Kış saati uygulamasına geçilmemesi nedeniyle özellikle batı illerinde öğrenciler ve çalışanlar karanlıkta okullarına ve iş yerlerine gidiyor. Özellikle enerji tasarrufu sağlanması amacıyla kullanılan uygulamanın kaldırılması sonrasında, karanlıkta iş yerlerine ve okullara gidilmesinin enerjide tasarruf ettirilmediği iddialarının da ortaya atılmasına neden oldu. Bazı vatandaşlar uygulamanın yarardan çok zarar getirdiğini dele getirirken, Prof. Dr. Hikmet Yılmaz, yaz saati uygulamasına devam edilmesinin uyku sağlığı açısından olumlu olduğunu söyledi.
‘RASYONEL, DOĞRU BİR UYGULAMA'
‘İŞ GÜCÜ KAYIPLARINA YOL AÇIYORDU'
Sağlıklı bir insanın sabah uyanması ile birlikte işe başlama saati arasında geçen sürenin minimal olması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, "Belki buna biraz alışmamız, özellikle batıdaki iller açısından zaman alacak ama sağlıklı bir insan sabah uyandığı ile mesaiye başlaması arasında geçen sürenin minimal olması gerekir.
Bu uygulama yapılmasaydı gün aydınlandıktan iki buçuk saat sonra başlanabiliyordu. Gün sabah 5 buçukta aydınlanıyorsa insanların mesaiye başlamaları uyandıktan sonraki 2.5, 3 saate tekabül ediyor. Bu da bu kadar iş gücü kaybına, bu kadar aydınlıkta kişinin uyumasına ya da evde kalmasına yol açıyordu. Bütün ülkeyi düşündüğümüzde bu yaz saati uygulamasının devamını ben bilimsel olarak gerekli görüyorum.
Bizdeki uygulamanın enerji kazanmaya yönelik bir uygulama olmasının yanı sıra insanın fizyolojisi ve uyku ihtiyacı açısından da uygun olduğunu düşünüyorum. İnsanoğlu sağlıklı uykuyu gece karanlığında daha sıhhatli uyuyabilmektedir. Gece saat 9-9 buçuk civarında karanlığın da etkisiyle epifiz bezinden melatonin denen bir hormon salgılanmakta. Bu melatonin hormonu karanlıkta salgısı artan, aydınlıkta duran bir hormondur. Bizim uykuya dalma hızımızı belirlemektedir" şeklinde konuştu.
BİLİM İNSANLARINDAN 'KIŞIN UYKUNUZU ERKENE ALIN' ÖNERİSİ
Yaz ve kış mevsiminde gece sürelerinde yaşanan farklılıklardan dolayı uyku düzeninde değişiklikler yapılmasını öneren Prof. Dr. Yılmaz, yazın havanın geç karardığından dolayı uyku hormonu olan melatoninin de geç salgılandığını belirterek kışın havanın erken kararması nedeniyle uyku saatinin erkene alınmasının sağlıklı olacağını söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, "Aralık ayında en uzun geceyi, haziran ayında da en kısa geceyi yaşıyoruz.
‘UYKUDAN ÖNCE SOSYAL MEDYADAN UZAK DURUN'
Uyku öncesi sosyal medyadan ve cep telefonlarından uzak durulması gerektiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Yılmaz, "Çocuklar odalarına gittiklerinde cep telefonlarını da alarm olarak kullanmak için ya da uykusu gelene kadar, sıkılana kadar bir şeylere bakmak için yanlarına alıyorlar. Bu sosyal medyada kalmak, Facebook'ta, Twitter'da ya da hangi sosyal medya alanını kullanıyorsa orada kalmak bir uykuyu bölüyor.
O cep telefonları led ışıklarıyla bir yandan yaydıkları radyasyonla, ikinci bir yandan uykuyla ilgili nöromedyatörlerde baskılanmaya yol açıyor. Geceleyin uykuya dalma hızı güçlü olmalı. Sabah da bu tam tersine uyanma hızında yavaşlamayla, kişilerin zor uyanması, güç uyanmasıyla sonuçlanıyor. Bu oldukça önemli bir konu. Yatak odasında cep telefonu, tablet, televizyon olmaması uyku hijyeni açısından kesinlikle gerekli bir konu" dedi.