Tüfenkci, başkanlık sistemine ilişkin anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerine ilişkin soru üzerine, Meclis'in dün ve bugün sabaha kadar çalıştığını, ancak bazı istenmeyen görüntülerin yaşandığını belirtti. "Görüşmeler, ana muhalefet partisi CHP'nin akıl almaz tutumu ve sürekli gerilim üretmeye yönelik stratejisi, Meclis'i çalıştırmaktan çok, çalıştırmama üzerine kurguladığı anayasa görüşmelerinde sürekli tahrik edici ve hakaret edici tutumlarıyla başladı" diyen Tüfenkci, diğer grupların ise büyük bir olgunlukla demokratik teamüllerin ve Meclis iç tüzüğünün işlemesi noktasında azami gayret gösterdiklerini söyledi.
‘CHP MİLLETVEKİLLERİ FİİLİ DURUM OLUŞTURDU'
CHP milletvekillerinin organize olarak 5. maddenin görüşülmesi sırasında kürsünün etrafını ve başkanlık divanının önünü işgal ederek oylamanın ve görüşmenin yapılmaması noktasında fiili bir durum oluşturduklarını anlatan Tüfenkci, kürsüden ana muhalefeti uzaklaştırma sırasında arbede yaşandığını ifade etti. Tüfenkci, şunları kaydetti:
‘MİLLET CHP'LİLERİ ERGEN PSİKOLOJİSİ İÇİNDE ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ GİBİ ‘ŞU BÖLÜMÜ İŞGAL ETSİN' DİYE GÖNDERMEDİ'
Anayasa değişikliğinin millete gideceğini ve milletin en son sözü söyleyeceğini vurgulayan Tüfenkci, "Son sözü söyleyen milletse, milletin iradesine saygı duymak gerekiyor" dedi.
CHP'nin neyi amaçladığını anlamadıklarını, anayasa değişikliği noktasında herkesin iradesinin açık olduğunu dile getiren Tüfenkci, bu değişikliği MHP ile ortak uzlaşma neticesinde Meclise getirdiklerini söyledi.
Tüfenkci, CHP milletvekillerinin yaptığının akla mantığa uymadığını, demokratik bir eylem olmadığını belirterek, herkesin görüşünü kürsüde serbestçe ifade edebildiğini, bunun da milletvekili dokunulmazlığının esası olduğunu söyledi. Milletvekillerinin kürsünün dokunulmazlığını koruma gibi bir görevi olduğuna işaret eden Tüfenkci, "Millet, yasama faaliyetlerini yerine getirsin, kendi düşüncelerini dile getirsin diye o yetkiyi verir. Onun dışında hiçbir şekilde 'şu terör eylemine bulaşsın' veya 'şu şiddeti kullansın' veya gençler gibi, üniversite öğrencileri gibi bir psikoloji içinde kürsüyü işgal etme, başkanlık divanını işgale etme, şu eylemi yapma gibi bir görevi asla ve asla vermiyorlar. Yapanı da hoş karşılamıyorlar" şeklinde konuştu.
Tüfenkci, başkanlık sistemine ilişkin anayasa değişikliğine yönelik eleştirilerin doğru olmadığını ifade ederek, "Nereden bakarsanız bakın, hangi kimlikle bakarsanız bakın, bu asla ve asla rejim değişikliği değildir. Rejimin, Cumhuriyetin nitelikleri açık açık belirlenmiştir. Kuruluş felsefesindeki ilkeler belirlenmiştir. Bununla alakalı hiçbir değişiklik yok. Yönetimsel sistemle ilgili bir değişiklik var. Bizim rejimin değiştirilmesiyle ilgili bir gündemimiz ve gayemiz yok" dedi.
Söz konusu anayasa değişikliği ile Türkiye'nin ekonomiyi daha sağlam temeller üzerine oturtacağına dikkati çeken Tüfenkci, "Daha hızlı karar alabilen, hareket edebilen, mümkün olduğu kadar bürokratik kademeleri azaltan, adımlayarak değil de koşarak hareket eden Türkiye'ye ihtiyacımız var. Bu sistem Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşma noktasında da ciddi anlamda görev ifa edecek" değerlendirmesinde bulundu.
