Kişisel blogunda kaleme aldığı yazıda, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının ardından Soğuk Savaş’ın bittiğini idrak eden tek ülkenin Rusya olduğunu ifade eden Kosaçev, “Obama’nın kendi başarısızlıklarını (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin’e mal etme çabaları skoru eşitleme çabasından fazlası. Mesele şu ki, Amerikancılık daha büyük yenilgiler yaşadı. Dahası, küresel politikada da büyük değişiklikler oluyor” dedi.
Rus siyasetçi, Batı’nın eski mantığı takip etmeyi sürdürdüğünü belirterek, “Batı ve müttefikleri için ayrıcalık sağlayarak ve diğerlerini destekten maruz bırakarak uluslararası güvenliği bölmek ölümcül bir hata. Batı, kolektif güvenlik mekanizmalarına değil, NATO ve onun doğuya doğru genişlemesine güvenmeye karar verdi” ifadelerini kullandı.
‘KÜRESEL GÜÇLER BİRLİKTE ÇALIŞAMIYORLAR’
‘Washington’ın gerçek müttefikleri’ İngiltere, Polonya ve Baltık ülkelerinin ‘Rus karşıtı fobilerini’ NATO ve Avrupa Birliği’ne empoze ettiğini kaydeden Kosaçev, Almanya, Fransa ve İtalya’nın da aralarında bulunduğu geleneksel Avrupalı liderlerin ise bu planın arkasında durmadığını dile getirdi. AB’nin ‘bağımsızlığını’ kaybettiğini ve önyargıları ile kötü kararlarının mahkumu haline geldiğini ifade eden Kosaçev, “Güvenlik küresi ve işbirliği parçalara ayrıldı. Şu anda küresel güçler birlikte çalışamıyorlar” diye konuştu.
'DÜNYA, ABD'NİN HATALARININ MAHKUMU OLAMAZ'
Rus siyasetçi, ABD’nin diğer hatalarının da ‘küresel ve ulusal güvenlik’ bayrağı altında başka ülkelerin içişlerine karışmak ve küresel kurumların rolünü gözardı etmek olduğunu söyledi. Washington ve müttefiklerinin düzenli olarak ölümcül hatalar yapmaya devam ettiğini kaydeden Kosaçev, şöyle devam etti:
“Dünya, ABD’nin hatalarının mahkumu olamaz. ABD’nin Batı liderliğine dair konsepti fiyaskoyla sonuçlandı. Bu bağlamda Obama sadece kaybeden başkan değil. Aynı zamanda da 25 yıl süren Soğuk Savaş sonrası dönemin de bitişini simgeliyor.
Umuyoruz ki seçilmiş başkan Donald Trump, kazananların mantığını ve kaybedenlerin manasızlığını anlar. Dünya, hepimizin yararına olabilecek kolektif kararlar alma şansına hala sahip. ABD, Avrupa ya da Rusya bu şansı kaçırmamalı.”