Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği tarafından düzenlenen, "28 Şubat'lar Bin Yıl Sürmez" programında konuştu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
"İnsanların hayatında önemli tarihler vardır. Peygamber Efendimizin doğumu 571. Malazgirt zaferi 1071. Meclisimizin açılışı 1920 gibi. Acı tarihler de vardır. 1960, 1971, 1980 ve 1997. 28 Şubat'ta bir demokrasi katliamı yaşanmıştır. Adına postmodern darbe dendi ama bu millete yapılan bir saldırıdır. 28 Şubat'ta amaç yönetimi millete vermemekti, kendi kültürüyle, yönetimiyle söz sahibi iktidar olmasını engellemekti. Okullarda, iş yerlerinde, sokakta hatta camilerde cadı avına çıkıldı. Takipler, tahkikatler yapıldı, mahkemeler kuruldu. Bir kaç istisna dışında hepsi sonuçsuz kaldı. Başörtüsü artık bırakın üniversiteleri kamuda da serbest hale geldi.
"BİR BABA OLARAK BEDEL ÖDEDİM"
Üniversite kapısında başörtüsü hoyratça çekilerek alınmaya istenen yavrularımızın gözyaşları hiçbir zaman unutulmayacak. Yarasa diye hakaret ettikleri insanlar milletin umudu, milletin önderi oldular. Önlerine katsayı duvarları örülen İmam Hatiplilerin ahı bunun müsebbiblerini hiçbir zaman bırakmayacak. Bunun bedelini ben de bir baba olarak ödedim. Benim 3 evladım da yüksek puan almalarına rağmen ülkemde katsayı sorunu yüzünden okuyamadı. Ama bunlar yavrularımızı ev sahibi, ilim sahibi yaptı. Çok daha farklı ve güçlü bir şekilde kendi ülklerine döndüler. Yurt dışında evinden ailesinden uzakta okumak zorunda bırakılan yavrularımızın ahlarından bunu yapanlar kurtulamayacak. Onlar tarih önünde asla kendilerini ibra edemeyecek
"TEZGAH BOZULDU"
Siyaseten yok edilmek istenen kadrolar bugün Türkiye'yi yönetiyor. Bizim davamız milletin davasıdır, çünkü yolumuz milletin yoludur. Bugüne kadar milletimiz bizi yalnız bırakmadı, biz de milletimize mahcup olmadık. 28 Şubat bin yıl sürecek diyorlardı, bunlar keramet sahibi mi? Kerametlerini gördün, yalancının mumu yatsıya kadar yanar. 28 Şubat'ı yaparak hedef aldıkları tüm değerlerin sembolü olarak şahsımı gördüklerinden siyasetten men etmek istiyorlardı. Hakim karşısına çıktığımda yüzünde bir tebesüm vardı, o biraz içimi rahatlattı fakat idamın isteniyor deyince şaşırdım.İstenen idam, gelen karar takipsizlik. Tezgahı iyi kuramadıkları için orada bozuldu o tezgah, çünkü kaderin üstünde bir kader vardır
"SAĞLAM DURACAĞIZ"
Burada bize çok önemli bir görev düşüyor, Türkiye'nin bir daha 28 Şubat'ları yaşamaması için önce sağlam bir duruş ortaya koymamız gerekiyor. Hamd olsun 2007'de 27 Nisan bildirisinde bu duruşu sergiledik. Eğer o zaman sağlam durmasaydık bugün burada olmazdık. 2013'ten önce Gezi olaylarında yine bu duruşu sergiledik. Eğer böyle davranmasaydık inanın Türkiye 28 Şubat'tan 12 Eylül'den daha beter durumlar yaşardı.
Çatışmalardan beslenenlerin önünü ilelebet kesmek için yeni anayasa ve Başkanlık sistemi diyoruz. Bugün Fransa'da İsviçre'de müslümanların günlük hayatlarını etkileyecek düzenlemeler yapıldı. Adına baktığın zaman müslümanların lehine ama yalan, kendilerine göre düzenlediler.
Allah birdaha bu millete 28 Şubat'lar yaşatmasın. 28 Şubat'tan aldığımız derslerle Yeni Türkiye'ye doğru yürüyüşümüze devam edeceğiz."