‘MECLİS'TEN GEÇMEYECEK GİBİ BİR ENDİŞEMİZ YOK'
Tüfenkci, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin anayasa değişikliğinin Meclis'ten geçmemesi durumunda parlamentonun yenilenmesi gerektiği yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine de CHP'nin baştan beri Meclis görüşmelerini gerilim stratejisi üzerine kurduğunu, toplumun bu noktada bu oyuna düşmeyeceğini söyledi.
Türkiye'nin bu demokratik olgunlukta olduğunu, oyunu sandıkta kullanacağını belirten Tüfenkci, şöyle devam etti:
"Gider hakkını, oyunu sandıkta kullanır, sözünü sandıkta söyler. Bu beyhude bir çalışma. Biz Meclis'ten geçeceğini umut ediyoruz, Meclis'in şu tablosunu gördükten sonra geçmeyecek gibi endişemiz yok doğrusu. Geçmezse oturulur ona göre düşünülür ve karar verilir, bundan sonra nasıl adım atılabilir diye, ama şu anda öyle bir tablo ortada görünmüyor. Bundan sonraki adım millette. Millet ne derse başımız gözümüz üzerine. Şu ortaya çıkan tablo, 5 maddenin ortaya çıkardığı sonuç bize şunu gösteriyor; inşallah kazaya belaya maruz kalmadan bu değişiklik Meclis'ten geçer."
Son dönemde döviz kurundaki artışa ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Tüfenkci, "15 Temmuz darbe girişiminde başarılı olamayanlar, milletin direnciyle karşılaşanlar, emellerine nail olamayanlar, bundan üzüntü duyanlar ve bunların oluşturduğu lobiler, belli bir zaman sonra terörle elde edemeyecekleri hususları ekonomik anlamda elde edebilir miyiz diye adeta bir kampanya gibi saldırı başlattılar" dedi.
Tüfenkci, dövizdeki oynaklığın dünyadaki birtakım gelişmelerle alakalı olduğunu ancak bütün bu gerekçelerin dövizdeki oynaklığın bu kadar fazla olmasını gerektirmediğini ifade etti.
Döviz kurunun manipüle edildiği noktasında güçlü veriler bulunduğunu vurgulayan Tüfenkci, "Özellikle bazı yurtdışı ve yurt içinde faaliyet gösteren fonların hızlı çıkışları var. Bunları Merkez Bankası ve hükümet olarak yakından izliyoruz. Millete yansımaması noktasında da daha önce tedbirlerimizi açıklamıştık. Şu anda anayasa görüşmeleri nedeniyle ara verilen torba yasa var. Torba yasa içerisinde krediler, sicil affı, birtakım vergi yüklerinin hafifletilmesi noktasında yasal düzenlemelere ihtiyaç vardı. Bu yasal düzenlemeleri Meclis'e sevk etmiştik. Bunu ilk fırsatta çıkarıp hayata geçirmek istiyoruz. Dolayısıyla almış olduğumuz tedbirlerin yansımalarını bu yıl göreceğiz. Gerekli tedbirleri baştan almıştık, şu anda yeni bir şey yok ama gerekirse bu noktada da çalışma yapılır."
Tüfenkci, Başbakan Binali Yıldırım'ın Irak temaslarına da değindi. Türk mallarının Irak pazarına girmesi noktasında yaşanan sorunların çözülmesi gerektiğini ifade ettiklerini anlatan Tüfenkci, "Olumlu yaklaştılar, sorunları giderme noktasında gayret göstereceklerini ifade ettiler. Bizim Irak pazarını elden bırakmamız lazım ve tekrardan pazar liderliğini ele geçirmemiz için bu girişim önemli bir başlangıçtı. Heyetler arası görüşmelerin yoğunlaşmasıyla ilişkiler daha olumlu seyir izleyecek" değerlendirmesinde bulundu.