"Bu dosyayla ilgili Başsavcı Hüseyin Poyrazoğlu o dönemdeki Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kara Kuvvetleri Komutanı ve yetkili askeri şahıslar görüşmüş. Görüşmeler neticesinde dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ o dönemki Başbakan Erdoğan ile görüşmüş. Başbakan’ın arama yapılmasının uygun olacağını söylemesi üzerine Genelkurmay Başkanı, Seferberlik Bölge Başkanlığı’nda arama yapılması için alt komutanlıklara talimat vermiş.
'İSTİHBARAT TOPLUYORLARDI'
Dosyanın bana tevzisinden sonra şüphelilerin işyerlerinde ve adreslerinde arama yapılmasının uygun olacağı başsavcı ve başsavcıvekili tarafından söylendi. Arama sırasında bazı harddisklerin sökülmüş olduğunu tespit ettik. Dosyadaki bilgi ve belgelerden tespit ettiğimiz 8 şüphelinin o tarihteki cumhurbaşkanı, başbakan, meclis başkanı, bakanlar ve büyükşehir belediye başkanını takip edip, izleyip istihbarat topladıkları kanaatine ulaştım. Bu arama 20-25 gün sürdü.
ÖZEL-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ
Karar doğrultusunda ben katibimle birlikte doğrudan Seferberlik Bölge Başkanlığı’ndaki mühürlü odaya gittim. Dijital bütün malzemeyi oradaki askeri personele tutanakla teslim ettim. Ancak Seferberlik Bölge Başkanlığı’na ait harddisk’in ne yapılacağı konusunda Genelkurmay’da tereddüt oluşmuş, bu konu Özel Paşa ile Erdoğan arasında görüşülmüş. Seferberlik Bölge Başkanlığı’nın kapatılması sebebiyle harddisk’in devlet sırrı niteliğini kaybettiği de değerlendirilerek harddisk’in incelenmek üzere Cumhuriyet savcılığına gönderilmesinin uygun olacağı değerlendirilmiş. Bu husus bizzat Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından bana aktarıldı. Bir yazı ile Genelkurmay’dan harddisk’in istenilmesinin uygun olacağı söylendi. Harddisk’i resmi olarak istedim. Harddisk’i savcılığımıza bizzat teslim ettiler. İmajını aldığım bir harddisk’i bilirkişilere verdim. Bir adet daha imaj alarak onu da ilerde getirilecek bilirkişilere verdiğim harddisk’le karşılaştırabilmek için yedek olarak elimde tuttum.
'HARDDİSK’İ İMHA ETTİM'
28 Şubat soruşturması dosyası ile ilgili soruşturmayı yürüttüğüm sırada Genelkurmay Başkanlığı’na dosyamızdan yazdığımız resmi talep yazılarımızla gitmiştim. Genelkurmay 2. Başkanı Hulusi Akar’ı ziyaret edip niçin ziyarete geldiğimizi anlattım. O da bir subay çağırdı. Gelen şahıs Muharrem Köse’ydi (Adli Müşavir). Köse, çok gizli belgeleri de kendisi bizzat getirip bana teslim ediyordu. Genelkurmay belgelerini zaman zaman gizli olması sebebiyle kurye aracılığıyla gönderiyordu.
'SOYADI ATAMAN OLAN BİR KORGENERAL'