"Suriye'de siyasi çözüme geçmemiz lazım. İran'ı da işin içine çekmemiz lazım. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Rusya'dan güçlü bir ortak açıklamaya herkes imza atıyor, ortak açıklama önemli değil, içeriğinde ne var buna bakmak lazım. Bu açıklamada ülke genelinde ateşkes var, siyasi çözüm var, insani yardım var, BM kararları var. Nasıl bir Suriye görüyoruz, milli beraberliği var. Herkesi kapsayan yönetim anlayışı var. Geleceği inşa etmek için biz bu adımları atmazsak kim yapacak? Yok efendim 'Halep'i mi sattınız?' Niye satalım Halep'i. Halep'te zalimi de zulmü de gördük. Suriye toprakları üzerinde başkasıyla pazarlık yapmayız. Suriye topraklarında gözümüz yok. Yok efendim 'Esad'ı mı tanıdınız?' Ne alakası var Esad'ı tanımakla".
'ONLARI KİM RAZI EDECEK?'
'ONA POLİS MEMURU DİYEMEYİZ'
Türkiye'nin zor günlerden geçtiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "En son Rusya Büyükelçisi'nin (Andrey Karlov) Ankara'da öldürülmesi olayı. Bir polis memuru. Biz ona polis memuru diyemeyiz. O bir hain. Darbe girişiminde bulunanlara da asker diyemeyiz. Bunlar yıllarca devletin içine sızmış hainler. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini bozmak istediler. Rusya ile attığımız bazı adımları engellemek istediler." diye konuştu.
'1.7 MİLYAR DOLAR İNSANI YARDIM YAPTIK'
İnsani dış politikalarını çok başarılı bir şekilde sürdürmeye devam ettiklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "Yıllık 1.7 milyar dolar insani yardım yaptığımızı öve öve anlatıyorduk. 2015 yılı sonu itibariyle 7.1 milyar dolar insani yardım yapan bir ülkenin evlatlarıyız. Gurur duyuyoruz" dedi.
'AB'YLE GÜMRÜK BİRLİĞİ KONUSUNDA HEMFİKİRİZ'
'LİSE YILLARIMDAN BU YANA HAYALİM GERÇEKLEŞİYOR'
Cumhurbaşkanlık sistemiyle Türkiye'nin daha güçlü olacağını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
'ESKİDEN ERMENİLERLE MÜCADELE EDERDİK, ŞİMDİ…'
"Bir siyasi partinin 'kan dökeriz yine geçirtmeyiz' demesi çok anlamlıdır. Sen iktidara gelemiyorsan bu benim suçum değildir. Eksikliği kendinde arayacaksın. Halkın değerlerinden uzak olmayacaksın. Halkın içinde olacaksın, dertlerini anlayacaksın. Taş üstüne taş koyacaksın, hizmet edeceksin ki vatandaş seni alternatif olarak görebilirsin. Alternatif olarak görülmüyorsun. Kendi içindeki yapılardan dolayı günde 3 defa karar değiştiriyorsun. Halk sana nasıl güvensin? Dış politikasını sana verir mi? Soydaşlarını sana teslim eder mi? Eğitimini sana verir mi? Vermez. Zamanında ele geçirdiğin zaman eğitim konusunda yasakları unutmadın mı? Hala aynı zihniyettesin. Okullardaki din eğitimini 'çarpık din sistemi' diye adlandırırsan bu millet seni iktidarın yakınından bile geçirmez. Demokrasi ile işbaşına gelemiyorsun darbeleri destekle, terörü destekle, yurtdışında Türkiye'yi her yere şikayet et. Bir de bu moda şuanda. Eskiden biz yurtdışında Ermenilerle, Kıbrıs Rum lobisiyle mücadele ederdik şimdi içerideki arkadaşların karalamasıyla uğraşıyoruz."