Türk ve Alman vekiller arasında HDP tartışması

AFC Federal Meclisi İçişleri Komisyonu’ndan Dr. Tim Ostermann başkanlığında bir heyet TBMM’de İçişleri Komisyon Başkanı Celalettin Güvenç ve AK Partili vekiller ile görüştü. Yaklaşık 2 saat süren görüşmede, Türkiye-Almanya ilişkileri ve iki ülke arasında krize neden olan konularla ilgili adeta söz düellosu yaşandı.

AK PARTİLİ GÜVENÇ: ÖNYARGILARA BATININ PRİM VERDİĞİNİ GÖRÜYORUZ

TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Partili Celalettin Güvenç, Türkiye-Almanya ilişkilerinin önemini vurgularken, “Kendimizi batı medeniyetinin samimi bir parçası ve savunucusu olarak görüyoruz. Hakkımızda yapılan bütün olumsuz negatif çalışmalara, saldırılara rağmen bunun böyle bilinmesini müttefiklerimize bildiriyoruz, bildirmekte de mutluyuz. Ama çok samimi olarak söylemek istiyorum ki zaman zaman doğru tanınmadığımızı, oluşturulan ön yargılara Batı devlet ve siyaset adamlarının prim verdiklerini görüyoruz, bu bizleri üzüyor ve Türkiye’nin gerek Ortadoğu’da gerek AB ile ilişkilerde vaz geçilmeyecek bir devlet olduğunun da görülüp verdiğimiz mücadelede yanımızda durulmasını arzu ediyoruz” dedi.

'HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜ TÜRKİYE İLE MUKAYESE EDİLMEMELİ'

Türkiye’nin çok yönlü terör saldırıları altında olduğunu kaydeden Güvenç, Türkiye’nin her türlü teröre, her türlü şiddet hareketine karşı da ülkelerin ortak çalışmasının zaruri olduğuna inandığını söyledi. Güvenç, ortak düşman teröre karşı Türkiye’nin Batılı dostlarını yanında görmek istemesinin son derece haklı olduğunu, böyle bir beklentinin olduğunu kaydetti. Güvenç, “Hiçbir terör örgütü Batılı ülkelerin nezdinde Türkiye ile mukayese edilmemelidir, Türkiye’ye karşı tercih nedeni olmamalıdır” diye konuştu. 15 Temmuz darbe girişimini hatırlatan Güvenç, buna karşı duyarsız kalan tüm ülkeleri samimiyet noktasında tartışılır hale getirdiğini belirtti.

'EKONOMİYİ YÖNETEN KÜRTTÜR' DEYİP MEHMET ŞİMŞEK’İ ÖRNEK GÖSTERDİ

Konuşmasında Kürt sorununa da değinen AK Partili Güvenç, TBMM’nin 550 üyesi içinde 200’e yakın Kürt milletvekili olduğunu söyledi. Güvenç, "2002’den beri hükümetlerimizin ekonomi politikalarını yöneten insan Kürt’tür, Mehmet Şimşek şu andaki ekonomiden sorumlu bakan" dedi. Görüşmeye katılan AK Parti milletvekillerinin de Kürt ve Arap kökenli olduğunu vurgulayan Güvenç, toplumu rahatlatma adına 24 saat Kürtçe yayın yapan televizyonu da devletin kendi eliyle kurduğunu, devletin resmi okullarında ana dilin öğretilmesinin yolunun açıldığını kaydetti.

'BATILI MÜTTEFİKLERİN DESTEK VERMELERİNİ ANLAŞILIR BULMUYORUZ'

AK Partili Celalettin Güvenç, 2010 yılında başlatılan çözüm sürecine terör örgütünün cevabının da doğudaki il ve ilçelerde halka yaptığı baskıyı artırmak, vergi adı altında milletten haraç toplamak ve halkı sindirmek olduğunu söyledi.

Güvenç, terör örgütünün uzantısı olarak nitelendirdiği HDP’nin ise terör ve şiddete karşı politika geliştireceğine bu süreçte örgüte teslim olduğunu belirtti. Güvenç, “Dünyanın hiçbir ülkesi egemenlik haklarının olduğu 15 civarında beldede hendek kazılıp buralarda özerklik ilan edeceğiz, kanton ilan edeceğiz eylemine izin vermez” dedi.

Güvenç, Alman parlamenterlere, “Bugün de bu görüştüğünüz insanlara lütfen benim şu çağrımı tekrarlayın. Net bir şekilde her türlü terör eylemine, teröre ve şiddete karşı olduklarını demokratik siyaseti, sivil siyaseti savunduklarını beyan etsinler” diye seslendi. Güveç, şiddeti silahlı propaganda olarak gören bir örgüte Batılı müttefiklerin bigane kalmaları, hatta destek vermelerinin Türkiye için çok anlaşılır bulunmadığını ifade etti.

