2016'da işsizliğin yükselişe geçtiğini ve 450 bine yakın yeni işsizin söz konusu olduğunu söyleyen Aziz Çelik, geniş tanımıyla işsizlik rakamlarına bakıldığında 6,5 milyon kişinin Türkiye'de işsiz olduğunu, özellikle genç ve kadın işsiz oranlarının yüzde 20'lere vardığına dikkat çekti. Çelik, "Türkiye'de çalışabilir 5 kişinden biri işsiz" ifadesini kullandı.
'ASGARİ ÜCRETLİ 5,5 MİLYON ÇALIŞAN VAR'
Asgari Ücret Belirleme Komisyonu'nun çalışmaları hakkında açıklamalarda bulunan Aziz Çelik, "Türkiye'de asgari ücretle çalışan resmi kayıtlara göre 5,5 milyon kişi var. Kayıtlı olmayan ama asgari ücrete yakın ücret alanlarla birlikte bu rakam 8,5-9 milyonu buluyor. Bu kadar işçinin ayda 1300 liraya ailesini geçindirdiğini düşünmemiz lazım. Türkiye'de TÜİK'in açıkladığı gelir dağılımı araştırmalarına baktığımız zaman en zengin ile en yoksul arasında 8,5 kat fark olduğunu görüyoruz. Milli gelir büyüyor deniyor ama sınıflar arasında dağılımda bir iyileşme söz konusu değil" şeklinde konuştu.
Aziz Çelik, asgari ücret zammını hükümetin minimumda tutmak istediğini, patronların geçen yıl çok zam yapıldığı gerekçesiyle bu yıl hiç zam yapmak istemediğini belirtti. Komisyondan 1500 liranın çıkmayacağını ve sonucun her koşulda işçileri tatmin etmeyeceğini dile getiren Çelik, "Hükümetin işverene vereceği teşvik de önemli. Yıllardır hükümet vergi muafiyeti istisnası sağlayarak asgari ücretin işveren maliyetini indiriyordu. Son yıllarda işçilerin sigorta payı için işverene 5 puanlık bir indirim yapılıyordu. Yani yapılan zammın bir kısmı hükümet bütçesinden ödeniyordu" diyerek asgari ücrette sadece rakama bakmanın yeterli olmadığını söyledi.
'MUHTAÇLAR SINIFI YARATILDI'
Başbakanın, ekonominin 3-4 ay içerisinde kendisini toplayacağı sözlerini değerlendiren Aziz Çelik, son çeyrekteki yavaşlamadan kaynaklı olarak bu tahmini gerçekçi bulmadığını ifade etti. Siyasal risklerin ve gerilimin arttığı ortamda yatırım kararlarının ve tüketimin erteleneceğini söyleyen Aziz Çelik, "4-5 ayda toparlanır tahminini propagandist buluyorum" dedi. Sözlerine, "Açlık sınırı, yoksulluk sınırı rakamlarına bakınca asgari ücretle bunun yakalanması mümkün değil. Sosyal yardım ya da bağımsızlık mekanizmaları devreye giriyor" diyerek devam eden Aziz Çelik, "Mesele emek-sermaye, işçi-işveren sınıfının dışına çıkarılarak bir yardım meselesi haline getiriliyor ve muhtaçlar sınıfı yaratılıyor. Bu, işçilerin örgütsüz hareket etmesinden de kaynaklanıyor" ifadelerini kullandı.
Yeni yılda ülke ekonomisinde neler bekliyorsunuz sorusuna, doların artmasına paralel olarak pek çok sektörde fiyat artışlarının başladığı yanıtını veren Çelik, 2017'nin başından itibaren zamların devam edeceğini belirtti. Asgari ücrette olacak artışın da bu zamlarla önemini kaybedeceğini, artan işsizlik sigortası başvurularından ve resmi sigortalı işsiz rakamlarından yeni yılda da işsizliğin tırmanışa geçeceği işaretini aldığını dile getiren Aziz Çelik, "Ekonominin yeni istihdam yaratma kapasitesinin zayıfladığı bir yola giriyoruz. Çalışmakta olan insanlar üzerinde bir tehdittir işsizlik. 2017 bir başkanlık tartışmasıyla geçecek ve bu otoriterleşmeyi artıracak. Dış politika ortada. Bunlar ekonomik faktörler açısından iyimser, istikrarı öngörülebilir bir Türkiye olmadığını gösteriyor. İktisadi bir maliyet ne yazık ki olacak. Bu maliyeti maalesef öncelikle çalışan sınıf, işçiler ödüyor. 2017'de olumsuzlukların çalışma hayatında da çalışanların ekonomik durumunda da olumsuzluklar şeklinde devam edeceğini düşünüyorum" dedi.