“Suriye’nin Halep kentinden ‘veda mesajları’ yağıyor. Sosyal medyayı eşzamanlı olarak etkisi altına alan mesajlar, neredeyse koordineli bir halkla ilişkiler kampanyası gibi duruyor. Hepsi bu son mesajlarının ana akım medya tarafından kullanılmasını umuyor gibiler. Bu insanlar hiçbir mesajı, stratejisi ya da politikası olmayan masum siviller, sadece canları için savaşan insanlar gibi duruyor. Bir gün sosyal medya üzerinden insanlara veda ediyorlar, ertesi günse BBC, CNN ve Al Jazeera’ye röportaj veriyorlar. Hepsi de televizyonun en çok izlendiği saatlerde.
Aslında (sivil) değiller. Bu insanlar aktivist. Bazıları kısa süre önce Twitter’a katıldı ve açıkça görülüyor ki ‘devrimi’ destekliyorlar. Binlerce takipçisi var. Bazıları kendine gazeteci diyor ve El Nusra propagandası yapmakta bir sakınca görmeyen ABD’li Bilal Abdül Kerim gibi onaylı Facebook hesapları var. Biliyorsunuz, ‘isyancılar.’
Bu kişi eski bir İngiliz askeri tarafından kurulan ve ABD ile İngiltere tarafından maddi kaynak sağlanan Beyaz Miğferler’in bir üyesi.
Öyleyse bu insanların ortak noktası ne?
Onlar sizlerin bu hikayede tek bir taraf olduğuna inanmanızı istiyorlar. Bir doğru. (Suriye Devlet Başkanı Beşar) Esad, Rusya’nın yardımıyla, o şehirden bu şehre rastgele giderek çılgınca bir nedenden dolayı kendi insanlarını öldürüyor. Tüm dünya bu işin her aşamasını izlerken. Halep sokaklarına dökülen bu sivillerin Suriye ordusunun gerçekleştirdiği soykırımdan kaçtığına inanmanızı istiyorlar. El Kaide’yle bağlantılı isyancılar cesurca ve kahramanca Doğu Halep’teki sivilleri korurken, sokaklarda kutlama yapanların da küçük çocukların mezarları üzerinde dans ettiğine.
Soru şu: Siz bunları yutuyor musunuz?
Çünkü milyonlarca insan yutuyor.”