IŞİD İLE MÜCADELEDE KARARLILIK VURGUSU

IŞİD ile Türkiye’nin mücadelesinin kararlı bir şekilde devam ettiğini vurgulayan AK Partili Güveç, sınır ötesindeki askeri operasyonları devam ederken yurt içinde de uyuyan hücrelerini varsa bağlantılı olanların yargı önüne çıkartıldığını kaydetti. Güvenç, “Öyle zannediyorum 30 binin üzerinde yabancı uyruklu insanı sırf bu sebeple DAİŞ şüphesi nedeniyle ülkemize girişini yasakladık” dedi.

Göçmen sorununa da değinen Güvenç, bu konuda da Türkiye’nin elinden geleni yaptığını, alınan tedbirler ile göçün hızının kesildiğini söyledi. Güvenç, “Karşılıklı güveni tazelemeliyiz, işbirliğini geliştirmeliyiz, böyle gelmiş böyle gider demeyerek çocuklarımıza, gelecek nesillere daha barışçıl, daha demokrat, daha adil bölüşümün olduğu bir dünya için gayret sarf etmeliyiz” diye konuştu.

ALMAN HEYETİ BAŞKANI: İÇ SİYASETTEKİ GERİLİM ALMANYA’YA TAŞINMASIN

Almanya heyetinin başkanı Dr. Tim Ostermann da, Türkiye ziyaretlerinin cuma gününe kadar süreceğini, önem vermiş oldukları konuların başında mültecilerin yer aldığın ancak Türkiye’deki iç siyasetin de gündemlerinde olduğunu söyledi.

Türkiye’nin Almanya için çok önemli olduğunu kaydeden Ostermann, Türkiye’nin mülteciler konusunda yapmış olduğu çabaları da taktir ettiğini kaydetti. Terör dalgasını da yakından takip ettiklerini vurgulayan Ostermann, 2016’dan sonra devam ettiğini gördüklerini söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminin Almanya’da şiddetle kınandığını ifade eden Ostermann, teröre karşı birlikte mücadelenin sürdürülmesi gerektiğini, PKK’nın da bir terör örgütü olarak bunların içerisinde yer aldığını, ancak heyette yer alan bazı üyelerin PKK konusunda farklı görüşlerinin de olabileceğini söyledi.

DİN GÖREVLİLERİNİN MUHBİRLİK YAPTIKLARI İDDİASI

Ostermann, PKK’nın Almanya’da yasaklı olduğunu, bunun da terör örgütü olarak tanımlandığı anlamına geleceğini belirtti. Ostermann, “Yalnızca  2004 yılından bugüne kadar Almanya’da 4 bin 400 adet soruşturma açılmıştır PKK’ya karşı” dedi.

Alman milletvekili Dr. Tim Ostermann, Türkiye’de insan hakları ve demokrasinin durumuna ilişkin de görüşlerini dile getirmek istediğini ifade ederek, “Bunu da özellikle bazı milletvekili dostlarımız bağlamında da ifade ediyorum” dedi. Bazı terör bağlamındaki gelişmelerin Almanya’ya da taşındığını vurgulayan Ostermann, Türkiye’den Almanya’ya din görevlisi olarak gönderilenlerin muhbirlik yaptıklarına ilişkin iddiaları gündeme getirdi. Ostermann, “İddia şu ki Gülencilerle ilgili bilgiler toplanıyormuş ve orada şüphe altında olan şahıslarla ilgili deliller toplanıyormuş.  Bizim görüşümüz şu iç siyasette yaşanmış olan bu gerilimlerin Almanya’ya taşınmaması gerektiği yönündedir” diye konuştu.

ALMAN VEKİL TUTUKLU HDP VEKİLLERİNİ GÜNDEME GETİRİNCE AK PARTİ’DEN İTİRAZ GELDİ

Almanya heyetinde yer alan Gerold Reichenbach (SDP)  de terörle mücadelenin önemini vurgularken, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde, özellikle delillerin toplanması ve delillerin ışığında da insanların soruşturulması, hukuki bir sürecin devam ettirilmesi gerektiğini söyledi. Reichanbach, “Dışarıdan bakıldığında tabi bu konularda bazı sıkıntılar olduğu yönünde izlenimler edinilebiliyor. Fikir özgürlüğü, basın özgürlüğü, diğer taraftan parlamenterlerle ilgili davranış biçimi, onlara yönelik yaklaşımlar ve tüm bu çerçevedeki genel izlenim belki biraz da bir genelleme yaparak bu konuların üzerine gidildiğine dair Batı’da bir algı, bir izlenim olduğunu söylemek istiyorum” dedi.

