Halep’in doğusundan cihatçı grupların çıkartılması, El Bab ve İdlib’de bundan sonra yaşanabilecek senaryoları 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Ortadoğu ve Afrika Bölümü Başkanı Doç. Dr. Serhat Erkmen’le konuştuk.
'DENKLEM RUSYA MÜDAHALESİYLE DEĞİŞTİ'
Doç. Dr. Serhat Erkmen, son bir yılda Halep’te yaşanan değişim sürecini ‘çok dramatik’ diye niteledi, denklemin net bir şekilde değiştiğini vurguladı.
Erkmen denklemin değişmesinde Rusya’nın Suriye ordusuna yardımların etkili olduğunu söylerken, yönetime karşı cihatçı grupların da yıllardır dış ülkelerden her türlü desteği almakta olduğunu da teslim etti.
'HALEP KADAR DARBE ALAN BAŞKA ŞEHİR YOK'
Erkmen’e göre, 21. yüzyılda bu kadar çatışmalardan bu kadar ağır bir darbe alan başka bir şehir yok. Erkmen, Lübnan’daki iç savaşta Beyrut’un da çok ağır etkilendiğini vurgulasa da Halep’in hasar alma konusunda artık dünya tarihinde özel bir yeri var.
'HALEP KIRILMA NOKTASI'
“Suriye’deki iç çatışmanın ne siyasi ne askeri başlangıç noktası Halep değildi. Halep’te psikolojik bir kırılma olacak. Rejim kaybetseydi de çok önemli bir kırılma noktası olacaktı, oradaki silahlı gruplar kaybedince de çok önemli bir kırılma oldu. Suriye rejimi, bundan sonra müzakere masalarına Halep’i elinde tutarak oturacak ve bu ona ciddi anlamda bir diplomatik üstünlük getirecek. Öte yandan, sonuçta çok sayıda insan öldü ve hâlâ da çatışmalar devam ediyor. Tarafların sahaya adam aktarması gerekecek. Halep’in merkezinin kontrol altında tutulması motivasyon açısından da çok önemli bir başarı.”
'NUSRA İÇİN BAZI AVANTAJLAR DOĞDU'
Halep’in cihatçı gruplar tarafından kaybedilmesiyle birlikte Nusra’nın eline birtakım avantajlar doğduğunu göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayan Erkmen, “Daha kompakt bir alanda, daha küçük bir bölgede, sayısı artan ve açıkçası gidecek yeri kalmamış birtakım insanları da kendi saflarına çekebilecek duruma geldiler” değerlendirmesinde bulundu.
YABANCI İSTİHBARATÇILARA NE OLACAK?
Halep’teki yabancıların sayısının İdlib ve Rakka ile kıyaslandığında oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Erkmen, yabancıların Halep’te kalarak sonuna kadar çatışma devam edebilecekleri öngörüsünde bulunarak şöyle dedi: “Bu kadar zamandır Halep’in içerisinden özellikle Batı ülkelerindeki birtakım kuruluşlara doğrudan bilgi geçenler var. Bunların akıbeti ne olacak asıl? Birtakım ülkelerin de adamları vardı orada.”
“Ülkenin doğusunda, kuzeydoğusunda, kuzeybatısında ciddi şekilde çatışmalar devam ediyor. O çatışmaların da üç dört ay içinde biteceğini beklemek doğru değil; iki yıla kadar gidecek bir süreç var. Herkes IŞİD’in baskı altında olduğunu ve tamamen yok olacağını düşünüyor ama farklı bir yapılanma bu. Bir taraftan Bab’da, bir taraftan Rakka’da, bir taraftan Musul’da savaşırken hiç beklenmedik bir anda Palmira’dan çıkıyor. IŞİD’in savaşma kapasitesiyle Suriye’deki diğer grupları karşılaştırmak mümkün bile değil. Bu yüzden her şeyi İdlib’de beklerken, Musul’da ABD destekli Iraklıların daha çabuk başarıya ulaşması bütün beklentileri kuzeydoğuya doğru kaydırabilir. Öte yandan, Suriye’de Halep düştükçe bazı cihatçı gruplarda, ‘IŞİD’in yaptığı aslında çok da yanlış değilmiş’ diyenlerin sayısı da artabilir.”
'ÇATIŞMALAR İDLİB’E KAYACAK'
'TÜRKİYE İLE RUSYA ANLAŞABİLİRSE…'
Erkmen, Türkiye gündeminde önümüzde günlerde El Bab’ın başka bir şekilde gündeme geleceğinin altını çizerek, “Önemli değişiklikler ve farklılaşmalar olabilir” ifadelerini kullandı.