısıyla bu mağarada bir zamanlar parşömenler olduğunu ve bunların çalındığına hiçbir kuşku yok" dedi.
Buluntuların, parşömenlere ilişkin son 60 yılda bulunan ilk keşif olduğunu aktaran Gutfield, "Kumran'da Ölü Deniz Parşömenleri'nin bulunduğu bilinen 11 mağara vardı, şimdi 12. mağaranın da olduğundan eminiz" dedi. Kazı çalışmalarında bir kap içerisinde halde bulunan küçük parşomen parçası da Ölü Deniz Parşömenleri hakkında bilgi toplayabilmek için incelemeye alındı.
ÖLÜ DENİZ PARŞÖMENLERİ NEDİR?
Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynaklarından sayılan Ölü Deniz Parşömenleri, İbranice ve Aramice binlerce el yazmasından oluşuyor. Yazmalar, ilk kez 1947'de kaybolan keçisini arayan Bedevi bir çoban tarafından Batı Şeria'daki Kumran bölgesinde keşfedilmişti. Bölgede yapılan kazılarda 11 mağarada testilere saklanmış 40 binden fazla el yazması gün ışığına çıkarılmıştı. Kumran'da halen kazı çalışması yapılmasını bekleyen yüzlerce mağara olduğunu ifade eden Gutfield ve ekibi, geri kalan çalışmalarda da yeni keşifler yapmayı ümit ediyor.