Bu konuşmalar üzerine devreye giren TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Partili Celalettin Güvenç, “Gelin soruyu şöyle soralım. Parlamentoda 59 tane milletvekili olan bir parti var. 7 Haziran’dan sonra 80 milletvekilleri vardı. Bu parti kesinlikle terörü terör örgütünü kınamamakta, terör örgütünün yaptığı baskıları desteklemekte” dedi.

'SORUNLARI KONUŞARAK ÇÖZMEKTE ISRAR EDEN BİZDİK'

Somut örnek vermek istediğini kaydeden Güvenç, örgütün Cizre’de hendek kazmaya başladığında şu anda tutuklu olan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Mardin’den halka çağrı yaparak Cizre’de hendek kazan, halka saldıran, polise, askere saldıran bu bölgelere polis sokmayacağız diyenlere destek yürüyüşü başlattığını söyledi. Halkın buna destek vermediğini ifade eden Güvenç, “Soruyorum sizlere bu kabul edilebilir mi? Halk onun arkasında yürüseydi Türkiye bugün ne hale gelirdi? Lütfen bu insanlarla yapılan görüşmelerde sadece şunu deyin; 13 yaşındaki çocuklara kalaşnikof vermek, çocukları alıp dağlara çıkarmak, polise, sivil hedeflere saldırtmak doğru mu buluyorsunuz yanlış mı buluyorsunuz? Sizin parlamentoda bulunma sebebiniz nedir diye lütfen sorun” diye konuştu. Güvenç, sorunları konuşarak, müzakere ederek, demokratik bir anayasa yaparak çözelim diyenlerin, ısrar edenlerin de de kendileri olduğunu söyledi.

GÜVENÇ: TÜRK HÜKÜMETİ SİZDEN FARKLI DÜŞÜNMÜYOR AMA…

AK Partili Güvenç, Gülenciler olarak ifade edilen FETÖ’nün dünyanın 160 ülkesinde örgütlenmesi olan tahminlere göre 200 milyar dolar civarında olan bir serveti yöneten ve hala bu hedeflerine vazgeçmeden gerek Avrupa’da gerekse dünyanın çeşitli ülkelerinde propagandaya devam eden bir örgüt olduğunu belirtti. Güvenç,  şöyle konuştu:

“Türk hükümeti, sizin savunduğunuz demokrasi, insan hakları, kanıtsız delilsiz kimsenin tutuklanmaması, yargılamaların bağımsız yargıçlar eliyle yürütülmesi noktalarında hiçbir zaman sizden farklı düşünmüyor, böyle bir düşüncemiz yok. Ama ne kadar ağır şartlardan geçtiğimizin takdir edilmesini bekliyoruz. Ve şunun bilinmesini arzu ediyoruz, bütün bunların üstesinden gelecek büyüklükteyiz, güçteyiz, halkımız bu konuda dünküne göre çok daha bilinçlendi, birleşti, birleşik hale geldi. Dolayısıyla batılı dostlarımızın da bizle birlikte hareket etmesi ortak geleceği kurma konusunda çok büyük avantajlar sağlar. Hiç şüpheniz olmasın, DAİŞ’i de PKK’yı da PYD’yi de FETÖ’yü de temizleyecek gücümüz var, daha barışçıl Ortadoğu’da göçün olmadığı, sıkıntının olmadığı Batı ile uyum içerisinde çalışacak, Batı değerlerine sahip yeni bir vizyonun peşindeyiz.”

GÖRÜŞMEDE MUHALEFETİN OLMAMASI TARTIŞMA YARATTI

Heyette yer alan Sol Parti’den Ulla Jelpke ise, Türkiye’de batı ile doğu arasında köklü bir diyaloğun sağlanması, Kürtler ile barışçıl ortamın ve diyaloğun olmasını her zaman istediğini söyledi. Barış sürecinin sonlanmış olmasından büyük üzüntü duyduğunu ifade eden Jelpke, HDP’nin de parti grubu olarak bu konuda PKK ile ilgili olmadığını bir çok demecinde de ifade ettiğini söyledi. Bunun üzerine söz alan AK Partili Güvenç, geçen hafta Brüksel’deki bir toplantıda HDP’li Ertuğrul Kürkçü ile birlikte katıldıklarını ifade ederek, Kürkçü’nün tutuklamalarla ilgili AP’nin Türk hükümetine çağrıda bulunmasını istediğini anlattı. Güvenç, “Çok açık bir şekilde heyetin huzurunda ‘gel şiddete karşı olduğunu, terör örgütünün yaptığı eylemleri desteklemediğinizi, artık Türkiye’de silahlı çatışma döneminin bitip siyasi görüşmelerin yapılması, siyaseten, demokrasi içinde sorunların çözülmesi taraftarı olduğunu açıkla’ dedim, ‘sana verecek cevabım yok’ dedi” diye konuştu.

