Bugün Türk basında uluslararası koalisyonun hareketsizliğini anlatan birkaç yazı yayınlandı. Bir yazarın iddiasına göre, koalisyon uçakları bir aydan fazla bir süredir bölgede uçuş yapmıyor. TSK, koalisyon güçlerine sürekli olarak IŞİD’in koordinatlarını verdiği halde, hedef veya hava koşulları uygun olmadığı bahanesiyle koalisyon uçakları kaldırma ve hedefleri vurma talepleri yerine getirilmiyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler bir krize doğru ilerlediği belli. Peki bunun derinliği ne kadar olacak? Bu kriz nedeniyle İncirlik hava üssünü kullanma şartları değişebilecek mi? Nitekim daha önce Türk ve uluslararası basında İncirlik üssünün IŞİD’le mücadele kapsamında Rusya’nın askeri uçaklarına da açılabileceğine dair birtakım yorumlar da yapılmıştı.
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan Ankara Ufuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı, Saadet Partisi Genel Başkan Danışmanı, eski milletvekili Prof. Dr. Oya Akgönenç Muğisuddin şu değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye, Fırat Kalkanı operasyonuyla birlikte Suriye’de Irak’a doğru hareket edince alandaki realite çok daha net bir şekilde görülmeye başladı. Şimdi oraya giren askerimiz, istihbaratımız bazı şeylerin çok net bir şekilde farkına vardılar ki, ABD veya Batı tarafından söylenen şeyler başka, yapılanlar başka. ‘Mücadele ediyoruz’ deniyor, mücadele sırasında ortada uçak bile yok, mesela.
Dolayısıyla, sayın Cumhurbaşkanımızın sözlerine çok büyük bir önem atfediyoruz ve bu çok ciddi bir kriz haline gelmeye başladı. Amerika ve Batı bir taraftan tutup efendim işte ‘dünya’da barış istiyoruz’, ‘DEAŞ’ı önlemek istiyoruz’, ‘terörü durdurmak istiyoruz’. Tamam bunlar güzel sözler, fakat sadece sözler olduğu anlaşılmakta. Ve biz de haklı olarak alana gidip, ‘Yaptığınız nedir kardeşim?’ diye sorduk. Onlara, ‘Burada terörü durduralım diyoruz, Siz gidip onlara helikopterlerle ağır silahlar atıyorsunuz, onlar da birbirine veriyorlar, o zaman Suriye’de kim kiminle niçin savaşıyor?’ dedik.
Türkiye ile Batı ve özelikle ABD arasında derinleşen kriz, İncirlik’i kullanım şartlarını etkiler mi? Şimdi İncirlik’in kullanımı belli bir protokol ve anlaşmaya göre gerçekleşmektedir. Orada spesifik olarak belirtilmiştir, hangi şartlar altında bu anlaşma bozulabilir. Şimdi burada gelişen olaylar muhakkak ki büyük sual işaretleri ortaya çıkartıyor. Fakat anlaşmanın metnine bakıp bu koşullardan hangisinin oradaki şartlara uyduğunu da saptamak gerekir.
Fakat muhakkak olan bir şey var ki, şöyle ya da böyle artık Türkiye’deki bütün havaalanlarının ve özellikle de İncirlik ve Diyarbakır’ın yakınlarında olan diğer küçük havaalanlarının kullanılması konusunda Türkiye başka fikirler düşünmeye başlamıştır. Türkiye olup bitenlerden memnun değildir. Ve dolayısıyla bunun üstünde kafa yormaktadır.