Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, 'özelleştirmenin yeni bir modeli' tanımlamasının yapıldığı Varlık Fonu'nun ekonomi yönetiminin elini güçlendireceği konusunda şüpheli. Yıldırım'a göre fon, küçük çaplı spekülatif ataklara karşı piyasa düzenleyicisi rolünü üstlense de küresel bazda alınacak bir kararın etkilerini önlemekte yetersiz kalabilir.
Muhalefet, varlık fonunun amacı, işleyişi ve denetimine yönelik endişeli.
Hükümet ise fonun kuruluş amacının daha etkin yönetim ve devletin elinin kuvvetlendirilmesi olduğunu belirtiyor. Fonun 3 aşamalı bir denetime tabi tutulacağı da verilen bilgiler arasında.
'TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR FON MODELİ'
Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, RS FM'de 'Ekonomi Raporu' programında Varlık Fonu'nu değerlendirdi.
Yıldırım, Türkiye'nin kurduğu Varlık Fonu'nun dünyadaki örneklerine benzemediğini belirterek, amacın gelir fazlasını kullanmak değil, 'reel bir varlığa dayalı olarak uzun vadeli fon temin etmek' olduğunu söyledi.
'YENİ BİR ÖZELLEŞTİRME MODELİ'
Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, Varlık Fonu'nun içerisine özelleştirilecek yada özelleştirilemeyen kamu şirketlerinin aktarıldığını belirterek, bunun özelleştirmenin yeni bir modeli olduğunu ifade etti.
"Bu bir tür özelleştirme diye tanımlanabilir. Bu varlıklara dayalı olarak bir menkul kıymet çıkartılarak satılıyor. Şirketler belki milli olarak kalacak ama şirketlere dayalı bir gelir elede edilebilecek."
'SPAKÜLATİFLERİ ÖNLEMESE DE PİYASAYİ DÜZENLEYİCİ ROL ÜSTLENİR'
Yıldırım, sermaye hareketlerinin serbest olduğu bir ülkede olşuturulan bir varlık fonunun, piyasaların küresel bazda alınacak bir karardan etkilenmeyeceği anlamına gelmediğini söyledi.
Buna karşın Abdurrahman Yıldırım, tekil anlamda bir ülke ya da bir kurumun spekülatif saldırısına karşı piyasaların kısa süreli olarak etkilenmesini önleyebilir.
"Bizim piyasalarımıza yatırım yapan finansalda istikrarı sağlayabilir, dışarıdan gelebilecek küçük çaplı spekülatif ataklara karşı belli bir istikrarı ve piyasa düzenleyicisi rolünü üstlenmiş olabilir. Tabi bu tür bir yatırım fonunun günlük piyasa hareketlerinin içerisinde kullanılması çok etkili de olmayabilir. "
'BU FON BİR DÜYUN-U UMUMİYE DEĞİL'
Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, muhalefetin eleştirilerini de değerlendirdi:
"Muhalefetin eleştirilerinin katılabilecek yönleri var. Ancak örneğin referandumda kampanyaya kaynak sağlamak gibi bir amacı olamaz. Bu fon böyle bir-iki ayda bir kaynak sağlamayacak. Ya da bu fon bir Düyun-u Umumiye değil."
'ENDİŞELER ANLAYIŞLA KARŞILANMALI, YOL HARİTASI AÇIKLANMALI'
Önce şirketin kuruluşu ve işleyişini görmek gerektiğini belirten Abdurrahman Yıldırım, ancak bu konuda duyulan kaygı ve endişelerin de anlayışla karşılanması gerektiğini söyledi.
'İKİNCİ BİR MERKEZ BANKASI YARATAMAZSINIZ'
Abdurrahman Yıldırım'a göre "Türkiye Varlık Fonu, Merkez Bankası'nın işlevini üstleniyor" çıkarımının da yapılmaması gerekiyor.
Yıldırım, bu konudaki eksikliğin bugüne kadar kamuoyunun fon hakkında doğru, etkili ve kapsayıcı şekilde bilgilendirilmemiş olmasından kaynaklandığını söyledi.
"Döviz piyasalarında, para piyasalarında etkili olan kurum Merkez Bankası'dır. İkinci bir Merkez Bankası yaratamazsınız, yaratsanızda kafa karıştırısınız sonuç alamazsınız. Yeni oluşmakta olan bu kuruma da birden çok görev verirseniz, başarısını baştan engellemiş olursunuz. Ben Varlık Fonu'nun o anlamda piyasalara müdahale etmeyeceğini ama uzun vadede yatırımcı ve enstrüman sağlayıcı bir rol üstlenerek piyasalara belli bir istikrar getireceğini düşünüyorum."
'DENETİM OLACAK'
Ekonomi yazarı Abdurrahman Yıldırım, fonun denetleme sürecine ilişkin olarak da henüz net bir bilgi ve açıklama olmadığına dikkat çekti.
Bir kamu kuruluşunun tamamen denetimsiz faaliyet göstermesinin mümkün olmadığını belirten Yıldırım, Varlık Fonu'nun mutlaka Sermaye Piyasası Kurulu'nun onay verdiği bağımsız denetimci kuruluşlar ve Meclis tarafından denetiminin yapılacağını kaydetti.
Buna karşın Yıldırım, fonun daha az bürokrasiye tabi olması ya da bazı denetimlerden geçmemesinin de söz konusu olabileceğini ifade etti.