Ulla Jelpke de, görüşmede muhalefetten milletvekili olmamasını gündeme getirerek, “Keşke onlardan da CHP’den, HDP’den de vekiller olsaydı” dedi. AK Partili Güvenç ise, karşılıklı tartışmayı çok arzu etmediğini ifade ederek, görüşmenin bu şekilde olmasının kendi tercihi olduğunu vurguladı. Güvenç, “Çünkü onların Avrupa’da çeşitli yerlerde çok tek taraflı propaganda yaptıklarını biliyorum ben. Ben yanıma mutlaka iki Kürt milletvekili alıp bizim görüş açımızı bir açıklama fırsatı olarak görüyorum bu toplantıları. Çünkü çok yoğun bir propaganda faaliyeti içerisinde olduklarını biz biliyoruz. Bu platformu da hiç yoksa kendi bakış açımızı anlatabilmek için fırsat görüyorum” diye konuştu. Jelpke de, muhalefetin de bu gibi görüşmelere katılmasının daha uygun olduğunu düşündüğünü söyledi.

‘HDP TERÖR ÖRGÜTÜ İLE ARASINA MESAFE KOYUYOR MU’ TARTIŞMASI

Yeşiller Partisi’nden Luise Amtsberg de, HDP, propagandası yapmadıklarını ancak onların duruşlarını, yaklaşımlarını inceleyerek kendi kanaatlerini ortaya koyduklarını söyledi.

HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın “Bizim herhangi bir şekilde PKK ile bir bağımız yok, herhangi bir talimat da almıyoruz” şeklindeki açıklamasını hatırladığını kaydeden Amtsberg, bunun dışında Türkiye’de muhalefetin de zayıflatıldığını, böyle bir yaklaşımın olduğunu, bunun demokrasi açısından çok da iyi bir şey olmadığını düşündüklerini söyledi. Amtsberg, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması, aynı fikirde olunmayan insanlara karış belli bir tutumda olunması gibi konuların da demokrasiyi zayıflatan unsurlar arasında yer aldığını söyledi. Amtsberg, Türkiye’de çok sayıda kişinin işinden atılması gibi hususların da bir yerde aslında ne olup bittiğiyle ilgili olarak da insanların aklında soru işaretleri ortaya koyduğunu ifade etti.

Bu sözler üzerine de TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Partili Celalettin Güvenç, “Şunun tartışma dışı olduğunu düşünerek konuştum. HDP, PKK’nın direk legal uzantısıdır, bu tartışma dışıdır. Hepinizden samimi olarak ricam şudur. Gelsinler, samimi olarak bu Meclis’te bir basın toplantısı yapıp, şiddet döneminin Türkiye’de bittiğini, sorunları demokrasi içerisinde çözmek istediklerini, 13 yaşındaki çocukları teröre bulaştıranların yanlış yaptığını burada deklere etsinler dünyaya” dedi. En büyük arzusunun Kürt siyasetinin şiddetten arındırılıp demokratik siyasete evrilmesi olduğunu kaydeden Güvenç, bunu HDP’li vekillerle de yaptığı görüşmelerde ifade ettiğini söyledi. Güvenç, “Dünyanın hangi ülkesi böyle bir terör örgütünün uzantılarına müsamaha eder? Affedersiniz DAİŞ sempatizanı olan bırakın bir partiyi herhangi bir derneğe hangi batı ülkesinde müsamaha gösterilir” diye konuştu.

'KÜRTLERİN TEMSİLCİ PARTİSİ AK PARTİ'DİR'

Görüşmede bulunan AK Parti Gaziantep Milletvekili Abdulkadir Yüksel de, Kürtler ile Türklerin aynı damarda akan kan olduklarını, birbirlerinden ayrı hissetmediklerini, bunu bir Kürt olarak söylediğini belirtti. Yüksel, “Terör asla bir hak arama metodu olamaz, olmamıştır, hiçbir zamanda olamaz. Bir Kürt olarak söylüyorum, Kürtlerin temsilcisi parti aranıyorsa, Kürtlerin temsilci partisi AK Parti’dir” dedi. 

ALMAN VEKİLLER SORDU: MUHALEFET HABERDAR MIYDI?

Görüşme biterken Alman milletvekilleri bir kez daha muhalefet parti temsilcilerinin bu ziyaretten haberdar edilip edilmediğini yeniden sordular. TBMM İçişleri Komisyonu Başkanı AK Partili Güvenç ise, “Yaklaşık iki saattir burada konuşuyoruz. Çok açık, net şeyler söylüyoruz. Kurumsal olarak HDP, şiddete karşı olduğunu, sorunların bu parlamento çatısı altında konuşarak, görüşerek çözülme çizgisine geldiği an her toplantıda hazır olacaklardır” dedi.

Alman milletvekilleri de açık sözlü bir toplantı olduğunu ancak diğer partilerin görüşlerini almakta fayda olduğunu düşündüklerini söylediler.