İfadesinde, FETÖ/PDY mensuplarıyla ilk temasının ortaokul döneminde gerçekleştiğini, emekli asker dedesinin kardeşine özenerek subay olmak istediği için son sınıfta arkadaşlarının tavsiyesiyle 'üniversiteli abileri'nden ders almaya başladığını belirten Hacıpaşalıoğlu, ders çalışmak için gittiği toplantılarda yavaş yavaş dini konuların da gündeme geldiğini söyledi.
Hacıpaşalıoğlu, lisede okuduğu sırada önceleri kendisine ders çalıştıran 'Seyfullah' kod isimli kişinin, ayda veya iki ayda bir ziyaretine gelip Fethullah Gülen ve 'cemaatini' övücü sözler söylediğini, kendisini cemaate bağlı kılacak söz ve davranışlarda bulunduğunu aktararak, ailevi nedenlerle birinci sınıfı geçemediğini söyledi.
'KENDİMİZİ NASIL SAKLAYACAĞIMIZ KONUSUNDA BİLGİLENDİRME YAPIYORLARDI'
'EŞİM SOL GÖRÜŞE SAHİP OLDUĞU İÇİN TASVİP EDİLMEDİ'
"Eşim cemaatten olmadığı ve sol görüşe sahip olduğu için cemaat abim bu evliliği tasvip etmediğini söyledi" diye Haydar Hacıpaşalıoğlu, şunları söyledi:
'ESKİ BTK BAŞKAN YARDIMCISI MUHTEREM ÇÖL, FETÖ ABİSİ'
Çöl ile ayda ya da iki ayda bir herhangi bir iletişim aracı kullanmadan buluştuklarını, her buluşmada bir sonrakinin tarihini kararlaştırdıklarını dile getiren Hacıpaşalıoğlu, "17-25 Aralık döneminden sonra Çöl'ün isteğiyle deşifre olmamak amacıyla görüşme sıklığımız azaldı" dedi.
'OK YAYDAN ÇIKTI'
Bu konuşmalardan derinden etkilendiğini ve önemli bir faaliyet olacağını anladığını dile getiren Hacıpaşalıoğlu, bu kişinin verdiği 500 lirayla aldığı Android işletim sistemli telefona ''Line'' adlı bir program yüklendiğini, bundan sonra iletişimin buradan kurulacağının aktarıldığını söyledi.
'ŞANSIM OLSAYDI DARBE TEŞEBBÜSÜNE KATILMAZDIM'
"Şöyle ki cemaat abisi Muhterem Çöl'ün evine bu kişilerle giderdim ve birlikte sohbet toplantıları yapardık. Biz sürekli kod isimleri üzerinden cemaat abilerimizle diyaloğa geçerdik. Cemaat abileri tarafından verilen emirleri hiçbir şekilde sorgulamazdık. Zaten cemaat içerisinde herhangi bir sorgulama yapılmasına kesinlikle izin verilmezdi. Verilen emir ve talimatlar sorgulama yapılmaksızın yerine getirilirdi. 15 Temmuz'da gerçekleştirilmeye çalışılan silahlı darbeye teşebbüs olayının emrini veren kişinin cemaat imamımız, büyüğümüz, liderimiz Gülen olduğunu söyleyebilirim. Darbe teşebbüsü olayına karıştığım için büyük pişmanlık duymaktayım. Ben bu olayda insanların şehit olacağını düşünmemiştim. Bir şansım olsaydı kesinlikle darbe teşebbüsüne iştirak etmezdim."