‘DÜŞMANLARIMIZ BİZE KARŞI BİRLEŞTİ'
"Yapılanlar aynı zamanda sadece basit bir algı operasyonu değil küresel güçler Türkiye'nin önünü kesmeye, terör vasıtasıyla diz çöktürmeye çalışıyorlar" diyen Topçu, şöyle devam etti: "Bölgesinde mazlumlara umut veren, istikrarlı ekonomisi ve yönetimiyle yükselen bir güç haline gelmiş, medeniyet algısı ve milli ufkuyla bütün bölgesel ve küresel hesapları bozan bir Türkiye'yi elbette kadim düşmanlarımız istemeyecektir. Tam bağımsız güçlü Türkiye istemiyorlar. Ne zamanki hedef 2023, vizyon 2071 gibi iddialar dillendirildi ve somut adımlar atılmaya başlandı irili ufaklı bütün düşmanlar şer cephesinde birleşip saldırıya geçtiler. 1000 yıldır bu topraklarda bizi sindiremediler. Ne yaparsa yapsınlar Tanrı dağlarından Hira'ya uzanıp Anadolu'yu yurt yapan ilahi kader son sözü söyleyecektir."
"Türkiye gerek İsrail ile gerekse Rusya ile ilişkileri stratejik olarak yumuşatarak milli çıkarlar açısından adımlar atmıştır. İçi boş bir ütopya olan AB hayal tünelinde daha fazla beklemeyeceğini ifade eden Türkiye, artık Ankara merkezli politikalara göre istikamet belirleyeceğini söyleyince kadim düşmanlar dirilişi fark ettiler, engellemeye ve yok etmeye çalışıyorlar" ifadelerini kullanan Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘PKK'NIN ÇEMBERİ DARALDIKÇA VAHŞET YÖNELİYOR'
"Taşeron terör örgütlerini sahaya süren düşmanlara karşı devletimiz ve milletimiz birlik içinde şuurlu bir mücadele yapmaktadırlar. Birlik ve beraberlik en büyük gücümüz. Kuvay-i Milliye ruhu en büyük güvencemizdir. 30 yıllık belaya karşı en ciddi ve kararlı mücadele verilen bir süreçten geçiyoruz. Çember daraldıkça bölücü örgüt vahşete yönelerek gerçek yüzünü ortaya çıkarmış oluyor. Tükenmişliğin son haddindeler. Bölücü örgütün tamamen yok edileceği günler yakındır. Kimse ümitsizliğe kapılmasın, her şey açıktır, bölücü örgüt dağılma sürecine çoktan girmiştir. Böyle vahşi eylemlerle kendi elemanlarına karşı halen güçlü oldukları imajı oluşturmaya çalışmaktadırlar. Ama gerçekte tükenmişliğin son raddesindeler.
Hiçbir toleransa gerek yoktur. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. FETÖ, BTÖ, diğer terör örgütü elemanlarıyla ilgili başta idam olmak üzere vatandaşlıktan atılma dahil her türlü cezai müeyyideyi düşünmek gerekiyor. Bu noktada devletimizi idare edenlerin tavrı nettir. Siyasette de herkes net ve sert olmalıdır. Türkiye'nin bağımsızlığına, huzuruna, askerine, polisine, vatandaşına kast eden teröristlere karşı en küçük toleransa yer yoktur. Çünkü söz konusu olan vatandır, birliğimiz ve beraberliğimizdir.
‘VATANSEVERLER OLARAK BİRLEŞİP, DÜŞMANI YENECEĞİZ'
‘TÜRKİYE SADECE ANADOLU'DAN SORUMLU DEĞİLDİR'
Türkiye'nin güçlü ve tam bağımsız olması bölgesindeki mazlumlara da umut olmaktadır. Tıpkı bugün Halep'te olduğu gibi, Balkanlarda da ecdat yadigârı kardeşlerimizin gözü Türkiye'dedir, Türkiye'nin atacağı adımlardadır. Onların da alnı açık başı dik yürümeleri ancak bizim güçlü ve dik duruşumuzla olmaktadır. Dolayısıyla Türkiye sadece Anadolu'dan sorumlu değildir. Şairin dediği gibi ‘Sen bir devsin, yükü ağırdır devin! Kalk ayağa dimdik doğrul ve sevin!"